Yüzüklerin Efendisi

Yüzüklerin Efendisi

Serinin ilk kitabının Türkçe baskısının kapağı
Yazar J. R. R. Tolkien
Ülke İngiltere
Dil İngilizce
Tür Epik fantezi
Macera
Yayınlandı 29 Temmuz 1954
11 Kasım 1954
20 Ekim 1955
Kitap sayısı 3

Yüzüklerin Efendisi (İng. The Lord of the Rings) İngiliz filolojist ve Oxford Üniversitesi profesörü J. R. R. Tolkien'in yazdığı epik fantezi türündeki romandır. Hikâye Tolkien'in çocuklar için yazdığı 1937 tarihli Hobbit'in devamı olarak başlamıştı ancak sonunda ondan çok daha büyük bir eser haline geldi. Çoğu II. Dünya Savaşı'nda olmak üzere 1937 ve 1949 yılları arasında aşamalar halinde yazıldı. 150 milyonun üstündeki satış sayısıyla tüm zamanların en çok satan ikinci romanıdır.

Romanın ismi bütün Orta Dünya'yı fethedip hakimiyetine almakta kullandığı diğer Güç yüzükleri'ne hükmeden Tek Yüzük'ü ilk çağlarda yaratan, hikâyenin kötü karakterlerinden biri olan Karanlık Lord Sauron'u kasteder.[not 1] İngiliz kırsalından pek de farklı olmayan hobbit diyarı Shire'da sakince başlayan hikâye Orta Dünya'nın kuzeybatısına kadar uzanırken hobbitler Frodo Baggins, Samwise "Sam" Gamgee, Meriadoc "Merry" Brandybuck ve Peregrin "Pippin" Took'un yanı sıra hobbitlerin müttefikleri ve yol arkadaşları olan Kuzey Kolcusu Aragorn, Gondor Kumandanı Boromir, savaşçı cüce Gimli, Elf prensi Legolas ve büyücü Gandalf'ın gözünden Yüzük Savaşı'nın gidişatı takip edilir.

En başında Tolkien tarafından eserin Silmarillion ile birlikte iki ciltlik bir set oluşturması amaçlanıyordu, ama yayıncı bu fikri reddetti. Ekonomik sebeplerden dolayı Yüzüklerin Efendisi 29 Temmuz 1954'ten 20 Ekim 1955'e kadarki bir yıllık süreç içerisinde üç cilt olarak yayımlandı. Bu üç cilt Yüzük Kardeşliği, İki Kule ve Kralın Dönüşü olarak isimlendirildi. Roman yapı olarak üçüncü cildin sonunun da dahil olduğu çeşitli bölümlerden arka plan malzemeleriyle birlikte ikişer bölümden altı kitaba bölünmüş haldedir. Bazı baskılarda tüm roman tek bir cilt haline getirilmiştir. Yüzüklerin Efendisi defalarca yeniden basıldı ve birçok dile çevrildi.

Tolkien'in eseri temaları ve kökenleri hakkında yapılan kapsamlı araştırmalara konu oldu. Kendi içerisinde büyük bir eser olsa da, hikâye aslında Tolkien'in 1917'den beri kendisinin "mythopoeia" olarak tanımladığı bir süreç içerisinde üstünde çalıştığı büyük bir destanın yalnızca son halkasıydı. Filolojinin, mitolojinin, dinin, sanayileşmenin etkilerinin yazarda yarattığı tiksinmenin yanı sıra daha önceki fantazi eserleri ve Tolkien'in I. Dünya Savaşı'ndaki deneyimleri yazarın ilk çalışmaları ve Yüzüklerin Efendisi'nin hikâyesi üzerinde etkili oldu. Yüzüklerin Efendisi'nin de modern fantazi edebiyatı üzerinde büyük etkisi olduğu kabul edilir. Tolkien'in çalışmalarının etkisi öyle büyük oldu ki "Tolkienian" ve "Tolkienesque" sözcükleri Oxford İngilizce Sözlüğü'ne girdi.

Yüzüklerin Efendisi'nin hep popüler kalması popüler kültürde göndermeler yapılmasına, Tolkien'in çalışmalarına hayran olanların topluluklar kurmasına ve Tolkien ile eserleri hakkında birçok kitap yayımlanmasına sebep oldu. Yüzüklerin Efendisi geçmişte olduğu gibi hala sanat eserleri, müzik, filmler, televizyon, video oyunları ve edebiyatı etkilemeye devam ediyor. Yüzüklerin Efendisi için ödüllü radyo, televizyon ve film uyarlamaları yapıldı.

Hikaye

Kara Lord olarak da bilinen Sauron, kendi efendisi Melkor'un görevini tamamlamak üzere Orta Dünya'daki halkların zaaflarından yararlanıp Güç yüzüklerini yapar.

Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf krallarına,
Yedisi taştan saraylarındaki Cüce hükümdarlara,
Dokuzu ölümlü insanlara, ölecekler ne yazık;
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda,
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne.
Hepsine hükmedecek bir yüzük,Hepsini o bulacak,
Hepsini bir araya getirip,karanlıkta birbirine bağlayacak
Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda.

Güç Yüzükleri sahipleri kandırıldıklarını anladı fakat iş işten geçmişti.

Elfler Sauron'a karşı savaş açtı ve Kara Lord, Elflerle büyük bir savaşa girdi. Birçok Elf şehri yok oldu. Daha sonra Elf'leri yenemeyeceğini anlayan Sauron bir süre saklandı. Sonra tekrar Yüzükten aldığı güçle iyice güçlenen Sauron çok geçmeden Orklar, Haradrim halkı, Rhûn halkı ve Orta Dünyanın diğer kötülüğün hizmetine girmeye hazır halklarla Orta Dünya'nın tek hakimi olmak için işgale başladı. Elfler ve İnsan'lardan oluşan ve Son İttifak olarak adlandırılan bir ordu Sauron'u durdurmayı başardı. Parmağındaki Tek Yüzük İsildur'un eline geçti. Fakat güce düşkün olan İnsan'lar yüzüğü yok etmedi. Daha sonra yüzük efendisine ihanet etti ve İsildur un ölümüne sebep oldu. Bir nehrin içinde kayboldu. Böylece unutulmaması gereken değerler unutulup gitti.

Yüzük Kardeşliği Aradan yüzyıllar geçti ve yüzük eski bir Hobbit olan Smeagol'un eline geçti. Sméagol yüzüğü 500 yıl boyunca dumanlı dağların derinliklerinde sakladı. Fakat Bilbo Baggins adlı Hobbit Gollum'un Yüzük'ünü düşürürken görür ve onu alır. Yıllar boyunca Mordor'daki Barad-Dûr'da gücünü yeniden toparlayan Sauron kötülüğe hizmet eden tüm halkları yeniden birleştirerek tekrar saldırıya geçti. Sauron'un Orta Dünya yı ele geçirmesi için ihtiyacı olan tek şey Yüzük'tü.Tüm bu olanların farkında olan İstari'den Gandalf Elf temsilcisi Elrond'un ülkesinde bir meclis toplamayı başararak yüzüğün yok edilmesi gerektiğine karar verdi.Yüzüğü yok etme görevi ise Frodo Baggins adlı Hobbite verildi. Ve böylece serüven başlamış oldu. Elrond Aragorn'a Elendil'in Narsil adlı sadece kralların taşıyacağı kılıcı verilir. Aragorn ona Andúril yani Batının Alevi ismini verir. Bilbo Frodo'ya Mithril ve Sting kılıcını verdikten sonra Charadras(Karadras) Geçidi'ne giderler. Saruman dokuz yoldaşı büyüleyerek dağa şimşek çaktırır, üstlerine çığ düşer. Frodo'ya hangi taraftan gitmeleri gerektiklerini sorarlar. Frodo madenlerden gitmeyi seçer. Moria Madenlerine girdiklerinde Khazad-Dûm köprüsü yakınlarında Melkor'un hizmetkarı Balrog yollarını keser. İstari Büyücüsü Gandalf Balrog'u etkisiz hale getirmesine rağmen Balrog düşerken onu da kırbacıyla çeker. Gandalf'ın Khazad-dum Köprüsü'nden düşmesinin üzerine Aragorn grubun yeni lideri olur. Lothlorien Ormanlarına doğru giderler. Kahin Gözlü Büyüleyici Görünüşü olan, Lothlorien'in Hanımı Galadriel ile görüşürler. Galadriel'in eşi Celeborn Sam'e ip, Merry ve Pippin'e keskin bir hançer, Aragorn'a büyüleyici bir hançer, Legolas'a prenslerin soyundan gelenlerin kullandığı özel bir yay, Frodo'ya ise Galadriel aynasını gösterir. Gimli'ye gelinceyse bir tel altın saçından isteyen Gimli'ye üç tel verir, Nehirlerin kıyısına varınca Boromir Yüzük'ü Frodo'dan almak ister fakat alamaz.Yüzük onu zaptettikten sonra Boromir keşke olanları değiştirseydim der fakat Aragorn onun yerine zaten Frodo'yu Mordor'a yollar. Mordor yoluna doğru giden Frodo'nun peşine Sam takılır. Savaş ortaya çıkınca Boromir Uruk-hailar tarafından okla öldürülür. Üç Avcı(Kardeşlik Bozulunca kendilerine yeni bir grup kurarlar ( Aragorn, Gimli ve Legolas Üç Avcı'dır.) Boromir'i ararlar... Kardeşlik dağılmıştır, Merry ve Pippin Boromir'in söylediğine göre Isengard'a doğru esir alınmıştır, Sam ve Frodo, Mordor yolundadır, Üç Avcı Merry ve Pippin'i aramak için yola çıkarlar.

Karakterler

Serinin başlıca kahramanları şunlardır:

Konsept ve yaratım

Arka plan

Yüzüklerin Efendisi J. R. R. Tolkien'in 1937'de yayımlanan önceki kitabı Hobbit'in devamı olarak başlamıştı. Hobbit'in popülerliği yayımcı George Allen & Unwin'in bir devam çalışması istemesini sağladı. Tolkien onları oldukça yavaş yazacağı konusunda uyardı ve zaten birkaç hikâye üzerinde çalıştığını söyledi. Silmarillion'ın fazla modern sayılabilecek taslaklarını reddeden, Roverandom'ı beklemeye alan ve Farmer Giles of Ham'ı kabul eden Allen & Unwin, hobbitler hakkındaki hikâyelerin daha popüler olacağını düşünüyordu. Böylece Tolkien 45 yaşındayken Yüzüklerin Efendisi ismini alacak olan hikâyeyi yazmaya başladı. Hikâye ancak 1949'a kadarki geçen 12 sene sonunda bitebildi ve Tolkien'in 55 yaşında olduğu 1963 senesinde tamamen yayımlanabildi.

Yazım

Yayımcıların ikna ettiği Tolkien Aralık 1937'de yeni bir hobbit öyküsü yazmaya başladı. Birkaç başarısız denemenin ardından Tek Yüzük hikâyesi doğdu. Bilbo'nun kayboluşu arkasındaki neden, Yüzük'ün önemi ve Yüzüklerin Efendisi ismi 1938 kışına kadar ortaya çıkmamış olmasına rağmen ilk bölüm için aklındaki fikir tamamen netleşmişti. Aslen bütün servetini tüketen ve daha fazla para kazanmak için başka maceralara atılan Bilbo hakkında bir hikâye yazmayı planlıyordu. Ancak daha sonra aklına Yüzük ve onun güçleri geldi. Bunun yeni çalışması için çok daha iyi bir odak noktasını olacağını düşündü. Hikâye ilerledikçe Silmarillion mitolojisinden de öğeler kullanmaya başladı.

Yazım süreci oldukça yavaştı Tolkien akademik bir poziyonda tam zamanlı çalışıyor ve daha fazla paraya ihtiyaç duyduğu için üniversitede müfettişlik yapıyordu. Tolkien 1943'ün çoğunda Yüzüklerin Efendisi üzerinde çalışma imkanı bulamadı ama Nisan 1944'te tekrar işe koyuldu. Kraliyet Hava Kuvvetleri'yle Güney Afrika'da görevde bulunan Christopher Tolkien de bu süreç içerisinde hikâye oluşturmada babasına yardımcı oluyordu. Tolkien 1946'da büyük bir çaba harcadı ve el yazmalarını 1947'de yayımcılarına gösterdi. Ertesi yıl hikâyenin sonunu getirdi ancak Tolkien eserin ilk bölümlerinin tashihini 1949'a kadar ancak tamamlayabildi. Toplamda 9.250 sayfa tutan Tolkien'in orijinal el yazmaları günümüzde Marquette Üniversitesi'ndeki J. R. R. Tolkien Koleksiyonu'nda sergilenmektedir.

Tolkien'in çocukluğunu geçirdiği Edgbaston'daki 29 metrelik kule

Etkiler

Tolkien'in ilgi alanındaki filoloji, din (özellikle de Katolizm), peri hikayeleri, İskandinav ve Germen mitolojisi, ayrıca Kelt, Slav, Pers, Yunan ve Fin mitolojisi hakkındaki kişisel araştırmalarının Yüzüklerin Efendisi'nin gelişimine katkısı büyük oldu. Bazı eleştirmenlerin doğruladıkları ve Tolkien'ın bizzat açıkladığı üzere yazarlar George MacDonald ve William Morris ile Anglo-Sakson şiiri Beowulf'un da önemli etkisi vardır. Eleştirmenler ayrıca Wagner'in Nibelung Yüzüğü'nün Tolkien üzerinde direk etkisi üzerinde tartışmışlardır.

Tolkien eserde bilinen herhangi bir dine ya da inanca yer vermez. Daha ziyade temalar, ahlak felsefesi ve romandaki evrenbilimi onun Katolik dünya görüşünü yansıtır. Mektuplarının birinde Tolkien şöyle diyor; "Yüzüklerin Efendisi elbette temelde dini ve Katolik bir çalışma; bu başta bilinçsizceydi ancak tashih sırasında bunun farkındaydım. Hayali bir dünyaya dinle ilgili herhangi bir şey koymamamın sebebi işte bu. Dini öğeler hikayenin ve sembolizmin içine zaten yedirildi."

Tolkien'in Birmingham'ın ilk önce Sarehole Mill sonra da Edgbaston Reservoir bölgelerinde geçirdiği çocukluğundaki anıları romandaki bazı yerlerin ve karakterlerin yaratılmasına ilham verdi. Ayrıca Edgbaston'ın kuzeybatısında kolayca ulaşılabilecek Black Country'de de bazı ipuçları var. Bu "Underhill" gibi isimlerin anlamını ve Saruman'ın sanayileşmiş Isengard ile Shire'ı da açıklıyor. Ayrıca Shire ve çevresinin Tolkien'in 1940'larda sık sık ziyaret ettiği Lancashire'daki Stonyhurst Koleji etrafındaki kırsal bölgeden uyarlandığı ileri sürülür. Eserde Tolkien'in I. Dünya Savaşı'nda yaşadıklarının etkisi de görülür. Frodo'nun muzdarip olduğu posttravmatik stres bozukluğunu Tolkien de ilk defa Somme Muharebesi'nde yaşamıştır.

Temalar

Yüzüklerin Efendisi 1950'lerde yayımlanmasına rağmen Tolkien Tek Yüzük'ün Atom bombasının bir alegorisi olmadığı ve eserlerinde kesinlikle alegorik bir anlatım kullanmadığı konusunda ısrarcıydı. Bunun yanında uygun gördüğü okuyucu yorumlarına karşı oldukça açıktı.

Birkaç eleştirmen ırklarla ilgili olduklarını düşündükleri bazı noktalar yakadılar. Bu görüşler genelde Tolkien'in iyi ve kötü tasvirine, karakterlerin ırklarına (örneğin Elfler, Cüceler, Hobbitler, Haradrimler, Orklar) ve ırklarının davranışlarını belirlemesine dayalıydı. Karşı görüştekiler ırk odaklı eleştirlerin sahiplerinin yazılı kaynakları görmezden geldiklerine, eserin kendisinden çok uydurmalara göre fikir belirttiklerine, yazarın özel hayatındaki ırkçı tutumlarına ya da olaylara dair bir kanıt olmayışına dikkat çekerler ve ırkçılık konusunda marjinal bir görüşe sahip olduğunu iddia ederler.

Film Uyarlamaları

Yüzüklerin Efendisi filmi başta Miramax Film Stüdyoları ile anlaşılıp iki saat uzunluklarında iki film olarak anca çekilebileceğini söylediklerini ve yönetmen ekibinin bunu onayladığı bir serüvendir. Sonraları bu kararlarından da vazgeçen Miramax Film Stüdyoları ekibi şu an bunun büyük pişmanlığı içindedirler yüksek ihtimalle. Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği, kitabın birinci bölümü olan bu bölümün ve diğer bölümlerin çekimleri bittiğinde sene 2000 ve bir fragman yayınlanıyor. Bu fragman yılın en fazla izlenilen fragmanı oluyor daha bu serüvenin başıyken Miramax Film Stüdyoları, bu işi kabul etmeyip işi bıraktıklarına çok pişman olmuşlardır. Sonraları film birçok eleştiride, Akademi Ödüllerinde 13 adaylık ve 4 Oscar ile başarı gösterirken IMDb listesinde ilk 10'a girmeyi de başardı ayrıca gişede de tüm Dünya'da ilk 10'a girmeyi başardı, şu anda 11. sıradadır. İkinci film yani Yüzüklerin Efendisi: İki Kule çıktığında da yine aynı başarıyı gösteriyor ya da yakın başarıyı; çünkü bu kez yarıya yakın bir Akademi Ödüllerinde başarısı var 6 adaylık ve 2 Oscar kazancı, aslında tüm Dünya bu sefer Oscar "Yılın En İyi Filmi" ödülünü ilk defa bir Fantastik filme vereceğini düşünüyordu fakat bu ödülü Chicago adlı yapım kazandı. Yüzüklerin Efendisi: İki Kule bir dergi tarafından "Tüm Zamanların En İyi Macera Filmi" ödülünü kazanmıştır ayrıca IMDb listesinde bu film de ilk 10'a girmeyi başarmıştır şu anda 15. sıradadır. Tüm Dünya'da tüm zamanların en çok gişe yapan ilk 10 filmine girmeyi başarmıştır fakat şu anda ancak ilk 50'de kalabilmiştir. Gelişen sinema sektörünün yanına artan seyirci kitlesi bazen yanlış film seçimlerinde bulunsalar da Kara Şövalye, Yıldız Savaşları Serisi gibi filmlerin de bu listede olduğunu unutmayalım. Üçüncü film gösterime girmeden aslında aynı anda gösterimde olacak başka bir film üçlemesinin son örneği de ona arkadaşlık ediyordu 1999'da ilk filmi Matrix ile 4 Oscar kazanmış olan bu serinin son filmi Matrix: Revolations'dur bu yılki tek arkadaşı da bu film sayılmaz Quentin Tarantino'nun 4. filmi olan Kill Bill Volume 1 de bu yılda çıkmıştı. Kitabın son bölümü olan Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü sinema perdelerine aktarıldığında yoğun ilgi görmüş ve sinema perdelerinden inene kadar Dünya'da tam 1.19 Milyar Dolar gişe hasılatıyla tüm zamanların en fazla gişe hasılatı yapan ikinci filmi konumuna gelmiştir birinci 1997 yapımlı Titanic idi. Sonraları 2009'da yine Titanic'in yönetmeni olan Avatar filmi gösterim sonuna kadar 2.8 Milyar Dolar gişe ile Titanic'i de geçmiş ve Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü'nü 3. sıraya düşürmüştür 6 yıl ikinciliği gören bu film son 5 yılda 10 sıra düşüş yaşamış ve şu anda 13. sırayı kendine yer etmiştir. Film ayrıca tıpkı Titanic ve Ben-Hur filmleri gibi 11 Oscar kazanarak en fazla Oscar kazanan film olmuştur. (Yazdığım gibi 11 Oscar kazanan ayrıca iki film daha vardır.) Diğer iki akademik ödüllerdeki başarısının birincisi ilk defa bir Fantastik film En İyi Film Akademik Ödülü'nü kazandı ve ilk defa bir film serisi üç kez art arda En İyi Görsel Efekt Akademi Ödülü'nü kazandı. IMDb puanıyla dikkat çeken film 2004 yılında tam 2.'liği görmüş hatta Baba 2'yi ve Esaretin Bedeli'ni geçmişti fakat o zamanların birincisi Baba filmini geçememişti zamanla 2010 yılına kadar 12.'liğe kadar düşmüştü şu anda kaçıncı olduğunu yazının devamında göreceksiniz. Filme görülmemiş kostüm tasarımı ve makyajlar, müzik ve kadro için tam 187 ödül kazandırıldı ve 2011'e kadar en fazla ödül kazanan film oldu. Daha sonra artan ödül-verenler olunca ancak geçilebildi bence. DVD satışlarında iyi de olsa gişesine göre pek de ses getirmiş sayılmazdı. Bu filmin sonlanmasıyla aynı anda Matrix Üçlemesi'nin de bitmesiyle sinema severler için Dünya daha sıkıcı hale gelmişti şüphesiz. Sene 2011 ve bir haber çıktı Sony tarafından çıkarılan Blu-Ray Diskler epey bir ün salmak için hazırdı elbette. Bunu gören birçok restorasyon bekleyen film vardı ve onlardan birisi de unutulmaması gereken Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi idi. Filmin 28 Haziran'da Blu-Ray Disk olarak çıkmasından sonra film ödül almaya o kadar sene sonra devam etti, ufak çaplı ödüller de olsa. Üç film de en iyi sinema restorasyonlarından birisi oldu. Bazı büyük yapımlar için Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği şüphesiz en iyisiydi. Seneler geçmesine rağmen bu uyarlama unutulmaya terk edilmemeliydi tabi ki ve düşünüldüğü gibi oldu. Özgün dilde The Lord of the Rings: The Motion Picture Trilogy Extended Edition Blu-Ray (Yüzüklerin Efendisi: Orijinal Üçlemesi Genişletilmiş Versiyon Blu-Ray) adı böyle geçen bu film seti en fazla satan Blu-Ray film setlerinden olmayı başarmıştır ayrıca 2002, 2003 ve 2004'te yayımlanan Genişletilmiş Versiyonlardan farklı bu pakette yıllardır saklanılan özel kesilmiş sahneler vardı ve kullanılmayı bekliyordu. Özellikle kitaba aykırı gidilen "Witch-King vs Gandalf" veya "Mouth of Sauron's Death" sahneleri yüzünden izleyiciden büyük eleştiri alan sahneler de içeriyordu elbette ama diğer çoğu kısım filmi daha da iyi kılmıştı. Dediğim gibi bu seneye kadar Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü birçok puanlama sitesinde olduğu gibi düşüş yaşadı, IMDb'de 12. sıraya düştü. Aynı zamanda Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği 17. sırada ve Yüzüklerin Efendisi: İki Kule çok uzaklarda 32. sırada idi. Bir ilaç gibi gelen bu diskler sayesinde Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği 6 sıra yükselerek 11. sırayı kaptı, Yüzüklerin Efendisi: İki Kule 17 sıra yükselerek 15. sırayı kaptı ve Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü 4 sıra yükselerek 8. sırayı kaptı. Daha fazla detay için eleştirmen "Elessar" rumuzlu Bekir Sayı'nın yazdığı sinema konusunu "Ayrıca Bakınız" adlı kısımda bulabilirsiniz. Bu yazı oradan özetlenmiştir.

Oyunları

Ayrıca bakınız

Notlar

1.   Elrond'un Divânı'nda Glorfindel'in sözlerinde bu açıkça belirtilmiştir: "Eğer yüzüğü saklamayı başarsak bile Yüzüklerin Efendisi er ya da geç onu sakladığımız yeri öğrenip bütün güçlerini oraya yönlendirecek."
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.