Altın buzağı

Altın Buzağı, (İbranice: עֵגֶּל הַזָהָב Egel hazahav), Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında İsrailoğullarını memnun etmek için Harun tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, İsrail'in Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır.

        
Yahudilik
Altın Buzağı'ya Hayranlık, Nicolas Poussin

İbranice'de bu olay için "Buzağı günahı" anlamına gelen Het Haegel (חֵטְא הַעֵגֶּל) denir. İlk olarak Çıkış 32:4'te anlatılmaktadır. Boğaya ibadet birçok kültürde görülmekteydi. Çıkış hikâyesine göre Mısır'dan çıktıkları anlatılan İbranilerin dini olarak asimile olma sonucu Mısır mitolojisindeki Apis boğası ve boğa başlı Khnum'dan esinlendikleri düşünülür. Mısırlıların ve İbranilerin Antik Yakın Doğu ve Ege'deki komşularında da sıkça yaban öküzüne olan ibadet görülür. Örneğin Yunan mitolojisinde Girit Boğası'na ibadet edilir. Hindistan'da Nandi (bir boğa), Tanrı Şiva'nın aracıdır ve bu nedenle Hindular tarafından kutsal sayılır. Mısırlılar arasında kutsal öküz olarak Hathor vardır ve bu Aşera'nın karşılığıdır. İbrani kavimleri bu topluluklar ve bu toplulukların tanrıları arasında geliştiği için onlardan esinlemiş olmaları pek doğaldır.

Tanah'taki hikâyenin özeti

Tevrat

Musa, Sina Dağı'na On Emir'i almaya gittiğinde (Çıkış 19:20) İsrailoğullarını kırk gün kırk gece yalnız başlarına bıraktı (Çıkış 24:18). İsrailoğulları Musa'nın geri dönmeyeceği endişesiyle Harun'dan İsrail'in Tanrısını resmeden bir put yapmasını istedi. Başta karşı çıkmasına rağmen halkın artan baskın şikayetleri üzerine Harun onların altınlarını toplattı. Topladığı altınları eritip bir buzağı heykeli yaptı. Bir de altar yapan Harun "İsrail, sizi Mısır'dan çıkaran tanrılarınız bunlardır" dedi. Ertesi gün, İsrailoğulları adaklar sunup Altın Buzağı'yı şenliklerle kutladılar. Dağa Musa ile çıkan Yeşu halkın sesini duyunca Musa'ya haber verdi. Musa dağdan inip buzağıyı görünce sinirlendi ve Tanrı'nın ona verdiği üzerinde On Emir yazan taş tabletleri kırdı. Emirleri tekrar geri almak için dağa çıkan Musa, Tanrı'nın halkı bozulmuş olarak görmesi nedeniyle onları yok etmek istemesi üzerine ona yalvardı (Çıkış 32:11) ve Tanrı'nın fikrini değiştirtti. Musa geri döndüğünde Altın Buzağı'yı yaktı, toz etti, suya attı ve İsrailoğullarını suyu içmeleri için zorladı. Musa, Tevrat'a bağlı kalmak isteyenleri kendisiyle gelmesi için çağırdı, onunla gelmek istemeyen 3000 kişinin katledilmesi için ise Levileri gönderdi. Leviler Musa'nın buyruğunu yerine getirdiler ve halktan 3000'e yakın insan öldürüldü.

İlk peygamberler

Altın buzağıya ibadet

MÖ 922'de I. Yarovam İkinci İsrail Krallığını kurdu ve iki tane altın buzağı yaptırıp onları Betel ve Dan şehirlerine yerleştirdi. 1 Krallar 12:26-30'a göre, dindarlar ibadet için Kudüs'e giderse Yehuda kralı Rehavam'a bağlanacaklarından korkan Yarovam bu iki altın buzağıyı yaptırıp halkı Kudüs merkezinden uzaklaştırmayı amaçladı:

26 Yarovam, "Şimdi krallık yine Davut soyunun eline geçebilir" diye düşündü,
27 "Eğer bu halk Yeruşalim'e gidip RAB'bin Tapınağı'nda kurbanlar sunarsa, yürekleri efendileri, Yahuda Kralı Rehavam'a döner. Beni öldürüp yeniden Rehavam'a bağlanırlar."
28 Kral, danışmanlarına danıştıktan sonra, iki altın buzağı yaptırıp halkına, "Tapınmak için artık Yeruşalim'e gitmenize gerek yok" dedi, "Ey İsrail halkı, işte sizi Mısır'dan çıkaran ilahlarınız!"
29 Altın buzağılardan birini Beytel, ötekini Dan Kenti'ne yerleştirdi.
30 Bu günahtı. Böylece halk buzağıya tapmak için Dan'a kadar gitmeye başladı.

Bazı görüşlere göre Yarovam'ın altın buzağı yapmasının sebebi Kudüs Tapınağı'ndaki meleksi figürlerden etkilenmiş olmasıdır.[1]

Son peygamberler

Altın buzağı'nın, Nehemya 9:18-19'da da Ezra tarafından adı geçmektedir.[2]:

16 "Ama atalarımız gurura kapıldı; dikbaşlılık edip buyruklarına uymadılar.
17 Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir Tanrı'sın. Onları terk etmedin.
18 Kendilerine buzağı biçiminde dökme bir put yaptılar, 'Sizi Mısır'dan çıkaran Tanrınız budur!' diyerek seni çok aşağıladılar.
19 Yine de, yüce merhametinden ötürü onları çölde bırakmadın. Gündüzün yol göstermek için bulut sütununu, geceleyin yollarına ışık tutmak için ateş sütununu önlerinden eksik etmedin.
20 Onları eğitmek için iyi Ruhun'u verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.
21 Kırk yıl onları çölde besledin. Hiç eksikleri olmadı. Ne giysileri eskidi, ne de ayakları şişti.

Ezra, İsrailoğullarına, tarihte altın buzağıya tapılmaya çalışıldığında dahi Tanrı'nın rahmetinin üzerlerinde olduğunu anlatmaktadır.

Ezra'nın "Tanrı" ile ilgili kullandığı dil diğer pasajlarda İsrailoğullarının buzağıyı kullanışlarındakilerle çelişmektedir. Belgesel hipoteze göre Çıkış ve 1 Krallar Yehuda Krallığı merkezli Tesniyeciler tarafından yazıldığından İsraillileri sadakatsiz gösterme eğilimi bulunmaktadır. En büyük çelişki, Çıkış 32:4'te tek bir altın buzağı bulunmasına rağmen "tanrılar" terimi kullanılmaktadır; fakat Ezra "Tanrı" ifadesini tercih etmektedir.[3]

Çıkış 32'deki Altın Buzağı hikâyesine yorumsal yaklaşım

Altın Buzağı hikâyesi yüzeysel olarak basit bir hikâye olarak gözükse de hikâye göründüğünden daha derindir. Michael Coogan'a göre, Altın Buzağı başka bir tanrının putu değildir dolayısıyla sahte veya yanlış bir tanrı değildir.[4] Buna delil olarak Çıkış 32:4-5'i sunar: Altınları toplayan kişi Harun'dur, oymacı aletini kullanan da, putu yaratan da kendisidir; halk "Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran tanrılarınız budur!" dedi ve bunun üzerine Harun bir de sunak yaptı. Harun bir bildiri yayınlayıp "Yarın Rab'bin onuruna bayram olacak" diye ilan etti. Halk "tanrılarınız" dese dahi buradaki mevzu bahis put bir adettir. Tek bir tanrıya yapılan ibadet Yehova'ya olamayabileceği gibi birden çok tanrıya yapılan ibadetin Yehova'ya yapılan ibadet olmadığı anlamına da gelmemektedir. Ayrıca, 5. ayette "Rab'be" yapılan bayram bazen Yehova'ya yapılan bayram olarak tercüme edilir.[4] Bu aşamada henüz On Emir verilmediğinden Harun'un yaptığı kanun dışı değildir.[4]

Bu hikâyedeki başka bir anlayış da Altın Buzağı'nın Yehova için bir kürsü oluşudur. Yakın Doğu sanatlarında tanrılar taht yerine hayvanlar üzerine oturarak resmedilirlerdi.[4] Bu durumda Altın Buzağı, Ahit Sandığı veya meleksi bir figürle eşdeğerdir.[4]

Bu karmaşanın sebebi iki türlü açıklanabilir: 1) Harun ruhban sınıfı ile Musa ruhban sınıfı arasından kaynaklanan gerginlik sebebiyle Harun kötü gösterilmek istenmiştir ve/veya 2) Kuzey'deki İsrail Krallığı'na saldırıda bulunulmaktadır.[4] İkinci sebebe göre, kuzeydeki krallığın ilk kralı I. Yarovam'ın Altın Buzağı yaptırıp "Yarovam'ın günahı" olarak bilinen günah işlemiştir ve bu MÖ 722'de krallığın Asurlularca yıkılmasına sebep olmuştur.[4] Yarovam'ın günahı, Beytel ve Dan şehirlerine birer Altın Buzağı yaptırıp halkının hac için Kudüs'e kadar gitmesini engellemekti. Coogan'a göre bu episot güneydeki Yehuda Krallığı tarafından yazılan Tesniyesel tarihin bir parçasıdır, İsrail Krallığı'nın çökmesinden sonra olaylara taraflı yaklaşılmıştır.[4] Coogan, Yarovam'ın, halkına Kudüs Tapınağı'na alternatif sunduğunu ve bu ibadetlerin Yehova-dışı olduğu anlamına gelmediğini belirtmektedir.[4]

Bu hikâyenin katmanlarını daha iyi anlayabilmek için Belgesel hipotez kullanılabilir: Muhtemelen Altın Buzağı hikâyesi Kuzey Krallığı'ndaki E'de bulunmaktaydı. Bu krallık çöktükten sonra J ve E birleştirildi ve hikâye "olumsuz ışık altında" tekrar ele alındı. Buzağıya yapılan ibadet politeizm olarak ele alınıp zina yapıldığı havası yaratıldı (Çıkış 32:6). Hikâyeler P tarafından derlendiğinde Altın Buzağı hikâyesi yine olumsuz olarak ele alındı fakat buradaki Harun'un suçu aza indirgendi.[4]

Kuran'da Altın Buzağı

İsrail ve Altın Buzağı olayı Kur'an'ın Taha Suresinde (20.83) aktarılmaktadır. Kuran versiyonu büyük oranda hikâyenin orijinaliyle aynıdır fakat putu yapan kişi Harun değil Samiri isimli biridir. Samiri Musa'nın yok olduğunu ve İsrailoğullarının yeni bir tanrı bulması gerektiğini söylemiştir. Samiri, Mısır'dan getirilen altın mücevherlerden böğürebilen bir Altın Buzağı yapmıştır. Musa'nın yokluğunda halkın lideri olan Harun buna karşı çıkmaya çalışmıştır fakat başarısız olmuştur. Musa geri döndüğünde pagan ayinleri ve Harun'un bunu engelleyemediğini görünce sinirinden Harun'un sakalına yapışmıştır. Ardından Musa, Samiri'yi sürgüne göndermiş, Altın Buzağı'yı yakmış ve küllerini denize atmıştır.

Ta-Ha Suresi 90-94[5]:

90 Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.
91 Demişlerdi ki: "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız."
92 (Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"
93 "Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?"
94 Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü önemsemedin" demenden endişe edip korktum."

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. Coogan, pg. 117, 2009
  2. Nehemya 9:16-19
  3. Coogan, 2009, pg. 116-7.
  4. Coogan, M. A Brief Introduction to the Old Testament: The Hebrew Bible in its Context. Oxford University Press: Oxford, 2009. p.115.
  5. "Taha Suresi". 13 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2011.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.