20 Mayıs 1963 ayaklanması

20 Mayıs 1963 ayaklanması, 22 Şubat 1962'de, Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve arkadaşlarının, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için, 20 Şubat günü başlatılan atama ve gözaltına almalara karşı direnişi olayının devamıdır.

Aslında başladığı an biten tek ihtilal girişimidir. Parolası 'Harbiyeli aldanmaz' olan ihtilal girişiminde Emekli Albay Talat Aydemir 22 Şubat'ta ulaştığı noktaya dahi yaklaşamamıştır. Radyoevinde ihtilal bildirisinin okunmasından hemen sonra kontrol kısa sürede hükümete bağlı kuvvetlerin eline geçer ve İsmet İnönü bu girişimi değerlendirdiği tarihi konuşmada kalkışmaya katılanları: 'Talat'ın üçbuçuk adamı' diye tarif eder. Tutuklanan Talat Aydemir'e en fazla dokunan İnönü'nün bu sözüdür. Ve yargı sürecinde kendisinin birlikte hareket ettiği kim varsa açıklamasının tek sebebi oluşturduğu çatının altındakilerin: 'Üç buçuk adam' sayılmayacağını kanıtlamaktır.

Mahkeme sürecinde basında Talat Aydemir'le ve eşiyle ilgili aleyhte haberler de yayımlanmıştır. Örneğin, Akis dergisinde Metin Toker'in imzasıyla yayımlanan Talat Aydemir'in karısının kuaförüne 'Haftaya Çankaya'da görüşürüz' dediği iddiasıdır.

Cuntacılara zaten 27 Mayıs darbesinden dolayı öfkeli olan AP milletvekillerinin yanı sıra CHP'liler de idamın lehinde oy vermişlerdir.[1]

Fethi Gürcan'ın cezası 27 Haziran, Talat Aydemir'in cezası ise 5 Temmuz 1964'te infaz edildi. Fevzi Bingöl ve Osman Deniz de mahkemede yargılandı. İlk başta onların da idamı istenmiş, ancak cezaları daha sonra müebbete çevrilmiş ve aftan yararlanarak çıkmışlardır. Yalnız 1459 Harbiyeli okullarından atılmış olup, bu öğrenciler için sonradan ek üniversite kontenjanı açılmıştır.

İlgili belgeseller

Kaynakça

  1. "Unutturulan ihtilal girişimi". radikal gazetesi. 20 Mayıs 2007. 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20070930181233/http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=221774&tarih=20/05/2007. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2007.
  2. 10 bölümden oluşan belgeselin her bölüm başında Mehmet Ali Birand dönemi özetleyen şu sözü okuyordu: Demokrasi yolunda 1960'ların sokaklarından önce ihtilalcı geçti, sonra zafer şarkılarıyla gençler, isyan bayraklarıyla işçiler, sağcılar, solcular ve yeniden darbeciler, ülke ihtilalin pençesinde 12 yıl geçti ve sonunda tüm yollar yine aynı kavşağa çıktı.

Bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/6/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.