Bosna Bunalımı

Bir Osmanlı karikatüründe Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i ilhakı. Başlıkta Osmanlı Türkçesiyle alaycı şekilde "Bosna-Hersek'te hatavat-ı medeniyet" (medeniyet adımları) yazmaktadır.

Bosna Bunalımı, 1908'de Bosna-Hersek'in Avusturya-Macaristan tarafından ilhak edilmesiyle patlak veren uluslararası bunalım.

Arka Plan

19. yüzyılın sonlarına doğru dünyada sömürgeleştirilebilecek alan kalmadığı için, Avrupa devletleri arasındaki ekonomik ve siyasal çatışmalar Avrupa'nın içine ve özellikle Balkanlar bölgesine gelmişti. 1908 tarihli Bosna Bunalımı bu çatışmaların en önemlisidir ve hatta tarihte bu olay I. Dünya Savaşı'nın "provası" olarak değerlendirilebilir. Bosna Bunalımının temelinde iki unsur yatar, bunlardan birincisi Avusturya-Macaristan'ın, 1878 Berlin Antlaşması'yla ele geçirdiği bu bölgeyi ilhak etmek istemesi, ikincisi ise Rus-Japon Savaşı'nda (1904-05) Japonya'ya yenilen Rusya'nın Türk Boğazları yoluyla sıcak denizlere çıkmak istemesiydi.[1]

Bunalım

1878'deki Berlin Antlaşması'yla, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na Bosna-Hersek'i geçici olarak işgal etme ve yönetme hakkı verilmiş olmasına karşın, bu vilayetler resmen Osmanlı Devleti'ne bağlı kalmıştı. Avusturya yönetimi büyük harcamalar yaparak, stratejik açıdan son derece önemli olan bu bölgeyi geliştirmeye ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlamaya çalışıyordu. Temmuz 1908'de İstanbul'da II. Meşrutiyet ilan edilip reform programı yürürlüğe konunca, Avusturya dışişleri bakanı Aehrenthal kontu Alois Lexa, yeni Osmanlı yönetimi Bosna-Hersek'i denetim altına almadan bölgeyi ilhak etmeye karar verdi.

Aehrenthal bu amaçla Rus dışişleri bakanı Aleksandr İzvolski ile Moravya'daki Buchlau'da buluştu; İzvolski 16 Eylül 1908'de bu ilhaka karşı çıkmamayı kabul etti. Buna karşılık Avusturya da, Rusya'nın İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kendi savaş gemilerine açılması doğrultusundaki, 1841'den beri reddedilen talebine artık karşı çıkmayacaktı; Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 7 Ekim 1908 tarihli bir kararnameyle Bosna-Hersek'i ilhak etti.

Böyle bir eyleme kamuoyunu hazırlamayan İzvolski, ani ilhakın Rusya'da halk arasında yarattığı güçlü muhalefeti denetim altına alamadı. Ayrıca coğrafi ve etnik açıdan Bosna-Hersek'le sıkı bağları nedeniyle, bu ilhak sonucu haklarının ihlal edildiğine inanan Sırbistan yönetimi, Avusturya'nın Bosna-Hersek'in bir bölümünü kendisine bırakmasını istiyordu. İzvolski, Rusya'daki Avusturya karşıtı görüşlerin üzerinde yarattığı baskıyla, Sırbistan'ın Bosna-Hersek üzerindeki hak iddialarını desteklemek zorunda kaldı. Buna karşılık müttefiki Almanya tarafından güçlü bir biçimde desteklenen Avusturya, taleplerinde diretirse, Sırbistan'ı istila etmekle tehdit etti. Müttefiki Fransa'dan aynı derecede güçlü bir destek göremeyen Rusya ise, Avusturya-Macaristan ve Almanya'ya karşı Sırbistan için savaş açmayı göze alamıyordu; İzvolski Mart 1909'da Almanya'ya, Avusturya'nın ilhakını kabul ettiğini bildirdi.

Avusturya'nın Bosna-Hersek'i ilhak ettiği gün, karışıklıktan yararlanan Bulgaristan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Osmanlı Devleti ise, hukuken olmasa bile fillen bu oldu bittiyi kabullenmek durumunda kaldı.

Etkileri

Bosna Bunalımı o dönemde bir savaşa yol açmadan çözüldüyse de, Sırbistan ve Avusturya arasında gerginleşen ilişkiler ve Rusya'nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından oyuna getirildiğine inanması nedeniyle duyduğu kızgınlık, düşmanca bir gerginlik ortamı yaratarak, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına katkıda bulundu.

Kaynakça

  1. Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi, Eylül 2007. ISBN 978-975-533-043-3.
This article is issued from Vikipedi - version of the 10/13/2015. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.