Peruk

Nicolas de Vermont

Peruk, diğer adlarıyla takma saç ya da peruka, görünürde tek parçadan oluşan giyim eşyası.

Peruk aslında, saç kısmı ve saçın üstüne tutturulacağı file olmak üzere iki parçadan meydana gelir. İnsanların kendi saçlarının üstüne saç ekledikleri eski çağlardan beri görülmektedir. Peruğun oluşumu da bu olguya dayanmaktadır.

Perukanın tarihi

Orta Çağ'da Avrupalıların başlarındaki bitleri saklamak amacıyla ürettikleri gizleyicidir. Günümüzde ise güzellik amaçlıdır. Eski Mısır'da peruk kullanımının çok yaygın olduğu, aristokrat sınıfa mensup erkeklerin saçlarını kazıtıp, çoğu zaman yine daha uzun insan saçından yapılma, bazen de insan saçı - at kılı karışımından yapılma peruklar giydikleri bilinmektedir.

Antik Yunan'da ise peruklar bütün olarak değil, alın kısmına takılan parça olarak görülmektedir. Eski Yunan tiyatrosunda maskenin önenmli bir parçası olan ve bundan ötürü önemli bir yeri bulunan perukanın rengi oyuncunun canlandırdığu karaktere göre değişiklik göstermektedir. Gençler sarı, yetişkinler siyah, ihtiyarlar gri renkte perukalar takmışlardır. Eski Roma tiyatrosunda da canlandırılan role göre peruk rengi değişmiştir. Bunun haricinde Romalılar günlük yaşamda da peruk giymişlerdir. Gösteriş meraklısı zengin Romalı kadınlar üzerlerine altın tozu serpilmiş peruklar kullanmışlar ve Hıristiyanlık ilk kabul edildiğinde de kadınlar peruk kullanmaya devam etmişlerdir. O dönemlerde Roma'da büyük bir insan saçı pazarı kurulduğu bilinir. 692 yılında İstanbul'da yapılan bir toplantıda peruka takılması yasaklanmış fakat yüzyıllar içerisinde bu âdet unutulmuştur.

Renkli Peruklar

12. yüzyılda insan saçı şeklinde örülmüş parça perukların çıkmasıyla peruk yeniden moda olmuştur. 16. yüzyılda peruk İngiltere ve Fransa'da yaygınlık kazanmış ve XVII. yüzyılda peruk erkek giyimine de girmiştir. Genç yaşta saçlarını kaybeden Fransa kralı XIII. Louis de peruka takmaya başlayınca, kullanımı önce Fransa'da sonra da tüm Avrupa'da moda olmuştur. XIV. Louis döneminde ise erkek perukları kat kat bukleleri ile en parlak dönemini yaşamıştır. Buna eş değer olarak da kadın perukları süslü bir nitelik kazanmış, çok nadir kuş tüğleri ve değerli taşlar ile bezenmiştir. Peruk takma âdeti 18. yüzyıla dek sürmüş öyle ki makyaj ile birlikte perukları da pudralama âdeti ortaya çıkmıştır.

Erkek peruklarının bukleleri zamanla azalmış ve fazla bir yük olmayacak şekle getirilmiştir. Nihayetinde alnı açık bırakan daha derli toplu peruklar üzerinde kabul görmüştür. Fakat bunun aksine kadın perukları daha da gelişmiş, zenginliğin, gösterişin simgesi olmuştur. Fransız İhtilali'nin ardından birçok lüks göstergesi ile peruklar da ortadan kalkmış XX. yüzyılda önemini kaybetmiş fakat yine de kullanılmaya devam etmiştir....

Günümüzde peruka

Peruklar günümüze kadar birçok alanda kullanılagelmiştir. Sinema, tiyatro, eğlence ve sahne sanatlarında sahip olduğu önemi bugün bile korumaktadır. Fakat bunun ile birlikte modern saç ekim operasyonları ve saç kürlerinin ortaya çıkması ile birlikte günlük yaşamda kullanımı yok denecek kadar azdır. Şarkıcılar, tiyatro sanatçıları, palyaçolar, oyuncular perukayı sadece iş alanlarında estetik amaçlı kullanır. Artık peruğun yerini postiş olarak da adlandırılan kısım takma saçlar almaktadır. Saçın bütünü yerine ihtiyaç duyulan yere takılır ve peruğa göre çok daha sağlıklıdır. Zira peruk saç derisinin hava almasını güçleştirir ve buna bağlı olarak baş ağrısı ile saç kaybına neden olur. Ancak yeni peruk larda artık hava alabilen sistemler geliştirilmiştir bir de artık peruklar kemoterapiden saçları dökülenler için bir alternatif olmuştur. Tasarımlı sentetik peruklar da artık gelişmiştir ve şekil vermek gibi dertleri yoktur, doğal kesimlerle desteklenmişlerdir.

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/21/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.