Jaklin Çelik

Jaklin Çelik, (1968, Diyarbakır, Merkez, Hançepek (Gâvur [1]) Mahallesi) yazar.

İlk öykü kitabı “Kum Saatinde Kumkapı” 2000 yılında Aras Yayıncılık tarafından yayınlandı, 2001’de İngilizceye çevrildi. (Stories From The Sandgate) Bu kitaptaki öyküleri, bireyin her türden kimliği aşarak gelse de konjonktürel olarak kimlik bilgisine kolayca eklenebilen ortak deneyimlerine odaklanıyordu. Çelik, öykülemeye büyüdüğü Kumkapı'dan başlıyor, ancak bu kadarla yetinmeyeceğinin işaretlerini daha ilk öykülerinde veriyordu. Her türden yoksunluk ve uzaklık duygusunu büründükleri klişelerden uzaklaştırarak işliyordu. Çelik'in ikinci öykü kitabı “Yılanın Yolu” 2003’te yayınlandı. Bu kitaptaki on öyküde temelde sorguladığı, insanın toprakla, doğayla ve doğanın bir parçası olan kendisiyle kurduğu ilişkilerdi. Öykülerinin geldiği aşamada Çelik adeta insandan mesafe almış, antroposentrik bakışın dışına taşmaya başlamıştı. Kahramanlarını başlarına gelen küçüklü büyüklü, acı tatlı olaylar etrafında gözlemliyor, onlara fazlaca yaklaşmamaya özen gösteriyordu. Çocuklar için yazdığı “Öykülerle ABC” Adam Yayınları tarafından 2004’te yayınlandı. 2005'te Çitlembik Yayınları’ndan çıkan kitabı “Kaçak Yolcu”da ise gezilerini kaleme aldı. Öykülemedeki deneyimini gezi yazılarına yansıtan Çelik'in bu kitabı Anadolu'nun 55 şehrine yaptığı yolculuklardan artakalanları aktarıyor,"taşra"nın dönüşümünü resmediyordu. Çelik'in öykülerinden bir seçki de Lis Yayınları tarafından 2007’de Kürtçeye çevrilerek “Jiyanê Lı Îstasyonê Dest Pê Kır” (İstasyonda Başladı Hayat) adıyla yayınlandı.


2011 yılında İletişim Yayınları'ından çıkan “Öfkenin Şenliği”, Çelik’in ilk romanı. Kitabın konusu en genel anlamıyla 1915. Çelik, 1915'te olanların “olay ânı”ndan bugüne kadar yaşamış üç kuşağın kendisini anlama ve bu dünyada, ülkede konumlama, kendisiyle ilişki kurabileceği bir zemin üretme bağlamında nasıl bir işlevi olduğunu sorguluyor. Geçmişi yeniden öykülendirerek, bir bakıma tarihi yeniden yazmak yerine, geçmişin esasen tarihsiz olan bir günde/bugünde nasıl yaşadığını anlamaya çalışıyor. Onu bir zemin değil, bir karakter olarak dahil ediyor. Dolayısıyla tarihsel anlatılardan bilinçli olarak uzak duruyor. Ramela adlı annenin Deyruzzor'da ikinci kez Ayşe olarak vaftiz ettiği kızı Şake ve yanında İstanbul'a getirdiği, ama hayatta tutamadığı Mari, romanın başlıca karakterleri. Romanın bir diğer karakter dizisi ise en genel tanımıyla sıçanlar. Ramela'nın yalnız başına yaşadığı ahşap evin istenmeyen sakinleri sıçanlarla arasındaki “muhabbet” aracılığıyla Çelik, bir klişe olarak gördüğü “öteki” kavramını da bir tür “itiraf”olarak konumlandığı ayrıcalıklı yerinden söküp alıyor. Çelik'in hikâyeyi bugüne taşımak için romana dahil ettiği bir başka karakter ise isimsiz, cinsiyetsiz ve handiyse milliyetsiz bir üçüncü kuşak temsilcisi… Geçmişin emaneti bir tutam saçla ne yapacağını bilemeyen, sadece etrafında yaşananlara değil, kendi tecrübesine de ironi ve antidepresanlarla ördüğü güvenlikli konumundan bakan bu karakter, Ramela’nın evi üzerindeki tasarrufuyla “şimdiki zaman”a hapsediyor kendini.

Kitapları

Kaynakça

  1. Kankal, Ahmet (2003 Kış) (Türkçe). Ermeni Öykülerinden Türkçe yayınlananlar Üzerine. 151. http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/157/kankal.htm. Erişim tarihi: 4 Ekim 2015. "...adlı Türkçe bir denemesi de basılmıştır. 1938 yılında Diyarbakır’ın Hançepek Mahallesi (Gâvur Mahallesi)‘nde doğan Margosyan, ilk eğitimini Diyarbakır’da almıştır."

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/9/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.