Mucireddin Abak

Mucireddin Abak
Böriler Şam Atabeyi
Hüküm süresi 1140-1154
Önce gelen Cemaleddin Muhammed
Sonra gelen Son Boriler Şam Atabeyi
Zengiler Şam Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi
Hanedan Böri Hanedanı
Babası Cemaleddin Muhammed
Dini İslam

Mucireddin Abak (tam adı: Mucireddin Abdüldevle Ebu Said Abak bin Cemaleddin Muhammed), (? - ?) Türk asıllı altıncı Böriler Şam atabeyi. 1140-1154 arasında, Büyük Selçuklu Devleti devletine tabi Böriler Şam Atabeyliği yapan hükümdardır.

Hayatı

29 Mart 1140'da Böriler Şam Atabeyi olan Cemaleddin Muhammed Şam'da vefat etti. Cemaleddin Muhammed'in oğlu olan Mucireddin Abak babasının yerine Böriler Şam Atabeyliği hükümdarlığına getirildi. Fakat Mucireddin Abak daha küçük yaşta çocuk idi. Devletin veziri olan Muiniddin Unur taht naibi oldu ve Şam Atabeylik devletinin gerçek iderecisi idi.[1][2]

Musul Atabeyi ve Halep Atabeyi olan İmadeddin Zengi Şam Atabeyliği'ni de eline geçirmek için 1 Aralık 1139'dan itibaren Şam şehrini kuşatma altına almıştı. Fakat Vezir Muiniddin Unur komutanlığı altında Şam ordusu ve halkı Zengi'ye direnmekte devam etmekte idi. Muiniddin Unur taht naibi vezir olarak Şam'ı kurtarmak için her çareye baş vurmaya hazırdı. Bu prensibe uyarak yıllarca Şam şehrine göz dikmiş olan Haçlılar Kudüs Krallığı'ndan askeri yardım istedi. Kudüs Kralı olan V. Foulques Anjoulu böyle bir askeri desteği vermeye hazırdı. Bu haber hemen Şam'ı kuşatmakta olan İmadeddin Zengi'ye erişti. İmadeddin Zengi bir Haçlılar ordusu ile savaşmayı gözüne alamadı ve 4 Mayıs 1140'da Şam kuşatmasını bıraktı. <ref="grousset"/> [2]

Muiniddin Onur'un siyasi stratejisi Şam şehrinin kendi şahsi idaresi altında fiilen bağımsız kalması idi. ve sonra da bu yardımlaşma Kutsal Küdüs Krallığı ile bir resmi ittifaka dönüşmüştü. Muiniddin Unur iktidar gücünü pekiştirmek için Mucireddin Abak'ın küçük yaşta kızı ile evlilik yaptı. Aynı zamanda Haçlılar Kudüs Krallığı ile yakın ilişkiler kurmaya yöneldi. 1140'da Baniyas kalesini güney komşusu olan Hristiyan Haçlı Kutsal Kudüs Krallığı'nın askerî desteğini satın aldıktan sonra eline geçirdi. Bu yakınlaşma ve yardımlaşma Kutsal Küdüs Krallığı ile bir resmi ittifaka dönüşmüştü. Bu ittifakın karşı hedefi Musul Atabeyi ve Halep Atabeyi olan İmammeddin Zengi ve onun 1146'da ölümünden sonra onun Halep Atabeyliği'ni gelen oğlu Nureddin Mahmud Zengi idi.[1][2]

İkinci Haçlı Seferi ordularının Kudüs'e gelmeye başlaması bu ittifakın bozulmasına yol açtı. Kudus Krallığı'na 1148'de erişen Haçlılar Kudüs'ün limanı olan Akka yakında Palmares'da 24 Haziran 1148'de "Akka Konsili" adli bir toplantı yaptılar. "Kudüs Yüksek Kurulu (Haute Cour)" ile Avrupa'dan yeni gelen Haçlı ordusu ileri gelenleri bu konsile iştirak ettiler. Akka Konsili Şam'a hücum edip ele geçirmek için karar verdi. Muiniddin Onur Akke Konsili sonuçları hakkında haber alınca Şam şehrini bir kuşatmaya karşı hazırladı. Etraftan topladığı paralı ve gönüllü askerler ve şehir içinden gönüllüler ile bir savunucu ordusu oluşturdu. Ayrıca Zengiler Halep Atabeyi olan Nureddin Mahmud Zengi ve Zengiler Musul Atabeyi olan Seyfeddin Zengi'den destek ve askeri yardım istedi. Kudüs'ten yürüyüşe çıkan Haçlı orduları 23 Temmuz 1149'da Şam'ın meyve bahçelerinin bulunduğu Daraiya mevkiye eriştiler. Muiniddin bu bahçelerde pusular kurarak Haçlılara zayiat verdi ise de büyük Haçlılar ordusu onları bahçelerden söktü attı. 24 Temmuz'da İkinci Haçlı seferi Haçlılar orduları Şam kuşatmasına fiilen başladı. 27 Temmuz'da Haçlı orduları Şam'ın doğusundaki ovadan harekata başlamak üzere, şehrin batısından çekildi. Bunun nedeninin Onur'un Haçlı liderlerine rüşvet verip daha zor savunulabilir araziye geçmelerini sağlamasi veya eğer kuşatmayı kaldırılarsa Nureddin Zengi ile ittifaktan ayrılarak onun Haçlı arazilerine olan hucümlarını durduracağına dair bir yemin ettiğine atfedilmektedir. Haçlılar kendi aralarında Şam'ın Haçlılarca alınmasından sonra şehrin kime verileceği konusunda da çekişmelere başladılar. Zengiler Musul Atabeyi Seyfeddin Zengi ordusu ile Musul'dan gelmiş ve Halep Atabeyi ordularınin bulundugu Humus'a erişmişti . Buradan Haçlılara Şam'dan geri çekilmeleri için bir ultimatom mektubu gönderilmişti. Zengi'lerin ordularının yakın olması Haçlıları etkiledi. 28 Temmuz'da önce Alman Kralı Konrad ve sonra diğer Haçlı komutanları komuta ettikleri Haçlı birlikleriyle kuşatmayı bırakarak Kudüs'e geri çekildiler.[1][2][3]

Bu gailenin atlatılmasından sonra Muinidin Onur tekrar Zengiler Halep Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi'ne karşı Şam Atabeyliğini savunmak için V. Foulques Anjoulu'nun oğlu olan yeni Kutsal Kudüs Krallığı kralı olan III. Baudouin ile bir ittifaka girdi. .[1][2]

29 Ağustos 1149'da Muiniddin Onur oldu. Böriler Şam Atabeyi olarak Mucireddin Abak siyasi iktidarı eline aldı. Fakat o da Muiniddin Onur'un siyasi stratejisi olan Şam şehrinin fiilen bağımsız kalması prensibini uygulamakta devam etti.[2]

Nisan 1150'de Zengiler Halep Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi tekrar bir Şam kuşatmasına başladı. Ancak Mucireddin Abak'ın Haçlılar Kudüs Kralı III. Baodouin'den destek istemesi ve bu desteğin prensip olarak kabul edilmesi haberi Nureddin'e erişince Haçlılar ordusuna karşı duramıyacağı için Nureddin Şam kuşatmasını kaldırdı.[2]<ref="grousset"/>

Nureddin 2 Mayıs 1152'de tekrar yeni bir Şam kalesi kuşatması başlattı. Kudüs Krallığı ordusu başlarında II. Baodouin olarak Şam'a yürüdü. Bunun haberi Nureddin'e ulaşınca Halep Atabeyliği ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Şam'a erişen Kudüs Kralı III. Baodouin komutasındaki Haçlılar ordusu ve Haçlılar şövalyeleri Atabey, devlet erkanı ve şehir halkı tarafından "Şam kurtarucıları" olarak şereflendirildiler ve ağırlandılar.[1][2]

Şam Atabeyi Mucireddin Abak Zengiler Halep Atabeyi Nureddin Zengi'ye misilleme yapmak için Nisan 1153'de Haçlılar ordularının Zengiler Halep Atabeyliği'ne bağlı olan Askelon kalesine hücum etmesi ve kaleyi kuşatmaya alması üzerine Halep'den gönderilen Halep Atabeyliği destek ordusunun ilerlemesini bloke etmek için harekat yaptı.[1]

Şam şehrini eline geçiremiyeceğini anlayan Nureddin Zengi taktik değiştirdi. Şam'a ajanlar gönderek gizli gizli halk arasında nifak yaratmak için bir propaganda savaşı kampanyası başlattı. Halep'den Şam'a gönderilen ajanlar arasında (daha sonra gayet önemli siyasi ve askeri roller oynayacak olan) Esedüddin Sirkuh ve genç yeğeni Selahaddin Eyyubi de bulunmaktaydı. Bu ajanlar halk arasında bir Müslüman devleti olan Şam Atabeyliği'nin nasıl olup da Haçlılar Kudüs Krallığı'nın müttefiki olmayı hatta onların koruması altına girmeyi kabul ettiğini soruşturmaya başlamaktaydılar ve halkın yabancı ülkelerden gelen Hristiyanlara karşı antipatisine hitap edip onları Böriler Şam Atabeyliği aleyhinde kışkırtma ve hoşnutsuzluk yaratma taktikler uygulamaktaydılar. Özellikle bu propandanda saldırısı devlet içinde çalışan memurlar ve rütbeli askerler üzerine teksif edilmekteydi. Bazı memur ve askerler gayet inatla Şam Atabeyi'ne hala sadık olmaya devam etmekteydiler. Diğerleri ise aralarında bulunan profesyonel çatışmalar yüzünden yalan yere ispiyonlanıp devlete sadık olmamakla itham edilmeye başlandılar. Atabey Mucireddin Abak özellikle yüksek rütbeli subaylar arasından yapılan ithamlara önem verdi ve devlete karşı sadakatsız oldukları söylentileri dolaşan subayları ordudan tasfiye ettirme politikası uygulamaya başladı. Bu nifak zamanında gayet adaletsiz uygulamalar ortaya çıktı. Örneğin ordunun yüksek rütbeli; gayet yetenekli ve bu yeteneklerinden dolayı Atabey'in kendisi tarafından taltif edilmiş olan subaylarından olan Ata bin El-Salami Haffad yalan yere devlete ihanet söylentilerinin hedefi olunca Mucireddin Abak bu hiç suçsuz subayını hemen hiç araştırma yaptırmadan idam ettirdi ve böylece Şam ordusu çok değerli bir komutanını kaybetmiş oldu.[1]

Halk, ordu ve devlet idaresi içinde çıkan bu karışık durum devam ederken Nureddin Zengi açıktan savaşa da girip ordusuyla 18 Nisan 1154'de Şam şehrini yine kuşatmaya aldı. Kudüs Kralı IıI. Baodouin'den askeri destek isteyen Atabey Mucireddin Abak bu sefer çok geç kalmış ve şehrinde içinden çıkan nifağa uygun ve etkin politika tedbirleri alamamıştı. 25 Nisan'da şehir içinde bulunan bir grup savunucu Şam şehrinin ana kapılarını Halep kuşatıcılarına açtı. Şehir Halep Atabeyliği ordusu eline geçti. Şam Atabeyi Mucireddin Abak Nureddin Zengi ordusuna teslim oldu. Biraz zaman Şam iç kalesinde tutuklamadan sonra Mucireddin Abak Nureddin Zengi tarafından Humus Atabeyliği'ne atandı. Nureddin Zengi Halep Atabeyliği yanında Şam Atabeyliği görevini de üzerine aldı.<ref="grousset"/>

Bundan sonra Humus Atabeyi iken Mucireddin Abak devletin sırları ve yönetimini gayet iyi bildiği için bunları kullanarak kendini tekrar Şam Atabeyi yapmak için bir komplo hazırlamaya başladı. Bu öğrenililince Nureddin Zengi tarafından Humus Atabeyliği'nden uzaklaştırıldı. Kendine Fırat Nehri kıyısında bulunan küçük "Balis" şehri valiliği unvanı verilmek (ve böylece sürülmek) teklifi yapıldı. Fakat Mucireddin Abak bunu kabul etmedi. Sürgün olrak Bağdad şehrine çekildi ve oraya yerleşti. Ne zaman ve nasıl öldüğü hakkında hiçbir tarihçi-kronikçi kayıt vermemektedir. Büyük olasılıkla Bağdad şehrinde ölmüş ve resmi devlet belge ve kayıtları Bağdat Kuşatması (1258)'ndan sonra şehirin Moğollar tarafından talan edilip yakılıp yıkılması sırasında kaybolmuştur. <ref="grousset"/>

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1 2 3 4 5 6 7 Grousset, Rene (1934 Yen.bas. 2006), Histoire des croisades et du royaume franc de Jérusalem - II. 1131-1187 L'équilibre, Paris: Perrin. (Fransızca)
  2. 1 2 3 4 5 6 7 8 Maalouf, Amin (Tr.çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998), Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul:Yapı Kredi Yayınları, ISBN 975-545-092-0.
  3. Nicolle, David (2009). The Second Crusade 1148. Oxford: Osprey Publishing.

Dış kaynaklar

Resmî unvanlar
Önce gelen:
Cemaleddin Muhammed
Böriler Şam Atabeyi
1140-1154
Sonra gelen:
Son Böriler Şam Atabeyi
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.