Endülüs

Koordinatlar: 41°31′K 2°49′B / 41.517°K 2.817°B / 41.517; -2.817

İspanya tarihi

Endülüs (Arapça: الأندلس al-andalus). 711-1492 yılları arasında İber Yarımadası'nda Arapların etkisi altında bulunan bölgelere verilen isimdir. Endülüs kelimesinin Vandallardan geldiğine inanırlar. Ancak tarihî dayanağı yoktur. Müslümanların İber Yarımadası'ndaki varlığı en son Moriskoların 1609 yılında İspanya'dan sınır dışı edilmesiyle son bulmuştur.

Tarihçe

Valiler Dönemi (714-756)

Kurtuba (Córdoba)'daki büyük cami

Başkenti Şam'da bulunan Emevî Devleti daha İslâmiyetin ilk yüzyılı olan 7. yüzyılda Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında Emevî Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa Bin Nusayr, Emevî Halifesi Velid Bin Abdülmelik'in desteğiyle bir Berberî kumandan olan Tarık bin ZiyadCebelitarık Boğazı'nı geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O zamanlar İber Yarımadası Germen asıllı bir ulus olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık bin Ziyad'ın savaşta ricat olmaması için geri dönüş olasılığını kaldırmak üzere kendi gemilerini yaktırdığı belirtilir. Tarık Bin Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve bütün İber Yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.

750 yılına kadar Endülüs Emevîleri'nin gönderdiği valiler tarafından yönetildi. 750 yılında Abbasîler Bağdat'ta halifeliklerini ilan ettiler ve Emevî hanedanından Abdurrahman bin Muaviye, Endülüs'e kaçarak kendisini Emevî emiri ilan etti ve Kurtuba (Córdoba) kentini kendine başkent yaptı.

Endülüs Emevîleri Dönemi (756-1031)

Bu dönem Endülüs'ün en parlak dönemi olarak bilinir. Kurtuba şehri, Bağdat ve Kahire'den sonra Dünya'nın üçüncü önemli bilim merkezi haline geldi. Bu dönemde günümüz Avrupa bilim ve sanatının bâzı temelleri Endülüs'te atıldı. Yine o dönemde Avrupa'nın genelinde sadece papazlar ve liderler okuma yazma bilirken Endülüs'te halkın neredeyse tamamı okuma yazma biliyordu. Şehircilik ve şehir kültürü döneminin çok önüne geçmiştir. Kültürel farklılıkların zenginlik olarak algılandığı bir çağdır. Endülüslerin egemenliği altındaki topraklarda Sefarad Yahudileri bugün İspanya’daki Yahudi kültürünün altın çağı (Golden age of Jews (eng. wikipedia)) olarak adlandırılan çağlarını yaşamışlardır.

10. yüzyıl başlarında Abbasilerin gücü azalmaya başladı. Mısır'daki Fatımîler de kendilerini halife ilan ettiler. Böylece İslâm dininin önderliği bölünmüş oldu. Bu ortamda Endülüs Emiri III. Abdurrahman, 16 Ocak 929 tarihinde kendisini halife ilan etti. Endülüs Emevîlerinin başarıları 11. yüzyıl başlarına kadar devam etti. 1031 yılında halifelik sona erdi.

Tavaif-ül Mülk Beylikleri

Mülûkü't-Tavâif (Beylikler) Dönemi (1031-1090)

Endülüs Emevî Devleti'nin son halifesi olan III. Hişâm, 1031 yılında öldüğünde Endülüs toprakları çok sayıda bağımsız devletçiklere bölündü. Bu devletçikler hem kendi aralarında çarpışmaya başladılar, hem de İspanya'nın Hristiyan devletçiklerinin de saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Bâzı tavfa devletleri para karşılığı Hristiyan şövalyeleri de ordularında kullandılar. Örneğin El Cid (Arapça'daki El-Seyid adından gelir) adıyla tanınan Rodrigo Díaz de Vivar, bunların en ünlüleri arasında yer alır. Bu karmaşık durum, Reconquista'yı hızlandırdı ve İspanya'da İslâm'ın yaygınlığını zayıflattı.

Murabıtlar Dönemi (1090-1147)

Aslen Kuzey Afrika kökenli bir hanedan olan Murabıtlar, Endülüs Emevîlerinin parçalanmasını izleyen karışıklık döneminde düzenli bir askerî güce sahip olmalarının da verdiği avantajla kısa sürede İber Yarımadasının Müslüman bölgelerinin neredeyse tamamını ele geçirdiler. 1090 ve 1147 yılları arasında bugünkü İspanya'nın büyük bölümü ve Kuzey Afrika'daki bâzı toprakları denetimleri altında tutarak güçlü bir devlet düzeni teşkil ettiler. İlk başlarda güçlerini korusalar da sonraları Hristiyan İber halklarının saldırıları ve Kuzey Afrikalı diğer toplulukların çıkarttığı ayaklanmalar yüzünden güçleri gün geçtikçe tükenen Murabıtlar, kendileri gibi Kuzey Afrika kökenli bir halk olan Muvahhidlerin saldırıları sonucu onların egemenliği altına girerek siyasî hâkimiyetlerini kaybettiler.

Muvahhidler Dönemi (1147-1248)

Muvahhidler gene Kuzey Afrika kökenli bir Müslüman hanedan olup Murabıtlar Devletini yıkarak onların yerine geçtiler. 1146 ve 1248 yılları arasında bugünkü İspanya topraklarının bir kısmının yanı sıra Kuzey Afrikadaki bazı toprakları da denetimi altında tuttular. Hıristiyan saldırıları ve bazı iç karışıklıklar sonucu 1248'de yıkıldılar. İber Yarımadası üzerinde hüküm sürmüş son büyük devlettir. Bu devletin yıkılışının ardından egemenliğindeki topraklarda bağımsız emirliklerden başka bir şey kalmamıştır.

Gırnata (Granada) Sultanlığı (1232-1492)

1492'de Beni Ahmer Devletinin yıkılışı ile İspanya'daki 781 senelik İslâm egemenliği sona erdi.

Müdeccenler ve Moriskolar (1492 - 1610)

İspanya kralı III. Felipe 22 Eylül 1609 tarihli bir fermanla 1610-1614 yılları arasında Müdeccenleri İspanya'dan kovdu. Çoğu cami, kümbet, medrese, köşk, saray ve eşsiz yapılar yıkıldı veya tahrip edildi. Müslümanlar kadın, çocuk fark etmeksizin katledildi veya İspanya dışına göç etmeye zorladı. 300.000 kadar Müdeccen, vatanlarını terkettiler. Böylece Müslümanların İspanya'daki izi büyük oranda silinmiş oldu.

Kültür

Endülüs medeniyeti, birçok açıdan çağını ve sonrasını etkilemiştir. Endülüs dönemi aynı zamanda İspanya'daki Yahudi kültürünün altın çağının da var olmasını sağlamıştır.

Döneminde Dünya'nın en önemli kütüphanelerinden biri hâline gelen Grenada'daki kitaplar Babü'r-Remle Meydanı'nda 1 milyon cilt kitap yakılmıştır. Bu konuda ünlü fransız fizikçi Pierre Curie, 20. yüzyıl başlarında şunları söylemiştir:

Müslüman Endülüs'ten bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık.

[1]

Ayrıca bakınız

Kaynaklar

  1. Erol Toy, Cumhuriyet Gazetesi, 30 Temmuz 1979.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/26/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.