Osmanlı-Yunan Savaşı (1897)

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı

Dömeke Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasından sonra Osmanlı Orduları'nın Atina'ya ilerleyişi
(Saray ressamı Fausto Zonaro'nun fırçasından)
Tarih17 Nisan-19 Mayıs 1897
BölgeTesalya (Yunanistan Krallığı), Epir (Yanya) (Osmanlı İmparatorluğu)
SonuçKesin Osmanlı zaferi, İstanbul Antlaşması
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Yunanistan Krallığı Yunanistan Krallığı
Komutanlar ve liderler
Osmanlı İmparatorluğu Ethem Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Ahmed Hıfzı Paşa
Veliaht Prens Konstantin
Konstantinos Sapountzakis
Güçler
121,500
1,300 süvari
210 top
54,000
500 süvari
136 top
Kayıplar
1,111 ölü
3,329 yaralı
16 esir
672 ölü
2,481 yaralı
253 esir

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan arasında meydana gelen savaştır. Yaklaşık bir ay süren savaş Osmanlı Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı.

Savaş öncesi

Osmanlı İmparatorluğu'na ait olan Teselya ve İyon Denizi kıyısındaki Arta limanı 1878 Berlin Antlaşması uyarınca 1881 yılında Yunanistan'a verilmişti. Bu genişlemeden sonra Yunanistan’ın yeni hedefi Epir (Yanya vilayeti) ve Girit adasıydı. Bu bölgelerdeki nüfusun yaklaşık üçte ikisini oluşturan Osmanlı rumları Yunanistan tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na karşı devamlı kışkırtılıyordu.

Yunanistan'ın Osmanlı idaresindeki Rumları isyana kışkırtmaya devam etmesi üzerine Osmanlı İmparatorluğu da 17 Nisan 1897'de Yunanistan'a savaş ilan etti. Yunanlar özellikle engebeli bölgelerde Osmanlı ordusunu uğraştırırken Balkanlar'daki diğer devletlerle anlaşıp Osmanlıları iyice zor durumda bırakmayı planlamaktaydılar. Osmanlı kuvvetlerini teşkil eden Müşir Edhem Paşa komutasındaki yaklaşık 120.000 askere karşılık Yunanistan Kralı I. Yorgi'nin veliahdı Konstantin’in kumanda ettiği Yunan ordusu ise 75.000 kişilik bir kuvvetten meydana geliyordu.

"Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu ve Büyük Devletler’in irâdesine aykırı olarak Yunanistan’ın yayılmacı politikalarının bir neticesi olarak meydana gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Büyük Devletler’den savaşı engellemelerini beklemiş; fakat bu devletler Yunanistan’a uygulanacak zorlayıcı tedbirler üzerinde uzlaşamadıklarından iki devleti yalnız başlarına bırakmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu barışın devamından yana olmasına rağmen Yunan çetelerinin sınırı tecavüz etmesi üzerine Yunanistan’a savaş ilân etmiştir."[1].Ayrıca bu savaşa Yunan kralı I. Yorgi'nin Danimarka asıllı olması sebebiyle bir miktar Danimarka askeriyle İtalyan gönüllülerinden oluşan bir birlik de Yunanların yanında savaşa katılmıştır.

Savaşın gelişmesi

18 Nisan 1897'de Milona geçidindeki ilk savaş Osmanlı Ordusu'nun zaferi ile sonuçlandı. Ancak savaşın yavaş tempoda cereyan etmesi üzerine, büyük devletlerden gelebilecek bir müdahaleyi önlemek için Sultan II. Abdülhamid, Edhem Paşa'ya yıldırım harbi emrini verdi. Bu durum üzerine Osmanlı Ordusu, 25 Nisan 1897'de Yenişehir, 28 Nisan'da da Tırhala'yı ele geçirdi. Yunan ordusu güneydeki Dömeke'ye doğru çekilirken Edhem Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri doğuya doğru ilerleyerek 8 Mayıs'ta çok büyük stratejik öneme sahip bir liman kenti olan Volos'a girdi. Bundan sonraki muharebenin Dömeke’de olacağı ve bu savaşın da galip tarafı ortaya çıkaracağı belli olmuştu. Çünkü Yunanlar bu müstahkem mevkiye çok fazla yığınak yapmışlardı. Savunma savaşı yapacak olan Yunanlar, Türkleri püskürteceklerinden eminlerdi. 17 Mayıs 1897 tarihinde çok şiddetli geçen muharebe Osmanlı Ordusu'nun zaferiyle sonuçlandı. Yunan ordusu daha güneydeki Lamia'ya doğru düzensiz bir biçimde çekilirken Osmanlı kuvvetleri onları sür'atle takip etti. Zira Avrupa'da savaşı durdurmaya yönelik diplomatik adımlar atılmaya başlamıştı. Osmanlılar ise Avrupa'dan baskı gelmeden mümkün olduğunca ilerlemek niyetindeydiler.

Savaşın sonu

Artık Osmanlı ordusunun Yunanistan’ın başkenti Atina'ya girmesini engelleyecek ciddi bir güç kalmamıştı. Bu konuda Sadrazam Halil Rıfat Paşa, II. Abdülhamid'e görüşünü açıkça belirtmiş ve de Atina'ya girilmesi için ricada bulunmuştu. Çünkü Atina'nın alınması Yunanların bir nebze olsun bastırılması demekti. Fakat Avrupa Devletleri'nin aralarında anlaşması üzerine Rus çarı II. Nikolay II. Abdülhamid'e bizzat telgraf çekerek savaşın durdurulmasını talep etti. Padişahın iradesi uyarınca 19 Mayıs'ta Osmanlı ordusu fiilen savaşı kesti. 20 Mayıs 1897 tarihinde ise mütareke imzalandı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Mehmet Uğur Ekinci, "The Origins of the 1897 Ottoman-Greek War: A Diplomatic History." Yüksek Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü, Ankara, 2006, s. iv.
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.