Şecer-üd-Dürr

Şecer-üd-Dürr
Mısır Memlûk Sultanı
Hüküm süresi 2 Mayıs 1250 - Ağustos 1250 (80 gün)
Sonra gelen Muizziddin Aybeg
Tam ismi
Fatma El-Melike ad-Din Umm-Halil Şacar El-Durr
Ölüm 1257

Şecer-üd-Dürr, Şeceret-üd-Dürr, Şacar El-Durr ya da Şacarat al-Durr (Arapça: شجر الدر Shajar El-Durr: "incilerin ağacı";‎ (Tam künyesi:Fatma El-Malike ad-Din Umm-Halil Şacar El-Durr ) [1][2]

Yedinci Haçlı Seferi sırasında Mısır'da Mansure'ye Haçlılar hücumu sırasında kocası olan Eyyubiler Sultanı Salih Eyyub'un savaş şiddetle devam ederken ölmesi dolayısıyla sultanlık görevini yüklenmiştir. Sonradan gelen Eyyubiler Sultanı Muazzam Turanşah bir suikastle öldürülünce 2 Mayıs 1250'de Sultana olarak Kahire kalesinden ilan edilmiştir. Bu tarih Mısır'da Eyyubiler hanedanının sona ermesi ve Memlûk Devleti Devleti'nin başlangıcı olarak kabul edilir. Böylece İslam döneminde Mısır'da hükümdarlık yapan tek kadındır.

Hangi hanedana bağlı olduğu gayet tartışmalıdır.[3][4][5][6]

İslam kronikçi tarihçilerin çoğunluğu tarafından Türk asıllı olduğu kabul edilmektedir..[7][8]

Mısır'a gelme

Şecer-üd-Dürr Kafkaslardan Mısır'a getirilen, büyük olasılıkla Türk asıllı olan bir köle idi. Eyyubiler Sultanı Kamil bin Adil'in oğlu olan Salih Eyyub tarafından cariye olarak satın alındı. Tarihçiler Şecer-üd-Dürr'ü çok güzel, çok zeki ve gayet dindar bir kadın olarak tasvir etmektedirler.[9] 1239'da Salih Eyyub amcası tarafından Nablus'ta yakalanıp Karak kalesinde tutuklandığı zaman yanında cariyesi Şecer-üd-Dürr ve memluk kölesi Rukneddin Baybars (Sultan Baybars olacak değil bir başka kölemen) bulunmaktaydı.[10] 1240'da Salih Eyyub kardeşi Mısır Sultanı II. Adil'i yakayıp tutuklayan Memluklu emirler desteği ile Mısır Eyyubiler Sultanı oldu. Şecer-üd-Dürr kocası Sultan Salih Eyyub ile Kahire sultanlık sarayına yerleşti. Aynı yıl bir erkek çocukları oldu ve Halil adı verilip Malik el-Mansur olarak anılmaya başladı.[11] Oğlunun doğumundan sonra Sultan Salih Eyyub o zamana kadar cariyesi olan Şecer-üd-Dürr ile nikah yapmıştır.[12]

Yedinci Haçlı Seferi ve Haçlıların Dimyat kalesinin ele geçirmeleri

Fransa Kralı IX. Louis'nin organize ettiği Yedinci Haçlı Seferi'ni Doğu Akdeniz'e yönelmiş ve Kıbrıs'ta mola vermişti. Eyyubiler hükümdarı olan Salih Eyyub bu Haçlılar ordusunun Akka'ya çıkıp Kudüs'e yönelmesini beklediği için Suriye'de bulunmaktaydı. Ama veremden muzdaripdi ve sıhhati gayet fena idi. Kıbrıs'tan gelen habere göre Haçlı ordusu gemileri ile, beklenildiği gibi Filistin'de Akka'ya değil de, Mısır'a karaya çıkartma yapacaktı.[13] Sultan Salih Eyyub gayet acale olarak Mısır'a geçti. Nisan 1249'da Dimyat kalesi yakınlarında Asnum-Tanah'da Haçlıları beklemeye koyuldu. Hasta olduğü için buraya at üzerinde değil sedye ile getirilmişti. Beşinci Haçlı Seferi'nde uzun zaman direnen Dimyat'da bulunan Emir Fahreddin Yunus komutasındaki Mısır ordusu savunucuları Haziran başında Haçlılar ordusunu görününce onlar daha karaya çıkmaya başlamadan Dimyat kalesini boşalttılar ve şehrin sivil halkı da onları takiben şehirden ayrıldılar.[14] Karaya çıkan Haçlılar ordusu Dimyat'a hiç direniş görmeden girdi. Buna bir nedenin Emir Fakreddin Yusuf'un Sultanın gayet ağır hasta olduğunu bilmesi ve ondan Asnum-Tanah'dan bir müddet hiçbir haber gelmemesini Sultan'ın ölmüş olduğuna yorduğu ve bu nedenle Dimyat'ı direnişiz terkettiğidir.[15] Bu Haçlı seferinin Hristiyan kronikçi-tarihçisi Joinville şöyle demektedir:

"Müslümanlar sultana üç değişik güvercin postası ile Kral Louis'in karaya çıktığı haberini gönderdiler. Sultan hasta olduğu için iletilerine hiçbir cevap alamadilar. Bu nedenle Sultan'ın öldüğüne inanarak Dimyat kalesini terkettiler. Türkler bu kaleyi terkederken kayıklardan yapılmış köprüyü yıkmayıp büyük bir hata yaptılar. Eğer bu köprü yıkılmış oldaydı Nil Nehri ağzında Haçlılar karşıya geçmek için epeyce güçlük ile karşılaşacaklardı. (Joinville, II.Kısım VI. Bölüm 72. paragraf)

Sultan Salih Eyyub'un ölümü

Sultan yine sedye ile Asnum-Tanah'dsn daha korunaklı bir mevki olan Mansure kalesinde bulunan saraya taşındı. Burada iken bacağında bir abşe çıktı ve doktorlar iyileştiremediler. Sultan'ın bacağının kesilmesi gerektiğine karar verdiler. Fakat bu ameliyat yapıldıktan hemen sonra 22 Kasım 1249'da Sultan Salih Eyyub öldü. Mısır Sultanı olarak 10 yıl hüküm sürmüştü.[16] Sultan Salih Eyyub'un cesedi gizlice Nil Nehri üzerinden bulunan ve Memluklu askerlerinin istirahat mevkii olarak kullanılan Rauda adasıdaki (Kalat-ı Ruda) kalesine götürüldü ve ve orada gizli bir mezara gömüldü. Haçlılar tehlikesi geçtikten sonra tahta geçen Sultan Aybeg sultan Salih Eyyub'un mezarını Kahire'de kendi mederesi yanında yaptırdığı türbeye taşıtmıştır.

Dimyat kalesi hiç direnmeden Haçlılar eline geçtikten sonra Haçlılar buradan Mansure kalesi önlerine yürüdüler. Mansure kalesi önünde bulunan "Bahr-El-Saghir" adli kanal Nil Nehri'nin mevsimlik yükselmesi dolayısıyla kale önünde çok yükselmişti. Mansure kalesi Eyyubiler ordusu tarafından savunulmaktaydı. Haçlılar kale önünde kanal ötesinde ordugahlarını kurdular. Sular çekilinceye kadar 6 ay Haçlılar ordusu bu kale önünde kaldı. Önce Haçlılarla ufak çatışmalar yapıldı. Eyyubiler Mısır ordusundaki eksiklikler bu ordunun Memlûklü emir komutanları tarafından düzene koyuldu. Başta Emir Fahrettin Yusuf olarak, Mısır ordusunun Memlûklü emirleri Haçlılar ordusuna karşı Mısır ordusunun direnişini organize ettiler.

Tam büyük bir savaş sırasında Sultan ve orduların komutanı olan Sultan Salih Eyyub'un ölmesi Mısır ordusuna moralman büyük bir aksi etki yapacağı aşikardı. Bu nedenle Şecer-üd-Dürr, saray işlerine bakan en yüksek görevli olan hadim Tavası Cemaleddin Muhsin ile ordunun komutanı olan Emir Fahreddin Yusuf'un en önemli tavsiyeleri ile Sultan Salih Eyyub'un ölümünün gizlenmesine karar verdi. Mısır ordusunu idare eden küçük sayıda kōlemen memluklu emirlerin yardım ve desteği ile Sultan Salih Eyyub'un dul eşi olan Şecer-üd-Dürr kocasının ölümünü gizli tuttu.[17]

Salih Eyyub belirlenmiş bir varis bırakmamıştı. Ama büyük oğlu Muazzam Turanşah Elcezire eyaleti valisi olarak bu eyalet başkenti olan Hasankeyf'te bulunmaktaydı. Sultan Salih Eyyub acele olarak oğlu Muazzam Turanşah'ı Mısır'a getirmesi için Hasankeyf'e kendi kölemeni olan ve Bahri Memlükleri komutanı olan Emir Fariseddin Aktay'i gönderdi. Muazzam Turanşah gayet hızla Mısır'a doğru yola çıktı.[18]

Şecer-üd-Dürr'ün effektif olarak Mısır Sultanlığı ve Haçlıların mağlup edilmesi

Muzaffer Turanşah Mısır'a Mansure'ye gelinceye kadar Şecer-üd-Dürr effektif olarak Mısır Sultanlığı yapmaya başladı. Sultan ameliyat olmadan önce büyük sayıda boş buyruk kağıdı altına kendi imzasını (alametini) atmıştı. Sultan buyrukları bu boş buyruk kağıtları kullanılarak Şecer-üd-Dürr ve ordu komutanı Emir Fahrettin Yusuf tarafından hazırlatıldı.[19] Ayrıca Sultan'ın imzalaması gerek diğer belgeler için Sohail adlı bir hizmetkara Sultan'ın imzasını taklit ettirdiler.[20] Böylece Seçer-ud-Durr herkesi Sultan'ın hasta olduğuna inandırdı. Şecer-üd-Dürr sürekli olarak Sultan için her gün yemek hazırlattı; bunlar Sultan'ın çadırına dolu olarak getirildi ve boş kapkacak tabaklar ve çöp oradan alındı. Sultan Salih Eyyub bir verasat belgesi hazırlamamıştı ve oğlu Muazzam Turanşah'ı Mısır'a çağırmakla beraber onun sultan olmasını istediğine dair bir resmi belge bulunmamakta idi. Seçer-ud-Durr böyle bir sahte belge hazırlattı. Bu belge kullanılarak tüm yüksek idare mensuplarının, saraylıların, Memluklu emir ve askerlerin (ölmüş) Salih Eyyub'un talebine uyarak oğlu ve varisi Muazzam Turanşah'a biat için yemin etmelerini sağlandı.[21]

Sultan Salih Eyyub'un ölmüş olması ihtimali Mansure'de bulunan birçok Mısırlı idareci ve asker tarafından bilinmekteydi. Yardımcı Sultan olup sultanın ölümünü gizleyen Emir Hüsammedin, (altında Sohail'in taklit ettiği Sultan imzası bulunan) bir sultan buyruğunu aldığı zaman bu belgeyi şüpheli bulup bu buyruk hakkında şikayetlerini en yüksek idari makama sunduğunda Sultanın ölmüş olduğu yanıtını almıştı. Birçok Memluklu emir ve asker atabey (ordu komutanı) olan Emir Fahreddin Yusuf'un tam bir hükümdar gibi gayet otoriter tutumlarını sultanın öldüğünü bilmesinden dolayı olduğuna yorumlamişlardı.[22] Birçok kişi Muazzam Turanşah'a Hasankeyf'e Emir Farissettin Aktay'ın gönderilmesini Sultanın ölmesinden dolayı olduğunu tahmin etmişlerdi.

Bu haberler Haçlılar kampına da yetişmekteydi ve Haçlıların Dimyat'ta bulunan en yüksek komutanları da Sultan'ın ölmüş olduğuna inanmaya başladılar.[23] Tam bu sırada Avrupa'dan yeniden IX. Louis'in kardeşi Alfonso, Poitou Kontu komutasınada büyük bir takviye Haçlı asker Mısır'daki Haçlılar ordusuna katıldı. Yeter sayıda takviyeli olan Haçlı ordusunun doğrudan doğruya Kahire üzerine yürümesi kararlaştırıldı. Bu ordudan ayrılan büyük bir Haçlı ordusu birliği ise Fransa Kralı IX. Louis'in diğer kardeşi olan I. Robert Artoislı emrine verildi. Bu birlik (günümüzde Albahr Alsaghir adı verilen) Asnum kanalından karşıya geçerek Mansure'ye 3 km uzaklıkta olan Gidella'da bulunan Mısır askeri ordugahına bir baskın saldırı düzenledi. Memluklu ordusu komutanı olan Emir Fahreddin Yusuf bu baskını beklemediği için hiç korumasız bulunmaktaydı. Bir grup Haçlı asker tarafından elbiselerini giyerken öldürüldü. Haçlı birliği daha ilerleyip Mansure şehrine saldırıya başladı. Sultana Şecer-üd-Dürr bu sırada, kendi insiyatifi ile Mısır ordusunun komutasını üstüne almış olan, kölemen Emir Baybars'in plan tavsiyelerini kabul edip Mısır ordusu Mansure şehrini çok ciddiyetle savunmaya başladı.[24] Hücum eden Haçlı birliği Mansure şehri içinde mahsur kaldı. Bu birliğin komutanı olan Robert Artoislı öldürüldü ve birliğin tüm üyeleri de öldürülüp birlik imha edildi.[25][26] Mısır ordusunun Haçlilar baskınından kaçabilen kısım ile şehir halkından oluşan bu zaferi kazanan Mısır ordusuna komuta eden kölemen emir Fariseddin Aktay'dı. Ama bu zaferde diğer önemli rol oynayan komutanlar, Eyyubilerden sonra yıllarca doğu Akdeniz'i korumaları altına alacak Memluklular devletininin idarecileri olacak olan, kölemen Baybars Bundukdari, Muizziddin Aybeg ve Kalavun El-Alfi idiler.[27]

Şubat 1250'de ölmüş Sultan Salih Eyyub'un oğlu Muazzam Turanşah Mısır'a ulaştı Mısır kadısı olan Bedreddin El-Sinari Muazzam Turanşah'ı karşılamak için Gazza'ya gitmişti. Yine Gazza'da Muazzam Turanşah yardımcı sultan olan Hüsammeddin ile buluştu. Yeni maiyeti ile Muazzam Turanşah kuzey Mısır'da Nil Nehri deltasının doğusunda bulunan (günümüzde Şarkiye Vilayeti'nde olan) El-Salhiye'ye geldi. Haçlıların Mansure'de olması nedeni ile başkent Kahire'ye gitme imkanı olmadı. Buraya gelen Şecer-üd-Dür Turanşah'a resmen babası Sultan Salih Eyyub'un ölüm haberini verdi. Mısır ilerigelenleri El-Salhiye'ye gelip ona sultan olarak biat ettiler. Turanşah, kendi için yapılan burada yapılan biat töreninden sonra Mansure'ye yöneldi. Mansure'ye varan Muazzam Turanşah tüm Mısır ordusu ve ülkeye babasının ölüm haberini ilan etti.[28]

6 Nisan 1250'de hemen Mansure yakınında yapılan Fariskur Muharebesi'nde Haçlı ordusu Mısır ordusu tarafından büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Bu Fariskur Muharebesi'nden sonra Haçlı ordusu komutanı olan Fransa Kralı IX. Louis Mısır ordusuna esir düştü.

Turanşah'la çatışmalar ve Turanşah'ın suikastla öldürülmesi

Yedinci Haçlılar Seferi ordusu mağlup edildikten ve ordunun komutanı olan Fransa Karlı IX. Louis esir alındıktan sonra, yeni Sultan Muazzam Turanşah ile bir tarafta Şecer-üd-Dürr ve diğer tarafta kölemen memluklu komutanlar ile Mısır'da iktidarın kimin eline geçeceği sorunu üzerinde büyük bir siyası çatışma başladı. Bu büyük galibiyet Sultan Muazzam Turanşah'ın baba nasihatına kulak asmasına neden oldu. Turanşah, babasının ölümÙnden sonra fiilen ülkeyi yönetmekte olan baş idareciler olan Şecer-üd-Dürr, Memluklu emirler ve saraylılar iktidarı ellerinde bulundurdukça, kendinin Mısır'da istediği gibi saltanat yapmasının gayet güç ve hatta imkansız olduğunu anlamıştı. Onun için babasının eski idarecilerini iktidar mevkilerinden uzaklaştırmaya ve onların yerine kendine Hasankeyf'de yardım etmiş olanları tayin etme politikası uygulamaya koyuldu.[29] Kendinin köle olarak satın alıp yetiştirdiği kölemen memluklulara ve Elcezire'de kendine görev vermişlere anahtar görevler vermeye başladı. Bu arada Sudan'dan getirilmiş siyahi kölelere de önemli mevkiler verdi. Örneğin, bir siyahí hadım edilmiş kölemenine "hükümdarlık sarayı vekilharcı (ustadar)" görevi verdi. Bir diğer siyahí hadım kölemenini de "Hûkûmdar muhafızları" komutanı olan kölemen "Emir Candar"'ın yerine göreve getirdi. Babasına yardımcı sultan olan Emir Hüsameddin'i görevinden aldı ve yerine kendi adamı olan Camaeddin Akuş'u getirdi. Bu politikası, gayet güçlü olan Bahri Memlukluları kliğini ondan gocundurdu.[30]

Bundan sonra Mısır'ı kurtarmış olan üvey annesi Şecer-ül-Dürr'e hakaretkar tutumlar gösterdi. Onun babasının bir kölesi olduğunu ve bu nedenle babasının varisi olan kendinin de bir kölesi olduğunu bildirdi. Sultana Şecer-ül-Dürr bundan çok incildi ordunun başındaki Memluklulere bir mektup yazarak onlardan kendini korumalarını istedi. Şecer-üd-Dürr Kudüs'u ziyaret etmekte iken bir haberci göndererek babasının karısına vermiş olduğu tüm kıymetli mücevheratı ve diğer kıymetli hediyeleri kendisine Mısır'a geri göndermesini talep etti. Bu talepin zamanı, yeri ve şekli Şecer-üd-Dürr'ü daha da incitti. Şecer-üd-Dürr üvey oğlunu ilerigelen Memluklu emirlere şikayet etti. Memluklu emirlerin en önemli liderlerinden olan Farissedin Aktay bu habere ve Turanşah'a gayet kızdı. Farissedin Aktay Turanşah'a zaten bundan önce de çok kızgındı. Turanşah'la Hasankeyf'de birlikte iken Turanșah ona Mısır emirliğini vaadetmişti; ama Mısır'a gelince bu vaadini tutmamıştı.[31] Turanşah hakkında diğer bir şikayet ise alkol kullanması ve hemen sarhoş olunca da etrafındakilere, özellikle babasının hizmetinde olmuş olanlara, hakaret etmesi; sarhoşça tehditler savurması ve aklından geçen her şeyi açıkça ortaya atması idi. Önemli Memluklu emirleri onu şahsen ikaz etmeye çalıştılarsa da Turanşah bu ikazlara aldırmaz bir tavır aldı. Bu sarhoşluğu sırasında birkaç kere kılıcını etrafa batırarak ve Memluklu emirlerin adlarını yüksek sesle bağırarak "İşte by Bahariye Memluklu emirine karşı böyle hareket edeceğim" diye bağırdığı işitilmişti.[32]

Memluklu emirler Sultan Turanşah'ın Yedinci Haçlı Seferi gailesi Dimyat kalesini de geri alarak atlatılınca kendi aleyhlerine döneceğini düşünmeye başladılar. Bahri Memluklular arasında çok isim yapmış (sonradan Memluk Sultanı olacak) Baybars Bondukari'in "Salihiye kliği" sultana suikast yapıp onu öldürmeye karar verdi. 2 Mayıs 1250'de Farispur Muharebesi'nin hemen akabinde ve esir düşmüş olan Haçlı komutanlar hakkındaki müzakereler sona ermemişken Sultan Turanşah Nil Nehri kenarında kurulu olan hükümdarlık karargah çadırında büyük bir ziyafet verdi. Bu ziyafetin sonunda Baybars ve küçük bir Memluklu asker grubu ziyafet sofrasında bulunan Sultan Turanşah'a saldırdılar. Onu kılıç darbeleriyle öldürmeye çalıştılar. Sultan Turanşah yaralandı. Bir kılıç darbesi ile elini ikiye bölmüştü. Sultan Turanşah yaralı olarak Nil Nehri kıyısında bulunan bir kale kulesine kaçtı ve oradan kendini savunmaya başladı. Komplocu grup onu takip etti. İçinde bulunduğu kale kulesini yakmaya koyuldular. Sultan kuleyi saran çok şiddetli alevlerden kaçmak için kuleden inmek zorunda kaldı. Nil Nehrine doğru koşarak kaçmaya başladı. Fakat atılan bir mızrak onu gögsünden yaraladı. Sultan gögsüne saplanmış mızrağı da sürükleyerek Nil Nehrine girdi. Komploculara Nil Nehri kıyılarındaki korunmma duvarlarına çıkarak ona ok atmaya başladılar. Turanşah komploculara hayatı bağışlamaları için yalvarmaya başladı ve hayatı bağışlanırsa sultanlıktan feragat etmeyi kabul edeceğini de bildirdi. Baybars onun nehir kıyısından ok atarak öldürülmesinin gayet zor olacağını anlayarak nehre indi ve kılıç darbeleri ile Turanşah'ı öldürdü.[33] Diğer kaynaklara göre komplocuların reisi Baybars değil, Fariseddin Aktay'dı ve Sultanın ölümü bu kişi eliyle oldu.[34]]

Mısır'da sultanlık iktidar gücünü üzerine alma

Sultan Turanşah'ın öldürülmesinden sonra Memluklu emirler Sultan otağında (Arapçası "Dihlis") toplandılar ve Şecer-üd-Dürr'ün yeni Sultan olarak hükümdar olmasına ve Memluklu emirlerden Muizziddin Aybeg'in de ona "Atabek" olmasına karar verdiler. Şecer-üd-Dürr bu sırada Kahire kalesindeki Sultan sarayında bulunmakta idi. Kendine gelen temsiliç[ilere bu görevi kabul edeceğini bildirdi. Tüm devlet erkanı Şecer-üd-Dürr'e biat etti.[35] Şecer-üd-Dürr'e sultanlık unvanı olarak "El-Malike İsmeteddin Umm-Halil Şecer-üd-Dürr"; "Maliket-el-Müslimin" ve "Validat El-Malik El-Mansur Halil Emir El-Mu'aminin" verildi. Camilerde okutulan Cuma hutbelerinde "Umm El-Malik Halil" ve "Sahibat El-Malik Es-Salih" (yani Sultan Halil'in annesi ve Sultan Salih'in Karısı) olarak ismi geçti. Bu ünvanları kullanılarak sikkeler derbedildi. Sultanlık buyrukları ve belgelerini "Validat Halil" adı ile imzaladı. Böylece olmuş kocasının ve yaşı küçük oğlunun isimlerine dayanarak meşru olarak hükümet ettiği belirtilmek istenmişti.

Esir IX. Louis'in fidye ödeyip salıverilmesi

İlk devlet tedbiri yenilmiş olan Haçlılar ordudunun esir düşmüş komutanı olan Fransa Kralı IX. Louis hakkında kararlar almak oldu. IX. Louis Fariskur Muharebesi'nde de esir düşmüştü ve Mansure'de tutuklu bulunmakta idi. Dizanteri hastalığına yakalanmış ve bir Arap hekim tarafından tedavi görmüş ve iyileştirilmişti. Haçlılar hala Dımyat kalesini ellerinde bulundurmaktaydılar. Esir Kralın salıverilmesi için 800,000 Bizans altını (Bezant) (500 000 Fransız altını livres tournois) fidye verilmesi ve Dimyat kalesinin Haçlılar tarafından terkedilmesi şart koşulmuştu.[36].

Esir kral ile koordinasyon Sultan Turanşah'ın azlettiği yardımcı sultan olan Emir Hüsamemeddin tarafından yapılmakta idi. Salıverilme şartlarını Kral IX. Louis kabul etmiş ve bu Dimyat'ta bulunan Haçlılar ordusuna bildirilmişti. Seçer-ud-Durr sultan ilan edildikten sonra 800.000 Bizans altının Dimyat'ta toplanmasının çok güç olacağı için şartlar değiştirildi. Haçlıların bu fidyenin iki taksitte ödemeleri kabul edildi. İlk taksit ödendikten sonra Kral serbest bırakılıp Dimyat'a gidecek ve Dimyat'ta bulunan tüm Haçlı ordusu ile birlikte Filistin'e çekilecek ve hemen fidyenin ikinci taksidini verecekti. Kral fidyesi Tapınak Şövalyelerinden avansla borç alınarak ödendi. Dimyat'tan ilk taksit gelince Kral ve diğer Haçlı esirler serbest bırakıldı ve Dimyat'a gittiler. 8 Mayıs 1250'de Kral IX. Louis yanında 12.000 savaş esiri olmuş ve kurtarılmış Haçlı asker ve Dimyat'taki orduda kalanlar ile Dimyat'tan ayrıldı ve Filistin'e Akka'ya döndü.[36][37].</ref>.

Hükümdarlığına karşı çıkmalar

Şecer-üd-Dürr'un Mısır'da iktidarı ele alması ve Mısır Eyyubileri sülalesinin devlet iktidarından atılması Mısır'da fazla aksi tesir doğurmadı. Ama Haçlı ordusu komutanı Fransa Kralı IX. Louis'in esirlikten fidye vererek kurtulmasına itiraz edenler bulundu. Ama onun hükümdar ilan edilmesine en önemli karşı çıkmalar Şam'daki Suriye Eyyubileri ve Bağdad'daki Abbasi halifesinden geldi.

Sultan Turanşah'ın bir suikastla öldürülmesi ve yerine Şecer-üd-Dürr'un Mısır'a hükümdar olarak kabul edilmesi haberi Suriye'ye çabuk olarak yetişti. Suriye'de bulunan emirlerden Şecer-üd-Dürr'e biat etmeleri istendi; ama Suriye'deki emirler bunu kabul etmediler. Sultan yardımcısı olan Krak kalesi emiri ise Kahire'daki Şecer-üd-Dürr'e karşı isyan ettiğini ilan etti.[38] Suriyeli emirler bu ülkenin Sultanlığı'nı Eyyubiler sülalesinden olan Eyyubiler Halep Emir Nasır Yusuf'a verdiler. Buna karşılık olarak Mısır'daki idareciler Mısır'da bulunan ve Eyyubilere sadık olduklarını bildiren tüm emirleri tutukladılar.[39]

Diğer taraftan Bağdad'da hala hüküm süren Abbasiler halifesi Mutasım bir kadın olan Şecer-üd-Dürr'ün bir müslüman ülkeye hükümdar olabilmesinin prensip olarak kabul edilemiyeceğini bildirdi. Halife Mutasım'ın Bağdad'dan Kahire'ye gönderdiği ileti şöyle idi:[40]

Eğer orada hükümdar olabilecek bir "erkek" yoksa biz size buradan bir "erkek" göndermeye hazırız.

Abbasi halifesinin Şecer-üd-Dürr'ü Mısır hükümdarı olarak kabul etmemesi ona destek sağlayan Bahri Memluklular kliğine çok fena tesir yaptı. Mısır'daki devlet geleneğine göre Mısır hükümdarının meşru olarak kabul edilmesi ancak yeni Mısır hükümdarının Bağdad'daki Abbasiler Halifesi tarafından teyit edilmesi mümkün olmaktaydı. Mısır Sultanlarının dinsel hiçbir ünvanları olmamakla beraber ve dinsel olarak tamamiyle bağımsız olmalarına rağmen, yeni sultanın Abbasi halifesi tarafından sultanlığının teyit edilmesi mutlaka gerekli olduğu kabul edilmekte idi.[41]

Mısır'da egemen olam Memluklu emirler halifenin bu ısrarı üzerine bir başka çareye baş vurdular. Şecer-üd-Dürr sultanlıktan feraget ettiğini ilan etti. Bahri Memluklularin en önemlilerinden olan ve "atabek" olan Emir Aybeg Şecer-üd-Dürr ile evlendi ve Aybeg Sultan olarak görevi üzerine aldı.[42]

Böylece resmen Şecer-üd-Dürr'ün sultanlığı sona erdi. Aynı zamanda Mısır'da Eyyubiler hanedanının da hüküm sürmesi de sona buldu. Yeni bir devlet olan Memluklüler devleti kurulmasının ilk adımları atılmış oldu. Ama yeni Sultan olan Aybeg'in karısı olduğu için Şecer-üd-Dürr kocasına söz geçirebildikce Mısır'da yine baş iktidar gücü olmaya devam etmekte idi.

Sultan Aybeg'le birlikte devlet idaresi ve ölümü

Emir Aybeg Mısır hükümdarı olduğu zaman "Malik Muiziddin Aybeg" taht adını aldı. Sultan Aybek Eyyubi Sultanı Salih Eyyub'un şahsi kölesi idi ve bunu için "Salihiye Memlûkluları" kliği adını alan dört emirle birlikte (Farisseddin Aktay, Baybars Bundukdari, Seyfeddin Kutuz ve Bilban El-Rasidi ile) Mısır'ı idareye başladı.[43]

Sultan Aybeg Bağdad'daki halifeyi tatmin etmek için Halifenin Mısır'da temsilcisi olduğunu ilan etti. Suriye Eyyubilerinin tatmin etmek ve yönetimin meşruluğuna işaret etmek için Eşref Musa adli, Sultan Kamil bin Adil'in torunu olup Eyyubiler sülalesinden olan 6 yasında bir çocuğu Kahire'de göstermelik olarak ismen Eyyubiler Mısır Sultanı olarak ilan etti. Bunu sağlamak için Mısır Sultanı ilan edilmiş olan Memluklu Aybeg bir hafta gibi geçici bir süre için sultanlıktan ayrıldı. Fakat sonra Aybeg "Ortak hükümdar" olarak Eşref Musa'nın dört yıllık hükümdarlığı boyunca fiilen Mısır'ı yönetti.[44]

Suriye Eyyubileri bundan tatmin olmadılar. Eyyibiler Suriye Sultanı Nasır Yusuf komutası altında Suriye ordusu ve diğer Eyyubiler hükümet idarecilerinin orduları Mısır'a saldırıp Kahire'ye ilerlemeye koyuldular. Kahire'den gelen Memluklu emirler komutasındaki Mısır ordusu ile Kahire dışında "Salihiye Muharebesi" adli bir muharabe yapıldı. Mısır Memluklular ordusu galip çıktı ve Suriye Eyyubiler ordusunu yenerek geri püskürttü. Sonraki "Kora Muharebesi" ile Mısır Memluklur ordusu Suriye Eyyubileri tekrar yenip Mısır'dan attı. Memluklüler sonraki birkaç yılda arazilerini genişletip Filistin ve Suriye'nin güney kısımlarının idaresini ellerine geçirdiler. Suriye'de bulunan Eyyubiler hükümdarları bir Memlükler ordusunun Suriye'yi istila etmesinden korkmaya başladılar.

Bağdad'daki Abbasiler halifesi bu sırada Moğolların kuzey ve kuzeybatıdan ilerlemesinden kuşkulanmaktaydı ve Memluklu Mısır ile Eyyubiler Suriye devletleri arasında bir barış sağlamak için barış müzakerelerine aracı oldu. Yapılan barış antlaşmasında Mısır Memlukluları daha önceki Eyyubiler Mısır Sultanlığından çok daha fazla araziyi idaresi altına almia oldu.

1254'de Sultan Aybeg'in Mısır yönetimine karşı bir içsel tehdit ortaya çıktı. Bahri Memlukluları lideri olan Emir Fariseddin Aktay'ın ve ona bağlı olan (Baybars Bundukdari, Kalavun El-Alfi gibi) emirler devlet içinde devlet olmakla Sultan Aybeg'in idaresine tehdit etmekteydiler. Son Eyyubiler Mısır Sultanı olan Salih Eyyub'un köleleri oldukları için "Salihiye Memlukluları" adı verilen bu kliğin başı Emir Fariseddin Aktay idi. Emir Fariseddin Aktay Eyyubiler Hama Emiri Mansur'un kız kardeşi olan yeni eşi ile Kahire kalesinde yaşamak için Aybeg'den izin istedi. Sultan Aybeg Emir Aktay'ın bu evlilikle kendini meşru Eyyubiler Sultanı olarak ilan edeceğinden korktu. Aybeg, Emir Seyfeddin Kutuz ve diğer memluklüler bir komplo hazırlayıp Fariseddin Aktay'ı Sultanlık sarayında öldürdüler. Emir Fariseddin'in yakın arkadaşı olan Emir Baybars Bundukdarî, Emir Kalavun El-Alfi ve onlara bağlı olan Memluklular, Karak'a sonra Suriye'ye kaçtılar. Sultan Nasır Yusuf bunları Mısır'a geri göndermedi. 1255'de Suriye Sultanı Nasır Yusuf tekrar Mısır sınırına Suriye ordusunu gönderdi ve bu ordu içinde Mısır'dan kaçan "Salihiye Memluklar" kliği üyeleri de bulunmaktaydı. Bu ordu da Sultan Aybeg'in Mısır ordusu tarafından mağlubiyete uğratıldı.

Sultan Aybeg Suriyeli Eyyubilere karşı savaşmakta iken devlet idaresi Şecer-üd-Dürr elinde kaldı. Fakat Şecer-üd-Dürr ile kocası Sultan Aybeg'in arası bozulmaya başladı. Şecer-üd-Dürr'ün devlet idaresinide aldığı kararları ve sonuçları kocasından sakladığı iddia edilmektedir. Sultan Aybeg'in Şecer-üd-Dürr'den önce "Umm Ali" adli bir karısı bulunmakta idi ve bu kadından (sonradan Aybeg yerine Memluklu Sultanı olacak) Mansur Ali adlı bir oğlu vardı. Şecer-üd-Dürr, kıskançlıktan olacak, kocasını bu eşinden boşanmaya zorladı.

1257'de Sultan Aybeg özellikle Suriye'ye kaçmış olan Mamluklulara karşı bir ittifak kurmak için Eyyubiler Musul Emiri Bedreddin Loalo'nun kızı ile evlenmeye karar verdi.[45] El Makrizi'nin bildirdiğine göre Bedreddin Loalo, Sultan Aybeg'e karısı Şecer-üd-Dürr'ün Şam'daki Eyyubiler Suriye Sultanı Nasır Yusuf ile mektuplaştığını ve ona hediyeler göndererek Aybeg'i öldürüp Sultan Nasır Yusuf'la evlenip onu Eyyubiler Mısır Sultanı yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini Sultan Aybeg'e söyledi. El-Makrizi'ye göre bunu öğrenen Sultan Aybeg Şecer-üd-Dürr'ü öldürtmeye karar vermişti.[46]

Yine El-Makrizi'ye göre Şecer-üd-Dürr kocası Aybeg'in kendini öldürteceğini hissedip ve Sultan yaptığı kocasının kendine büyük bir ihanette bulunmasından daha önce davranmıştı. Sultan Aybeg bir akşam hamama gitmişken hizmetçilerine Sultan'ı öldürme emirini vermişti.[47] El Makrizi'ye göre Sultan Aybeg hizmetçilerin kendini öldüreceklerini anlayınca karısı Şecer-üd-Dürr'den yardım istemiş ve o da kocasının öldürülmesini durdurmaya yeltenmiştir. Ama bu sırada Muhsin El-Corgi adlı bir hizmetçi "Eğer onu sağ bırakırsan hem bizi hem de seni öldürür" diye bağırınca hizmetçilerin onu öldürmelerine karışmamamıştı.[48] Öldürüldüğü zaman Sultan Aybeg Mısır'ı 7 yıl yönetmişti.

Ertesi gün Şecer-üd-Dürr Sultan Aybeg'in o gece beklenmedik bir şekilde hamamda öldüğünü bildirmiştir. Fakat Sultan Aybeg'in emirler kliği olan Emir Seyfeddin Kutuz'un başa geçtiği ve isimini ölü sultan Muizziddin Aybeg'den alan "Muizziye Memlukluları" kliği buna inanmamıştır. El-Makrizi'ye göre Şecer-üd-Dürr, ölü kocasının yüzük taşıyan parmağını kestirmiş ve bunu İzzeddin Aybeg El-Halebi'ye gönderip onun Mısır Sultanı olmasını istemiştir ama bu kişi bunu kabul etmemiştir.[49] İbni Taghri'ye göre ise Şecer-üd-Dürr ölü kocasının yüzük taşıyan kesik parmağını önce İzzeddin Aybeg El-Halebi'ye ve sonra Emir Cemalleddin İbni Aydgudi'ye göndermiş ve her ikisi de Mısır Sultanı olmayı kabul etmemişlerdir.[50]

Muizziye Memlukluları kliği Seçer-ud-Durr ve onun hizmetçilerini tutuklamaya almışlardır. Hizmetçiler işkence yapılınca suçlarını itiraf etmişlerdir. Seçer-ud-Durr de Muizziye Memlukluları kliği tarafından öldürülmek istenmiştir; sma Salihiye Memlukluları kliği onu korumuştur. Seçer-ud-Durr Kahire kalesinde Kamil Bin Adil zamanında yaptırılmış olan Kızıl Kule'de tutuklanmaya alınmıştır.[51]

Muizziye Memlukluları kliğinin, özelikle Emir Seyfeddin Kutuz'un, ağırlılklarını koynması dolayısıyla Sultan Aybeg'in birinci karısından oğlu olan Mansur Ali 13 yasında Memluklular Mısır Sultanı olarak tahta çıkartılmıştır.[52]

Genç sultan, annesi "Umm Ali" tahriki olacak annesine babasının ölümünün intikamını almak için izin verdiği kabul edilmektedir. Genç sultanın annesi (ölü Sultan Aybeg'in boşamış olduğu ile karısı), köleleri ile birlikte Şecer-üd-Dürr'ü Kızıl Kule'den çıkardıkları; onun elbiselerini soydukları ve çıplak eski Malike'yi ellerinde sopalar ve kırbaçlarla döverek öldürdükleri bildirilmektedir. Ertesi gün Şecer-üd-Dürr'ün çıplak dövülmüş cesedi Kahire kalesi yakınlarında bir hendekte bulunmuştur.[53] Sultan Aybeg'in ölümüne sebep olan Muhsin El-Corgi ve 40 hizmetçi de idam edilmişlerdir.[54]

Şecer-üd-Dürr Kahire'de İbni Tolun Camii yakınlarında bulunan bir türbeye gömülmüştür. Bu türbenin mimarisi İslam mimarisinin en iyi örneklerinden biri olduğu kabul edilmektedir. Türbe içinde bulunan mihrap Konstantinopolis'den özel olarak getirilen mozyaik ustaları tarafından yapılmış bir "hayat ağacı" mozayiğini göstermektedir. Türbe içindeki tahtadan lahtinin etrafında bulunan küfi kitabe de, bazı yerlerinde hasara uğramakla beraber, gayet güzel yazı ve kakma sanatkarlıği örnekleridir.

Mısır folklorunda Şecer-üd-Dürr

Seçer-ud-Durr Mısır'da uzun yıllar boyunce halk folklor eseri olarak yazılmış olan "Sırat El-Zagir Baybars (Baybars'ın Hayatı)" adli destanın kahramanlardan biridi. Bu destan binlerce sayfaya varmaktadır. Kahire'de 1923'de basılmış bir edişyonu 15,000 sayfa olmuştur. Bu eser hazırlanmaya Memluklular döneminin başlarında başlanmış ve Osmanlı Devleti'nin Mısır'ı idare döneminde esere ekler yapılmıştır ve son halini bu dönemde almaya başlamıştır. Bu destan kısmen gerçek kısmen hayali olup Mısır'ın alelade halkının Baybars ve Şecer-üd-Dürr'e olan gayet derin merakını ve onların hayatının asırlarca halkın devamlı ilgisini çektiğini göstermektedir. Bu destanain hayali kısmına göre Şecer-ud-Dürr'e verilen isimle, "Fatma Sarajat-El-Dürr" Halife Muktedir'in kisidir. Halife Muktedir döneminde Bağdad'dan hükmettiği arazilere Moğollar istila için hücum etmişlerdir.[55] Sarajat-El-Dürr (inciler ağacı) ismi babasının ona incilerle kaplı elbiseler giydirmesinden ortaya çıkmıştır. Sarajat-El-Dürr Mısır Kraliçesi olmayı arzu ettiği için babasi ona Mısır'ı Salih Eyyub ile onu evlendirme sayesinde vermiştir. Salih Eyyub Mısır'da iktidarda kalmak için halifenin kızı veya evlatlığı ile evlenmiştir. Baybars çocukken köle olarak Mısır'a getirildiğinde Sarajat-El-Dürr onu çok sevmiş ve ona kendi çocuğu gibi bakıp büyütmüştür. Aybak el-Türkmeni bir kötü niyetli adamdı ve Mısır'a o ülkenin yönetimini Sarajat-El-Dürr ve kocası Salih Eyyub'un elinden almak için gelmiştir. Sarajat-El-Durr Aybak'ı bir kılıçla öldürmüştür ama onun oğlu tarafindan kovalanmış ve ondan kaçarken kale sur duvarından düşüp ölmüştür.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Adına basılmış olan sikkelerde ismi 'Sacarat el-Dürr' olarak verilir. Mahdi, Shafik, (2008) Mamalik Misr ve Alsham, Beyrut:Aldar Alarabiya (Arapça)
  2. Resmi belgeleri ve Sultan buyruklarini "Validat Halil" ismi ile imzaladığı bildirilir. "Halil'in Annesi" olarak Eyyubiler Sultani Salih Eyyub'dan olan ve olmuş olan oğlu Halil'in ismine izafetendir. (Ebu Fida Yil H. 648/say.:66-87) (El-Makrizi Cilt.1/say.:459)
  3. Bazı tarihçiler Şecer-üd-Dürr'u birinci Memlûk Sultanı olarak kabul ederler. Şayyal, Cilt:2 /say.:115)
  4. El-Makrizi Şecer-üd-Dürr'ü Türk asıllı birinci Memluk Sultanı olarak tasvir etmektedir. "Bu kadın, Şecer-üd-Dürr, Mısır'da hükümdarlık yapan birinci Türk Memlûk Sultanı'dır" El-Makrizi, Cilt:1/say.:459
  5. İbni İyas, Şecer-üd-Dürr'ü Eyyubiler hanedanından olarak kabul eder. (İbni İyas, say.89)
  6. Bir modern Avrupalı tarihçi olan Fage tartışmalı durumu şöyle ifade etmektedir: "Bu Sultana Şecer-üd-Dürr'un son Eyyubiler hanedanından mı yoksa ilk Memluklu sultanı mı olduğuna karar vermek gayet zordur; çünkü hem kaybolmakta olan bir hanedana ve hem de ortaya çıkmaya başlayan yeni sultanlık hanedanına yakın ilişkileri bulunmaktadır" (Fage say.6)
  7. El-Makrizi Cilt:1/say.:459, İbni Taghri Cilt:6/say:.102-273) ve Ebu Fida (Yıl H.655/say.:68-87) onun Türk asıllı olduğunu belirtirler. Fakat El Makrizi ve Ebu Fida bazı diğer tarihçilerin onun Ermeni asıllı olduğunu söylediklerini de açıklarlar.
  8. Yürekli, Tülay (2011), "The Pursuit of History " International Periodical Research Series of Adnan Menderes University, No.6,say. 335, Online:
  9. El-Makrizi, Cilt:1/say. 459
  10. El-Makrizi, Cilt:1/say.419 , Ebu'l Fedaa, Yıl H.655/say:68-87, İbni Taghri Cilt:6/say.102-27, Sayyal C:2/say.116
  11. İbni Taghri, Cilt:6/say.:102-273. El Makrizi Cilt:1/say.:405. El Makrizi bu doğumun tarihini H.638 (M. 1240) olarak vermektedir.
  12. El-Makrizi, Cilt:1/say. 397-398
  13. Bazı tarihçiler bu IX. Louis'in Haçlı Seferi'nin Mısır'a yönelme planının Sicilya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru olan II. Friedrich tarafından Salih Eyyub'de iletidiğini bildirirler. (Şayyal, Cilt:2/say.95)
  14. El-Makrizi, Cilt:1/say.:438-439 , (Ebu'l-Fedaa, Yıl H.647/say.:66-87
  15. Şayyal, Cilt:2/say:97
  16. El-Makrizi, Cilt:2/say.:439-441) , (Ebu'l Fedaa, Yıl H.647/say,:68-87), Şayyal, Cilt:2/say.98
  17. El-Makrizi, Cilt:1/say.:444/
  18. İbni Taghri, Cilt:6/say.:102-273 El-Makrizi, Cilt:1 /say.445
  19. El-Makrizi, Cilt:1/say.441
  20. Ebu'l-Fedaa, Yıl H.647/say,:68-87, El-Makrizi, Cilt:2/say.:.444
  21. El-Makrizi, Cilt:1/say.:444
  22. El-Makrizi, Cilt:1/say.:444-445
  23. Şayyal Cilt:2/say.98/
  24. Kasım, s.18
  25. El-Makrizi'ye göre 1500 Haçlı askeri bu şehirde öldürüldü. El-Makrizi, Cilt.1 /say.448
  26. Haçlı kronik-tarihçi Matthew Paris'e göre çembere alınıp eritilen bu Haçlı birliğinden sadece 2 Tapınak Şövalyesi ve 1 Hospitalier şövalye ve 1 düşük rütbeli asker kendilerini kurtarıp geriye dönebilmişlerdir. (Matthew Paris, Louis IX.'s Crusade. cilt.5/say.147 )
  27. Sadavi, say.12
  28. El-Makrizi, Cilt.1/say. 449-450/
  29. Ebu El-Fida, Yıl H. 648/say.66-87)
  30. El-Makrizi, Cilt.1/say.457)
  31. El-Makrizi, Cilt.1/say. 457; İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273)
  32. El-Makrizi, Cilt.1/say.457) ve (İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273/ )
  33. Turanşah'ın suikaste gitmesi ayrıntıları günün Haçlılar kronikci-tarih yazarı Joinville'in eserinde bulunmaktadır. Jean de Joinville (ing. çev. Wedgwood, Ethel) (1906) The Memoirs of the Lord of Joinville: A New English Version ew York: E.P. Dutton and Co., Bölüm XV
  34. Humphreys, R. Stephen,From Saladın to the Mongols: The Ayyübids of Damascus 1193-1260, s.303
  35. El-Makrizi, Cilt.1/say.459/
  36. 1 2 Grousset, Rene (1936 yeni baş. 2006 ) Histoire des croisades et du royaume franç de Jérusalem - III. 1188-1291 L'anarchie franque, Paris: Perrin,‎ s.484-490 (Fransızca)
  37. El-Makrizi, s.460/Cilt.1
  38. Al-Makrizi, p.462/vol.1
  39. El-Makrizi, Cilt.1/say.462-463
  40. El-Makrizi, Cilt.1/say.464)
  41. Şayyal, Cilt.1/say.115
  42. El-Makrizi, Cilt.1/say.463
  43. El-Makrizi, Cilt:1/say.:472
  44. Şayyal, Cilt.2/say.115/ ; El-Makrizi, Cilt.1/say.464); İbni Taghri, say.103-273 ve Ebu El-Fida, Yıl: H. 652/say.68-87/)
  45. El-Makrizi, cilt.1/say.49 ve İbni Taghri, cilt.6/say.102-273/ )
  46. El-Makrizi, cilt. 1/say.493/
  47. El-Makrizi, Cilt.1/say.493 ve Ebu El-Fida, Yıl H. 655/say.68-87 )
  48. El-Makrizi, cilt.1/say,493
  49. El-Makrizi, Cilt.1/ say.494
  50. İbni Taghri, Cilt.6/say.102-273 )
  51. El-Makrizi, Cilt.1/say.495.
  52. Ebu El-Fida, Yıl H.647/say.66-87/; El-Makrizi, Cilt.1/say.495. ve İbni Taghri, cilt.6/say.102-273
  53. El-Makrizi, cilt.1/say.494 ve İbni Taghri, cilt:6/say.102-273
  54. El-Makrizi, cilt.1/say.494/
  55. Bazı verziyonlarda Sarajat-El-Dürr Halife Muktedir'in babası olan Kamil Billah'ın bir cariye kölesinden olan kızıdır ve Halife Muktedir tarafından evlatlık edinilmiştir.

Dış bağlantılar

Resmî unvanlar
Önce gelen:
Önce gelen yoktur.
Mısır Memlûk Sultanı
1250
Sonra gelen:
Aybeg


This article is issued from Vikipedi - version of the 11/1/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.