Hazarca

Hazarca, Ortaçağda, Orta Asyalı yarı göçmen Türk boyu olan Hazarların konuştuğu dildir. Hazarca, tarihî Türk lehçelerinden biri olmasına karşın Türk lehçelerinin hangi koluna ait olmuş bulunduğu tartışmalıdır. Bazı araştırmacılar Hazarcanın İran dilleri veya Kafkas dilleriyle yakın ilişkisi olduğunu varsayarlar.

Tarih

Hazar alfabesiyle yazılmış ve günümüze ulaşmış tek cümle:
HWQWRWM = Hukurim = "OKUDUM"

Türkçenin Eski Türkçe dönemi (6-10. yy) içinde değerlendirilen Hazarcanın eldeki en belirgin örneği 1912 yılında bilim dünyasına tanıtılan ve Cambridge Belgesi (ya da daha önceki adıyla: Schlechter Mektubu) olarak bilinen mektubun kenarına Göktürk Alfabesinin Hazar versiyonuyla yazılmış tek kelimelik cümledir. İbranice mektubun sol alt köşesine yazılmış olan bu runik yazının sağdan sola transliterasyonu HWQWRWM olup transkripsiyonu hukurim anlamı da "ben onu okudum" demektir. Bu tek kelimelik cümle dışında Hazar Türkçesiyle elde kabile, kale, 12 Hayvanlı Takvimin ay adları kalmıştır. Bunların dışında Hazar şahıs adları da tespit edilmiştir.[1]

Hazarların diliyle yazılmış bir eser, günümüze kadar ulaşamadığı için Hazarların konuştuğu dil hakkında kesin bir bilgi yoktur. Hazarlardan günümüze kadar kalan iki belge vardır ve bunlar İbranice yazılmıştır. Bunlardan biri, Hazar kağanı Yusuf tarafından, 960 yıllarında Emevilerin Kurtuba emiri III. Abdurrahman'ın hizmetinde çalışan devlet adamına yazılan mektup ve diğeri de, yine aynı hakan zamanında ismi belirsiz bir Musevi Hazar tarafından yazılan mektubun Mısır'da bulunan parçalarıdır. Barthold ve Minorsky gibi Rus araştırmacılar, Hazarcanın İdil Bulgarlarının diline benzediğini, bugün Çuvaşça'nın da, Bulgarca ve Hazarcaya benzediğini ve sonuç olarak, Hazarcanın Türk dillerinin ayrı bir kolu olan Çuvaşçaya çok yakın olduğunu ifade etmektedirler.[2] Ayrıca, yapılan araştırmalara göre, Hazar ülkesinde Hazarca'nın dışında çeşitli Türk lehçelerinin de konuşulmakta olduğu ortaya çıkarılmıştır.[3]

Ortaçağ Arap bilginleri Hazarcayı Oğuzların konuştuğu dile yakın bir dil olarak saymışlar ve her iki dili Hazar ülkesinde Türklerin konuştuğunu belirtmişlerdir.

Hazarcanın, eski Türk dili ve Uygurcanın etkisinde kalmış, Hunca ve Bolgarca gibi Türk lehçelerinin Oğur öbeğine bağlı bir lehçe olduğu görüşünde birleşen araştırmacılar da vardır. Ayrıca, Karaçaylar, Balkarlar ve Kafkasyalılar da bu dilden arta kalan birtakım sözcükleri de dillerinde kullanmaktadırlar. Polonya'da yaşayan Karaylar bile eski Hazar Türkçesini kullanmaktadırlar.[4]

Hazarca, değişik dönemlerde Kiril, İbrani, Latin, Yunan, Arap ve Gürcü alfabeleriyle yazılmıştır.

Kaynakça

  1. Pınar Özdemir, Hazar Türkçesi ve Hazar Türkçesi Leksikoloji Tespiti Denemesi, Karadeniz Araştırmaları, Kış 2013, Sayı: 36, s. 189-206.
  2. Şerif Baştav (1987). "Hazar Kağanlığı Tarihi", Tarihte Türk Devletleri I, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, Ankara, sf. 169-178
  3. Zeki Velidi Togan (1970) "Hazarlar md." İslam Ansiklopedisi, Cilt V, İstanbul, sf. 408
  4. Tarihteki Türk Devletleri, Haz: Doç Dr. Anıl Çeçen, Milliyet Yayınları

Ayrıca bakınız

İlgili kitaplar

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.