Pierre Loti

Pierre Loti

Pierre Loti, 7 Nisan 1892
Doğum 14 Ocak 1850
Rochefort Fransa
Ölüm 10 Haziran 1923 (73 yaşında)
Meslek Yazar
Konu Hayatı

Pierre Loti, asıl adı Louis Marie Julien Viaud (14 Ocak 1850 - 10 Haziran 1923), Fransız romancı. Pierre Loti isminin yazara, kimi kaynaklara göre öğrencilik yıllarında; kimi kaynaklara göreyse, 1867 yılında yaptığı Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir. "Loti", egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.[1]

1850 yılında Fransa'nın Rochefort kentinde Protestan bir ailenin en küçüğü olarak doğdu. 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri'ne girdi. Denizcilik eğitimini tamamladıktan sonra 1881'de yüzbaşı oldu ve ilerleyen yıllarda da terfi ederek albaylığa kadar yükseldi. Ortadoğu ve Uzakdoğu'da bulundu. Bir deniz subayı olarak romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma fırsatını buldu. Bu yolculuklarında edindiği deneyimlerini ve gözlemlerini daha sonra kitaplarına yansıttı.

1879'da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye'sinden kesitler veren[2] Aziyadé 'nin (Aziyade) yayınlanmasının ardından 1886'da Pécheur d'Islande'la (İzlanda Balıkçısı)'nı yayınladı. Loti, kendini edebiyat çevresine kabul ettirmiş bir yazar oldu. Daha sonraki yıllarda her yıl bir kitabı çıktı ve kitapları geniş kitlelerce okundu. 1891 yılında Fransız Akademisi'ne seçilen yazar 1910 yılında Légion d’Honneur nişanını aldı.[3] İzlenimci bir yazar olan Pierre Loti'nin oldukça yalın bir dili vardı. Edebiyattaki bu izlenimciliği kişiliğini de derinden etkiledi. Derin bir umutsuzluğu dile getiren yapıtlarında aşkın yanı sıra ölüm duygusu da geniş yer alıyordu. Bütün bu umutsuzlukla birlikte içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu yapıtlarına yansıttı.[4]

Türk dostu Pierre Loti

Pierre Loti, nargile içerken, 1900

Birçok kez İstanbul'da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul'a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi. Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve pek çok eserinde bu etkiyi gösterdi. Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burda tanıştı.[5] İstanbul'da bulunduğu zamanlarda Eyüp'te yaşadı. İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak nitelendirdi.[6]

1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) kitabıyla Batı politikalarını eleştiren Loti aynı yıl devlet konuğu olarak Türkiye'ye geldiği zaman, Tophane Rıhtımı'nda büyük bir törenle karşılanarak Sultan Reşat tarafından sarayda ağırlandı.[7] Balkan Savaşları'da, I. Dünya Savaşı'nda ve sonrasında Anadolu işgalinde Avrupa'ya karşı hep Türkler'i savundu. Millî Mücadele döneminde Anadolu'daki direnişe destek vermesi ve kendi ülkesi olan işgalci Fransa'yı ağır bir dille eleştirmesiyle Loti, Türk halkının da sempatisini kazandı. Öyle ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi 4 Ekim 1921' de Pierre Loti' ye şükranlarını sunan bir mektup yolladı.[7] Bununla birlikte Pierre Loti, 1920 yılında "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi" olarak kabul edildi ve onun adını taşıyan bir de cemiyet kuruldu.[4] Daha sonraları İstanbul'da Divanyolu'nda bir caddeye "Pierre Loti Caddesi" ve Eyüp'te bir kahvehaneye de "Pierre Loti kahvesi" adı verildi. Günümüzde bu kahvehanenin olduğu tepe de Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır. Ayrıca bu tepeye ulaşmak içinde inşa edilen Eyüp-Piyerloti teleferiği'de isminde Loti anmaktadır.

Ancak tüm bunlara rağmen Loti, Türk aydınlarını ikiye böldü. Kimi aydınlar onun gerçekten bir Türk dostu olduğuna inanırken, kimileri de onun aslında Osmanlı'nın zayıf ve geri kalmış hâlini acıyarak sevdiğini savunuyorlardı. 1925 yılında Nazım Hikmet yazdığı Şarlatan Piyer Loti şiirinde kendisinden şöyle bahsediyordu:

Henri Rousseau tarafından çizilmiş Pierre Loti portresi, 1891
Hatta sen
sen Pier Loti!
Sarı muşamba derilerimizden
birbirimize
geçen
tifüsün biti
senden daha yakındır bize
Fransız zabiti!

Nazım Hikmet ilerleyen mısralarında da ağır bir şekilde Loti'yi eleştirerek, onu "Çürük Fransız kumaşlarını yüzde beş yüz ihtikârla şarka satan" bir burjuva olarak tanımlıyordu. Diğer yandan yazar Abdülhak Şinasi Hisar, İstanbul ve Pierre Loti adlı kitabında Loti' ye övgüler yağdırıyor ve Loti'nin yazılarının bazı Türklerin yazdıklarından daha millî bir his ve zevk taşıdığını söyleyerek, onun Türkiye ile ilgili bütün eserlerinin Türkçeye çevrilmesini diliyordu.[7]

Bazı eserleri

Pécheur d'Islande, 1886 (İzlanda Balıkçısı)

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/9/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.