Ogün Samast

Ogün Samast (d. 1990,[1] Trabzon[2]) 19 Ocak 2007 tarihinde, İstanbul'un Osmanbey semtinde Halaskargazi Caddesi üzerinde Agos gazetesi binası önünde gazeteci Hrant Dink'i Yasin Hayal'in azmettirmesiyle öldüren kişi.

Ogün Samast
Doğum 1990 (30-31 yaşında)
Trabzon, Türkiye
Tanınma nedeni Hrant Dink suikastı

Geçmişi

Samast'ın ailesi Trabzon ilinin Düzköy ilçesindendir.[3] Ebeveynleri birbirinden ayrı yaşıyorlardı.[4] Ortaokul mezunu olan ve lise birinci sınıftan okulu bırakan Ogün Samast'ın girdiği işlerden uzun zaman geçmeden ayrıldığı belirtildi.[3] Samast, ailesi tarafından "sakin ve uysal" biri olarak tanımlanırken, arkadaşları arasında "agresif ve kavgacı" olarak tanınırdı, hatta bu agresif tavrı yüzünden girdiği yerel bir futbol takımından atılması olayına parmak basılır. Ayrıca, polis raporunda Samast'ın internet üzerinde çok vakit geçirdiği ibaresi yer alır.[5]

Cinayet

Hrant Dink'in öldürülmesi

Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde gazete bürosunun yanında üç el ateş edilerek öldürüldü.

Tutuklanışı

Ogün'ün babası Ahmet Samast, oğlunu televizyonda cinayet zanlısı olarak görünce[6] hemen polisi arayıp oğlunu ihbar etti.[4] 20 Ocak 2007 tarihinde, olaydan 36 saat sonra Samsun Otogarı'nda Trabzon'a gitmek üzereyken, jandarmalar tarafından yakalanarak gözaltına alındı.[1] Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada katil zanlısının olayda kullanılan silahla birlikte ele geçirildiğini söyledi.[1]

Sonraki gelişmeler

Anadolu Ajansı'nın belirttiğine göre Samast cinayeti işlediğini itiraf etti ve hiçbir pişmanlık duymadığını söyledi.[7] Daha sonraki mahkeme süreçlerinde Emin Çölaşan'ı şu ifadelerle suçlamıştır: “Peki beni bu sürece getirenler nerede, kim onlar? “Damarlarımda cahillik aktığı ilk gençlik yıllarında ben nereden bilirdim Agos Gazetesi’ni, nereden tanırdım Hrant Dink’i, Ermeni nedir, tarih nedir, hiç bilmezdim. Ortaokul mezunu yurdun çocuklarından bir tanesiydim. Benim de hayallerim vardı. Deniz kenarında gün batımını melisa düşleri eşliğinde karşılamak, yarimin karşısında terlemekti hayallerim. Dıştan açılan mavi çelik kapı, içten açılan demir parmaklıklı pencere, bir avuç gökyüzünü hapseden çelik teller eşliğinde yalnızlığın bile yalnız olduğu demir duvarları hayal etmiyordum. Ta ki eski sabıkalı, Yasin’in bana internetten gösterdiği manşetler ve okuttuğu yazılarla bana baskı oluşturarak beni sürüklediği kin ve nefret girdabında kaybolmamla başladı olaylar. Yaşarken tuz katmazlar aşına, methiyeler düzerler mezar taşına diyor Ziya Paşa, ‘vatan haini, utanmaz Ermeni’ diye manşetleri ben mi attım? Adamın yazdığı yazının bir bölümünü cımbızla alıp provokatörlük yapan ben miydim? Bu manşetler ve bu yazılar yüzünden mahkeme köşelerinde Dink’i ve Orhan Pamuk’u süründüren, halkımızın önüne bunlar ‘vatan haini, devlet düşmanı, bize küfreden bizi aşağılayan, bölmeye çalışanlar işte bunlar’ diye hedef gösteren ben miydim? Televizyon tartışmalarında parmaklarını sallayarak yok mu bunları vuracak vatan evladı diye içindeki nefreti kusan ben miydim? O manşetler atılmasaydı, Emin Çölaşan o yazıyı cımbızla çekip yazmasaydı bunların hiçbiri yaşanır mıydı? Bunlar bilmezler mi yurdumdaki cahil ve milli duyguları kullanılmaya bu kadar açık olan gençlerimizden birinin bir kötülük yapacağını? Bilirler amaç da o zaten. Benim yaşımda 10 gence okutun o manşetleri, gösterin o yazıları, arkadan eski bir sabıkalı korkutsun, gaza getirsin, tümü benim yaptığımı yapar. Yapmadı mı? Ne çabuk unutuyoruz. Ben kurban oldum başkaları olmasın. Ben buradayım, bunları yazanlar nerelerde? Beni teşvik eden Emin Çölaşan nerede? Bu manşetleri atan gazetelerin yönetici ağabeyleri nerede? Bugün yalılarında Petrus Şarabı içip ruhlarındaki gestapoların onlara gösterdiği yeni hedef ve kurbanlarını arıyorlar. Emin Çölaşan’dan, bu manşetlerini atanlardan şikayetçiyim ‘Hrant için, adalet için’ diye bağıranlar bu sesimi duyun. O manşetleri döviz yapın onları taşıyın. Ben üzerime düşeni yaptım gözümdeki çöpü çıkarttım. Siz de çıkartın ifadelerimde söylüyorum. Onu gördüm vurmaktan vazgeçtim. İki yumruk atacaktım, aklıma Yasin geldi korktum, aklıma o manşetler, o yazılar geldi, ne yaptığımı dahi hatırlayamayacak hale geldim. Bugün olsa tartışırdım, konuşurdum, belki de ben haklı çıkardım. Ama o yazılar olmasaydı, bu yaşananlarda olmayacaktı. Özgür basın o günlerdeki manşetlerini bir hatırlayın, bir hatırlatın neden suskunsunuz. ‘Güvercin’ diye manşet atanlar değil miydi, vatan haini diye manşet atanlar. ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye döviz taşıyanlar o yazıları yazanlar değil miydi? Kin ve düşmanlığın kazanına odun taşıyanlar, bunları yazacak yok mu, bunları yargılayacak yok mu. ‘kral çıplak evet kral çıplak diyor’ bu çocuk. Bu manşetleri atanları, yazılan yazanları araştıracak yok mu? Asıl suçlu onlar, ben masumum. O mazlum, ben cezamı çekiyorum, ama o yazıyı yazan, o manşetleri atanlar asıl siz suçlusunuz. Er ya da geç ışık sizi aydınlatacak ve bu gizlendiğiniz karanlıktan çıkacaksınız”.[8]

Suç işlerken 17 yaşında olması sebebiyle Çocuk Mahkemesinde yargılandı ve 22 yıl 10 ay hapis cezası aldı.[9]

Kaynakça

  1. "Katil zanlısı yakalandı". Hürriyet. 20 Ocak 2007. 22 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  2. "Bir Cinayetin Anatomisi". 10 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  3. "Aile ihbarıyla yakalandı". Sabah. 27 Ocak 2007. 4 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2007.
  4. "Assassin caught in assassination of Hrant Dink (İngilizce)". TurkishPress.com. 21 Ocak 2007. 5 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  5. "Profile of Hrant Dink's Juvenile Murder Suspect (İngilizce)". Turkish Daily News. 22 Ocak 2007. 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2007.
  6. "Hrant Dink murder suspect named (İngilizce)". BBC News. 20 Ocak 2007. 20 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  7. "Katil zanlısının itirafları". Sabah. 21 Ocak 2007. 4 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  8. "Ogün Samast, Emin Çölaşan'dan Şikâyetçi Oldu". 2 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2012.
  9. "Dink davasında şok gelişme". Hürriyet. 1 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2007.


This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.