Nemrut Dağı (Bitlis)

Koordinatlar: 38°36′44″K 42°16′47″D / 38.612176°N 42.279854°E / 38.612176; 42.279854

Nemrut Dağı

Dağın karlar altındaki görünümü (Şubat 2016)
Diğer adlar -
Yükseklik 2,948 m
Çıkıntı -
Konum
Nemrut Dağı
Nemrut Dağının Konumu
Konum Bitlis/Tatvan Türkiye
Sıradağ -
Koordinatlar Enlem: 38° 37′ 10″ Kuzey Boylam: 42° 14′ 28″ Doğu
Jeoloji
Tür Stratovolkan
Jeolojik yaş Kuvaterner
Son patlama 1650 [1]
Tırmanış
İlk çıkış veri bulunamadı
Oksijensiz ilk çıkış veri bulunamadı
En kolay rota veri bulunamadı

Türkiye de tarihi çağlarda faaliyette bulunduğuna dair kayıtları olan 2 yanardağdan biridir. Bunlardan Erciyes dağı hakkında Strabon'un kitabında gözlemlere dayanan kısa notlar bulunmaktadır.Nemrut için ise;daha geniş bilgiler H.Abich'in eserinde ve J.Frödin'in makalesinde bulunmaktadır. İki araştırıcının da bu dağ hakkındaki bilgilerinin kaynağı XV. asırda Vardan adındaki bir Ermeni tarafından yazılan Haissmavoruk ismindeki bir eser teşkil etmektedir. Bu eserde Nemrutla ilgili kısmın H.Abich tarafından verilen çevirisine göre ''1441 yılın büyük bir olay meydana gelmiş ve Chat(Ahlat) ile Bagesch(Bitlis) arasında bulunan Mahrut(Nemrut) dağı gökgürültüsünü andırır sesler çıkarmış ve herkes korku ve dehşete kapılmıştır,çünkü dağın bir şehir genişliğinde yarıldığı ve yarıktan çok koyu renkli bir duman ile çevrili ateş çıktığı görülmüş ve öldürücü fena bir koku insanları hasta etmiştir.Müthiş ateşin etkisi altında taşlar kor haline gelmiş ve muazzam hacimdeki kayalar gökgürütüleriyle havaya fırlatılmıştır...''Bu bilgilerin varlığı Nemrut volkanının tarihi çağlardaki faal volkanlar içinde mütalaa etmesine neden olmuştur.Bu tanımlamaların tipik bir volkan püskürmesini açıkladığına şüphe edilemez aslında Nemrut'un tamamen sönmüş olduğu da iddia edilemez,çünkü kalderasının içinde sıcak bir gölün varlığı,bu gölün civarından sıcak gazların hala çıkmakta olması dağın daha çok sakinlik devresinde bir volkan olarak düşünülmesini gerektirir.[2]

Nemrut Dağının krateri

Nemrut Dağı ya da Nemrut Stratovolkanı, Bitlis İlinin Tatvan ilçesinde, Doğu Anadolu'da yer alan yüksek dağlardan biridir. Van Gölü'nün batısına düşer. Nemrut, uyuyan aktif bir yanardağdır ve 1441 yılında son kez lav çıkışı olmuştur. Tepesindeki kraterde Nemrut Gölü yer alır. Krater etrafında, en yüksek tepe olan Sivritepe 2935 m, Doğu Nemrut Tepesi 2625 m, güneydeki Tursuktepe 2828 m ve batıda Nemrut Dağı Tepesi 2801 m yüksekliktedir.

Coğrafi Konumu

Nemrut Stratovolkanı, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van Gölü’nün batı kıyısında yer alır.Nemrut Volkan Dağı, 38° 37’ 10’’ kuzey enlemi, 42° 14’ 28’’ doğu boylamında, Van Gölü, Muş Ovası, Nazik Gölü ve Bitlis Vadisi arasında volkanik patlamalar sonrası oluşmuş, Tatvan’ın 12 km batısında bulunan sönmüş bir volkandır.[3]

Bitlis ili sınırları içerisinde yer alan Nemrut Stratovolkanı'nı doğuda Van Gölü ve Tatvan ilçesi, batıda Muş Ovası, güneyde Bitlis ili, kuzeyde ise Ahlat ve Nazik gölü sınırlamaktadır. Nemrut Stratovolkanı Tatvan ilçesine yaklaşık 25 km uzaklıktadır. Bölge, bitki örtüsü bakımından oldukça fakirdir. Bölgeyi Ahlat Düzlüğü, Nemrut Stratovolkanı, Van-Muş havzası ve Bitlis Masifi olmak üzere dört coğrafi bölgeye ayırmak mümkündür. Nemrut Stratovolkanında ki yerleşim merkezleri güneyde Tatvan, batıda Güroymak, kuzeydoğuda Ahlat ve kuzeyde Ovakışla ilçeleridir.

Fiziksel Özellikleri

Bitlis il sınırları içinde, Van Gölünün batısında, volkanik bir dağ. Çember biçimli olan dağın yukarı bölümü şiddetli patlamalarla eski sivriliğini kaybetmiş, genişlemiş ve bir krater meydana getirmiştir. Genç bir yanardağ olan Nemrut Dağı’nın volkan bacasından püskürtülen lavlar, yanlarda eğimli olarak üst üste katlar hasıl etmiştir.[4] Nemrut Stratovolkanı, tabakalı volkanlar (stratovolkan) sınıfından, Kuvaterner döneminde oluşmuş, Anadolu’nun önemli yanardağları arasındadır. Nemrut Krateri’nin en son 1411 ve 1441 yıllarında faaliyet gösterdiği yazılı kaynaklarda belirtilmektedir. Güncel krater kenarındaki enine kesitlerde iki farklı piroklastik(volkanik çökel)tabakanın varlığı, 30 yıl ara ile gerçekleşen bu iki patlamayı belgelemektedir. Nemrut Stratovolkanı'nın günümüz kaldera görünümünü almasının yaklaşık 100 bin yıl önce olan büyük patlaması sonucu gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu patlamada dağın 4100 m civarında olan yüksekliğinin şiddetli bir kaldera patlaması sonucu en yüksek tepesi olan Sivritepe (2935 m) düzeyine indiği topoğrafik analizler ile belirlenmiştir. Dağın kuzey ve kuzeydoğuya dönük yamaçları az,güney ve güneydoğuya bakan yamaçları ise fazla meyillidir. Üst Pliosen de önce Andezit sonra Bazalt ve proklastik materyal çıkarak oluşmaya başlayan volkan,Pleistosen de ve tarihi çağlarda faaliyet göstermiştir.Yanardağ genellikle Andezit ve Bazaltlardan meydana gelmiştir.Daha genç olan Bazalt akıntıları Bitlis vadisini takiben güneye doğru akmıştır. Holosen'de meydana gelen çökmeler ise volkana şimdiki görünümüne benzer bir şekil kazandırmıştır.Bu bakımdan Nemrut kalderası önce patlamaların sonrada çökmenin oluşturduğu bir depresyondur.[2]

İklim Özellikleri

Burada farklı bölgelere ait bitkilerin bir arada yaşamaya devam etmesi, göl seviyelerinin hemen hemen sabit kalması, yağış ve buharlaşma dengesinin kurulmuş olması, buranın bir mikroklimaya sahip olduğunu göstermektedir. Bitlis deresinden esen ılık rüzgârlar,bulutları buraya sürüklemekte ve nemrut tepelerine çarpan bulutların yoğunlaşmasıyla ilkbaharda ve sonbaharda yağmurun, kışın ise karın, özellikle, Tatvan ile Bitlis arasında kalan, yüksek ve geniş, Rahva düzlüğüne yağdığı görülmektedir. Bu yüzden kışın bu bölgeye yağan kar, telefon direklerini bile yutacak kadar çok olmakta ve yollar kapanmaktadır. Belki de Türkiye’nin hiçbir yöresine bu kadar fazla kar yağmamaktadır. Dolayısıyla Bitlis kenti 1041,5 mm’lik yıllık ortalamasıyla Karadeniz Bölgesinin bazı istasyonlarını bile geride bırakmaktadır. Nemrut kalderasında en soğuk -5.9 °C ile Ocak, en sıcak ise 18.5 °C ile Temmuz ayıdır. Ortalama sıcaklık ise 5.7 °C’dir. Bu da gösteriyor ki, burası serin ve nemli bir iklime sahiptir. Burada doğal vejetasyon içinde %4.6 oranında Akdeniz florasının bitkilerinin bulunması ise şaşırtıcıdır. Dahası, yağış miktarı Sivri Tepe’de 1450 mm’yi, Güneydeki Turşuk Tepe’de ve Nemrut Tepesi’nde ise 1400 mm’yi bulmaktadır.

Hidrografik Özellikleri ve Termal Değeri

En çarpıcı renklerin ve ışık oyunlarının gözlenebildiği Nemrut Gölü’nün suları tatlı ve soğuktur. Su örneklerinin analizi berrak, renksiz, kokusuz ve normal içme suyu lezzetinde olduğunu göstermiştir. Suyu, radyoaktivite açısından, normal sınırlardadır. pH asitlik derecesi 7.4 ile hafif alkalidir. Nitoplankton bakımından oldukça zengin olan Nemrut Gölü’nde 1986 yılında az sayıda bırakılan aynalı sazan balığı, kısa sürede çoğalmış ve balıkçılık yapılabilecek seviyeye gelmiştir. Balıkların göl ortamında yaşayabilmeleri ve her şeyden önemlisi kısa sürede çoğalabilmeleri, gölde turizme yönelik balıkçılık faaliyetlerinin yapılabileceğini göstermiştir. Nemrut Gölü ile Ilı Göl’ün önceleri birleşik olduğu, sonradan meydana gelen iki küçük tümsek ile birbirinden ayrıldıkları sanılmaktadır. Bu tümsekler blok lavlardan oluştuğundan iki göl arasında sızıntı şeklinde su geçişleri olmaktadır. Zira iki gölün seviyeleri birbirine eşit durumdadır. Yaklaşık 1.2 km² yüzölçümüne sahip Ilıgöl, gerek göl tabanından ve gerekse gölün çevresinden karışan sıcak sular sebebiyle, kış mevsiminde 40 °C’ye, yaz mevsiminde ise 60 °C’ye kadar ulaşan sıcaklığa sahiptir. Bu suyun içinde çözünmüş halde bulunan mineral madde miktarı sıcaklığın da etkisiyle oldukça yüksek olup, 1758,4 lt/mg’a ulaşmaktadır. Bazı asalaklar dışında canlı hayata imkân vermeyen göl suları, genellikle romatizma tedavisinde kullanılmaktadır. Yakın çevreden gelen ziyaretçiler üç dört gün kadar çadır ve çardaklarda kalarak günde 2-3 kez banyo yapmaktadırlar. Ilı Göl’ün yaklaşık 160 m doğusundaki yarıklardan çıkan sıcak buharın ise astım, bronşit, romatizma ve böbrek hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Ayrıca, bu sıcak buhar mağaralarının olması buranın önemli bir jeotermal enerji potansiyeli taşıdığı fikrini doğurmuştur. Bu amaçla MTA(Maden Tetkik ve Arama Kurumu), kalderanın doğusunda sondajlar yaparak araştırmalarda bulunmuştur. Ancak bu araştırmanın sonuçları, gizlik kaydı taşıdığından henüz yayınlanmamıştır. Çıkan sıcak su buharlarının mağmatik olmadığı, buradan geçen yeraltı sularının ısınarak yer yüzüne çıktığı sanılmaktadır. Bazı çevreler tarafından, kalderanın kenarından bir delik açarak, göldeki suyun dışarı alınması yoluyla çevredeki köylerin arazilerinin sulanması fikri ortaya atılmıştır. Bu çılgınca bir düşüncedir. Çünkü buradaki göllerin suları havzaya yağan yağmur ve kar sularından oluşmakta başka kaynak bulunmamaktadır. Buradaki suyun tarım amaçlı da olsa dışarıya drene edilmesiyle göl suları tamamen kuruyacak ve havza bir daha eski haline gelmemek kaydıyla bir çöle dönüşecektir. Ayrıca etraftaki birçok bitki de yok olacak, hayvanlar da burayı terk edecektir. Nitekim, Nevşehir’deki Acıgöl’de ve Adilcevaz’daki Aygır Gölü’nde benzer bir teşebbüs, ekolojik dengenin bozulması sebebiyle terk edilmiştir.

Nemrut Krateri ve Nemrut Krater Gölü

Nemrut volkanının kalderası elips şeklinde olup doğu-batı yönünde büyük çapı 7500 m,kuzey-güney yönünde küçük çapı ise 6000 m'dir. Nemrut Dağı’nın tepesinde bulunan Türkiye’nin en büyük krater gölü. Nemrut Dağının, çapı 6 km kadar olan geniş ve derin krateri vardır. Göl, kraterin batı yarısını işgal eder. Deniz seviyesinden yüksekliği 2400 metre, yüzölçümü ise 10 km 2 ‘dir.Gölün kuzey-güney uzunluğu 4800 m,doğu-batı yönünde ise 2700 m'dir. Gölün suları tatlıdır. Taban seviyesi 2247 m olan kalderanın çevresinde yükseklikleri 5000-600 m olan dik yamaçlar bulunmaktadır. Kalderanın doğu kesiminde çökmelerden sonra meydana gelen püskürmelerle oluşan Obsidyen konileri bulunmaktadır ki bunlardan Göl Tepesi 2485 m yüksekliğe ulaşır. Nemrut Gölünün kuzey ucuna yakın bir yerde Ilıgöl bulunmaktadır. Dairevi bir şekil gösteren gölün çapı takriben 500 m'dir ve en derin yeri 10 m olarak tespit edilmiştir Nemrut gölü gibi onun suları da tatlıdır. Nemrut volkanının etek kısmında lav ve tüf platoları geniş yer kaplar,kuzeyindeki volkanik rölyef içinde lav akıntılarının set yaparak oluşturduğu Nazik Gölü bulunur.1870 m yükseklikteki göl 32 km²'dir.

Kaldera’nın içerisinde 5 göl, çok sayıda lav çıkış merkezi, lav hunisi, sıçratma konisi, sıcak su kaynakları ve 6 adet mağara mevcuttur.Göllerden en büyüğü olan Nemrut Gölü, bir hilal şeklinde ve 15km²’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği 2247 metre, Van Gölü’nden ise 600 metre yüksekliktedir. Kaldera’nın batı kesiminde, tabanda Nemrut Gölü bulunur. Bir hilal şeklinde ve yaklaşık 15km'lik bir yüz ölçümüne sahip Nemrut Gölü’nün yüzeyi, deniz seviyesinden 2247 metre, Van Gölü’nden ise 600 metre yüksekliktedir. Volkanik malzeme; cüruf, sünger taşı ve obsidyenden oluşmaktadır. Yöredeki kayaçlar incelendiğinde bazalt, andezit ve trakitlerden oluşan ve akışkan türleri ile kül, tüf, pomza ve ignimbirit gibi volkanik yağış ile oluşan kayaçlardan meydana geldiği görülür. Nemrut Dağı kaplıcası, Nemrut Dağı’nın kraterindedir. Tesisi bulunmayan kaplıcanın 60 derece sıcaklıkta olan suyu romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

Nemrut Kalderası’nda Kaç Göl Var?

“Nemrut’un üç gölünden biri sıcak, ikisi soğuk” başlığıyla Hürriyet Gazetesi’nde 13 Ağustos 2012 tarihinde yayınlanan Yıldırım Güngör imzalı gezi yazısından o bölümler şöyle;

“Bitlis’teki Nemrut krater gölleri, 2010’da Avrupa Komisyonu’nca yürütülen Avrupalı Seçkin Destinasyonlar projesinde Türkiye’yi temsil etmişti. Zirvedeki ana gölün yüzölçümü 13 kilometrekare, en derin noktası 150 metre. 600 metre uzunluğundaki Ilıgöl’ün sığ suları yazın 60 dereceye kadar ısınıyor. Göltepe’nin doğusundaki Küçükgöl ise elips şeklinde. Bitlis merkezine karayoluyla 26 kilometre uzaklıktaki göllerin çevresinde 6 saati bulan yürüyüşler yapabilirsiniz. Van Gölü’nün etrafında yükseklerde serin yürüyüş yapılacak birçok etap var. Artos ve Süphan dağları bu bölgedeki riski olmayan ama ciddi efor gerektiren iki önemli serin yürüyüş rotası. Hava çok sıcak bile olsa gölgeye girildiğinde müthiş bir sıcaklık farkı yaşanıyor. Bırakın serinlemeyi üşüyebilirsiniz bile... Artos ve Süphan’daki iki zorlu yürüyüş parkuruna alternatif, üçüncü seçenek olan Nemrut Dağı ise fazla efor gerektirmeyen keyifli bir rota. Nemrut kalderası, Doğu Anadolu Bölgesi’nin hem yükseklik açısından hem de bilimsel açıdan önemli yürüyüş güzergahlarından. Bitlis’in Tatvan ve Adilcevaz ilçelerinin ortak değer olan Nemrut Dağı 3 bin metrenin üzerindeki yüksekliğinin yanı sıra kraterin içindeki gölleriyle de dikkat çekiyor.Bir zamanlar Doğu Anadolu Bölgesi’nin bu bölümünü ateş çemberine çeviren Nemrut, son aktivitesini 1443’te gerçekleştirmiş. Şimdilerde sakin gözükse bile, sürprizlere açık. Aslında aktif bir volkan Nemrut. Yani bir aktivitenin görülme olasılığı oldukça fazla. Kraterdeki bazı küçük deliklerden çıkan gazlar bunun en güzel delili.

Resimler

Dış bağlantılar

Kaynakça

Dipnotlar

  1. http://www.volcano.si.edu/volcano.cfm?vn=213020
  2. 1 2 Ayhan,S., Özdogan,S., Yiğitbaşıoğlu, H.,2002 Vokanlar Türkiye'nin Volkanik Yöreleri ve Depremler,Ankara
This article is issued from Vikipedi - version of the 11/19/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.