Bütçe açığı

Maliye
Finans ve Vergi 
Vergilendirme

Gelir vergisi · Bordro vergisi
SKV · Damga vergisi · ADV
Satış vergisi · KDV · ÖTV · Düz oranlı vergi
Tax, tariff and trade
Vergi cenneti

Vergi Oranı

Vergi oranı · Nisbi vergi
Artan oranlı vergi · Azalan oranlı vergi
Vergi avantajı · Maktu vergi
Verginin aşırı yükü

Ekonomi politikaları

Parasalcılık
Merkez bankasıPara arzı
Altın standardı

Maliye politikaları
Harcamalar • Bütçe açığı • Borçlar
Ticaret politikaları
Dış ödemeler dengesi
Tarife • Ticaret antlaşmaları

Policy-mix

Finans

Finansal piyasalar
Finansal piyasa aracıları
Yönetim · Bireysel
 · Düzenleme

Bankacılık

Kısmi rezerv · Tam rezerv
Serbest bankacılık · İslami Bnkacılık
Tasarruf mevduatı

Bütçe giderlerinin gelirlerinden büyük olması durumu.

Bütçe açıkları, bütçe dönemi içinde ortaya çıkan beklenmedik harcama artışlarından kaynaklabileceği gibi bütçeler dönem başında da açıkla bağlanmış olabilirler. Bu durumda açığın nasıl kapıtılacağı da gösterilir. Bunun için örneğin, devlet halktan, mâli kurumlardan ya da dış ülkelerden borçlanma yoluna gidebilir. Kaynak bulma güçlüğü dolayısıyla, genellikle bütçelerin uzun süreler açık vermesi mümkün olmaz. Ancak kamu bütçesinin birkaç yıl açık vermesi mümkün, hatta ekonomik teori açısından gerekli olabilir. Çünkü Keynes Teorisine göre bütçe açıkları ve fazlaları, ekonomik istikrarsızlıkları önlemede kullanılabilecek başlıca araçlardan birisidir. Bir ekonomik istikrarsızlık durumunda denk bütçe uygulaması, bu istikrarsızlığın daha da artmasına neden olur. Keynes modeline göre, ekonominin bir duraksama içerisinde bulunduğu yani, işsizliğin arttığı, millî gelirin düştüğü dönemlerde hükümetlerin açık bütçe politikası izleyerek toplam harcamaları arttırmaları gerekir. Bütçe açığı, vergiler azaltılıp, harcamlar artırılarak gerçekleştirilebilir. Vergilerdeki bir düşüş, kamu harcamalarındaki bir artış yanında, özel sektör yatırım harcamalarının genişlemesini sağlar. Bütçedeki bu açıklar devlet tahvili satışlarıyla halktan borçlanma, hazine bonosuyla merkez bankasına borçlanma ya da merkez bankasının para basması yani emisyon gibi yollarla karşılanabilir. Ancak bu gibi yollarla finanse edilen kamu harcamalarının dozu iyi ayarlanmazsa ekonominin içinde bulunduğu durgunluktan aşırı bir enflasyona geçilebilir. Böylece yüksek oranda bir stagflasyon olgusu ile baş edilmek zorunda kalınabilinir.

This article is issued from Vikipedi - version of the 8/14/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.