Keben, Silifke

Mersin - Konya Karayolu üzerinde mersine yaklaşık 120 km, Silifke ilçesine 20 km mesafade göksu ırmağının kuzeyinde bulunur. Keben mahallesi Mersin İlinin Silifke İlçesine Bağlı mahalledir. 2014 öncesinde ise bir köydü.

Tarihçe

93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşından sonra (1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı) Gümüşhane’den üç tane ustanın gelip bölgeye yerleştiği ve bu gelenlerden bir tanesinin Erdemli ilçesi tarafına gittiği sanılmaktadır. Gelenlerden diğer iki usta Hüseyin ve Yusuf kardeşler bölgede kalmışlar, inşaat ve diğer yapı işlerinde ustalıklarını gösterdiklerinden dolayı usta lakabıyla anılmışlardır. Burada işlerinden dolayı seyyar yaşamışlardır.Keben mahallesinin camisi ve Ali Baba tepesi diye adlandırılan bölgedeki Ali Baba türbesini iki kardeş yapmışlardır. O zaman merkez köy Kebendir ve diğer bütün köyler buraya gelmektedir, anayolda buradan geçmektedir. Daha sonra şimdiki Keben mevkiine gelen kardeşler burada değirmeni kurmuşlardır. O zaman şimdi yıkıntı halinde bulunan Topallının değirmeni olarak geçen değirmen daha eskidir tarihe göre.

Yapmış oldukları değirmenin tarihi 1900-1905 arasına gelmekle beraber tam olarak kesin bir tarihi yoktur. Daha sonra Tıkılar lakabıyla bilinen ailede bir değirmen kurmuştur ve sonra bir değirmen daha derken değirmenler çoğalmıştır.

1900’lü yıllarda değirmenden sonra buraya yerleşip ev yapmışlar, diğer gelenlerinde yaptıkları evlerden sonra ilk etapta altı tane ev olarak Keben'in yerleşik hayatı başlamıştır.Burda kurulan değirmenlerden sonra etraf köylerde unlarını öğütmek için buraya gelmeye başlamış ve giderek gelişen bir yer haline gelmiştir.

Yolun geçtiği bir yerdi ama fazla kullanılmadığı için bilinmemekteydi.

Sonraki yıllarda araçlarında buradan geçmesi ile yol kenarlarına satıcılar yerleşmeye başlamış ondan sonra Keben hayatı gelişerek günümüze kadar gelmiştir.Meydana gelen büyük heyelandan sonra Keben mahallesinin toprakla beraber akmasından sonra Keben anayolun geçtiği ve sürekli olarak günümüze kadar gelişen yer olarak kalmıştır.

Mahallenin kurucuları olan ve ustalıklarından dolayı usta Yusuf ve usta Hüseyin buraya yerleşmişlerdir. Soylarının devamı usta Ali ve sonrasında usta Abit, usta Yusuf olarak devam etmiştir. Topraklar edinmişler, her işte ustalıklarını göstermeye başlamışlar,zeytinyağı dinki ve hızar işlerinde başlayıp mahallesi kuran köklü aileler olarak burada kalmışlardır.

Soyadı kanunda usta Yusuf,Usta soyadını, usta Abit ise geldikleri yerde ataları madencilikle uğraştıklarından dolayı Madenci soyadını almışlardır.

Silifke nüfus müdürlüğünde meydana gelen büyük yangından sonra evrakların yanması ile de düzenlemeden sonra Maden soyadı olarak kalmış ve günümüze kadar gelmiştir.Halen Yusuf Usta sağdır ve Keben'de yaşamaktadır.

Usta Abit ise Abit Maden olarak 1981 yılında hayata veda etmiş ama çocukları Abit Maden ve Yunus Maden halen Keben ’de yaşamaktadır.

Abit Maden Keben ilköğretimde müdürdür ve Yunus Maden’de 2009 yazı sonunda kapanan değirmen ile geçim yapmaktaydı. Şimdi ise çiftçilikle uğraşmakta. Abit Maden’in İbrahim isminde oğlu ve Fatma ile Münevver isminde kızları, Yunus Maden’inde Abit isminde oğlu ve Şule isminde kızı bulunmaktadır.

Dikkat çeken ürünleri ile ilgilenen şahıslar içinde ünlü bir yerdir. Özellikle can eriği üretiminde Türkiye’de en önemli merkezdir.Aynı zamanda narenciye ürünlerinden portakal ve limon üretiminde gözle görülen bir etki vardır.Mandalinayı da eklesek olur. Hayvancılıkla uğraşan kısmı da unutmamak gerekir.

Kışın baharın yaklaşmasıyla beraber erik çiçekleri açar ve ondan sonra bahar gelip cennet parçası gibi bir yer olarak yeşillik ortaya çıkar.

Erikler Nisan ayının ilk haftasından itibaren son haftası arasında hasat edilir.

Sonra fazla gelişmemiş olmakla beraber kayısı hasadı olur arkasındanda büyük kırmızı erikler, İtalyan erikleri dediğimiz erikler ve çok daha az olan Yenidünya meyvesi olur.Yazın ise yemiş mevsimidir ve iyi incir bulunur yazın sonuna kadarda devam eder.İncirin hemen öncesinde başlayan üzümler de yazın sonuna kadar devam eder ve çeşitleri çoktur.Güz geldiğinde ise Kasım ayına kadar nar hasadı olur ve Keben narı diye çok ünlüdür.Tabi bu arada saf ve doğal ürünlerin yanında nar ekşisi ve pekmez,zeytinyağı gibi doğal ürünlerde ortaya çıkar.

Narenciye çeşitleri olan portakal meşhurdur ve limonla beraber mandalinalarda bu mevsimde olur. Yine güzün başlayan zeytin mevsiminde yemelik yeşil zeytinle beraber pastırma olarak adlandırılan siyah zeytin, arkasından taze sıkılmış zeytin yağları gelir.Artan ve yenmeyen yağlar ile zeytinyağlı sabun yapılır.

Söylenildiği gibi yılın on iki ayı yetmez ama bazen de fazla gelir.

Yaklaşık otuz sene öncesinden gelen baraj yapılacağı haberi mahallesi duraklama zamanına getirmiş ve bir daha ileri doğru götürmemiştir.

Baraj gelip istimlak olacak diye kimse bir hamle yapamamaktadır.

Dedelerimiz; biz barajı görmeyiz torunlarımız bari görse demiştir ve öylede devam etmektedir. Baraj ev yapmak isteyenin bile önüne geçmiştir.

Son yıllarda yeniden baraj yapılacağı konuşulmuş ve o kadar ki hemen başlanacağı dile getirilir gibi milletvekillerinden açıklamalar gelmiş, tüm bunlara ragmen barajın yapılacağı yeniden askıya alınmış gibi olmuştur.

Mahallede iki tane kendin pişir kendin ye tarzında aile kasabı, üç tane kahvehane, iki tane zeyin yağı dinki (biri yeni fabrika gibi-biride eski tiptir), zeytin fabrikası, hırdavatçı, fırın, dört tane hizarı, iki tane berberi, lokantası, altı tane bakkalı, yol kenarında hediyelik eşyalar ile birlikte, sebze meyve ve doğal ürünler satan yerleri bulunmaktadır.

Yüzyıllık değirmeni de kaymakamın gelip gezip görmesine, tarih olma özelliğine bakılmaksızın sahip çıkılmadan kapatımasına göz yumulmuştur ne yazık ki.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Narenciye ve yeşil erik en önemli geçim kaynaklarıdır.

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/20/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.