E-kitap

E-Kitap Nedir?

Elektronik kitap kavramının ne olduğu, e-kitap tanımının nasıl yapıldığı, e-kitabı oluşturan unsurların neler olduğu ve buna benzer konularda çok farklı görüşler bulunmaktadır. Elektronik kitabın tanımı halen üzerinde fikir birliğine varılamamış bir konudur ve bu durum bir kavram karmaşası yaratmaktadır.Yaptığımız araştırmalardan sonra e-kitap için bizim ulaştığımız en uygun tanım şudur;

Elektronik kitap bir ya da birkaç basılı kitabın sayısallaştırılması ile elde edilen ya da bütünüyle elektronik ortamda üretilen bir içeriğin,  bir masaüstü bilgisayar,  ekranı bulunan herhangi bir elde taşınabilir aygıt veya özel tasarlanmış bir elektronik kitap okuyucu donanımında görüntülenebilir, erişilebilir, yayınlanabilir şekilde bulunan ve kullanılan yazılımla sağlanan zengin metin özellikleri ile geleneksel okuma sırasında yapılan işlevlerin de gerçekleştirilebildiği elektronik biçimdir.[1]

Bilgisayarda okuduğumuz her elektronik metne e-kitap demek doğru değildir. Sesli okuma, yazı karakteri değiştirme, metin içi arama yapabilme, not alma, kitap ayracı gibi tüm eklentileri içermelidir ki bunları içerirken kullanıcısını dikkate alarak  üretilmiş olsun.Elektronik kitap tasarımları sırasında veri kullanımını kolaylaştıran yazılımların yanı sıra ürünün ergonomik boyutu da tasarım ölçütlerine girmelidir ki tam anlamıyla bir tanımlama ve çözümleme oluşturulabilsin.

Ergonomi Nedir ?

Ergonomi, insanların makineler ile çeşitli iş çevre koşullarına ilişkin bedensel ve ruhsal özelliklerini, eğilimlerini, yeteneklerini, sınırlılıklarını araştıran, elde ettiği veriler ile geliştirdiği ilkeleri makinelerin, makine sistemlerinin, iş ve çevre koşullarının tasarımına ve düzenlemesine uygulanan mühendislik dalıdır[2].

Yapılan en eski tanımlardan olan yukarıdaki ifadelerden de anlayacağımız gibi insan makine kullanımının ve diğer etmenlerin yer aldığı tanımla bizi bağlayıcı unsur olan makine işlev ve kullanıcı ile uyumu açısından tasarımı ve düzenlenmesi, insan sağlığı faktörüne değinilme gereğini ortaya koymaktadır. Ergonomi kavramına diğer açılardan da bakacak olursak;

Ergonomi, makineyle insan arasındaki uyumu mümkün olduğu ölçüde iyileştirmeyi amaçlar. Bu uyumluluğu, görev ve makine ihtiyaçlarını; insanın anatomik, psikolojik, algılama ve karar verme yeteneklerine göre dengeleyerek başarır. İnsan-makine uyumu sonucunda verimli çalışma hayatının kalitesi yükselir[3].

Bizim makine kavramına bu tanımlar ölçüsünde yaklaşımımız ileri teknolojinin getirileri ışığında insan hayatında hızla yer bulan, çokça tercih edilen ve kullanılan makinelerden olan elektronik kitapların insanın anatomik yapısı ve sağlığı açısından iyileştirilerek hayatına girmesidir.

Uluslararası Ergonomi Örgütü Haziran 2000 tarihinde yaptığı tanıma göre ergonomiyi ya da ‘insan Faktörlerini’ insan ve sistemin diğer öğeleri arasındaki etkileşimlerin anlaşılması ile ilgili bilimsel disiplin ve insan iyilik halini ve genel sistem performansını en uygun düzeyde sürdürecek biçimde kuram, ilke ve yöntemleri uygulayan meslek olarak tanımlamaktadır. Burada sistemlerin insan etkileşimiyle anlaşılması,uygun yöntemlerin bulunarak makinelere uygulanması, bir sistemin diğer elementler ve insanlar arasındaki etkileşiminin ortaya konması doğru makine tasarımı ve eğitimle kullanımının desteklenmesinin sağlana bilirliği anlaşılabilir.

Bu tanımların yanı sıra daha bir çok tanım yapılmış ve kullanılmıştır. Bizim kısa ama öz bu üç tanımla yola çıkarak varmaya çalıştığımız sonuç insanların hayatında yer eden makine kullanımı, bu kullanıma insan anatomik yapısının uyumu, etki faktörleri gibi olgulardan yararlanarak insan makine arasında en uyumlu sonuca varılabilmesini sağlamak, bu eksenli bir araştırma sunmak ve değerlendirmeye varmaktır.

Ergonominin Tarihçesi

Ergonomi 1949 yılında İngiltere’de ortaya atılan bir kavramdır.Ergonomi, daha önce tanımlanırken de değinildiği gibi insanları en yüksek düzeyde üretken, doyumlu, ve güvenli hale getirmek üzere ürün, donanım ve sistem tasarımı ile ilgili en iyi yöntemleri bulmaya çalışır. Üretilen eşyaların veya yeni tekniklerin insan fizyolojisi ve psikolojisi ile uyumlu olması binlerce yıl öncesinde dahi önemli olsa da, bunun bir bilimsel araştırma alanı olarak görülmesi 20. yüzyılın başlarında söz konusu olmuştur. Modern endüstrinin zaman içinde büyüyerek daha da geliştiği 20. yüzyılın ilk yıllarında insanoğlunun makinelerle ve çalışma hayatıyla olan ilişkisi de artmıştır. Bu nedenle gerek mühendisler gerekse de psikologlar ergonomi konusunun önemini fark etmiş ve bu doğrultuda bilimsel yöntemler kullanarak insanlığa daha faydalı olacak uygulamalar geliştirmeye çalışmıştır. Çalışanların içinde bulundukları çalışma ortamının insan psikolojisine ve fizyolojisine uygun olmasının önemini fark eden iş adamları da, çalışanların daha yüksek verimle çalışması için birçok farklı bilimsel araştırmayı finansal olarak desteklemiştir. 20. yüzyılın ortalarında Oxford Üniversitesi akademisyenlerinin üzerinde kapsamlı araştırmalar yaptığı ergonomi konusu, 2. Dünya Savaşı’nın derin izlerini silmek için endüstriyel atılıma ağırlık veren Avrupalı ülkeler tarafından oldukça fazla ilgi görmüştür.Bu alanda Frederick Winston Taylor karşımıza çıkıyor ilk araştırmacı olarak. Taylor,bir makine mühendisidir ve bu çalışmayı insan performansını artırmak üzere yapıştır.Ona göre insan ve makine arasında bilimsel bir bağ oluşturulmalı ve etkileşim sağlıklı şekilde yürütülmelidir.Bu şekilde istenilen verime hem makine hem kullanıcı açısından ulaşılabilecektir. İngiltere ve Almanya’da ergonomi çalışmaları askeri silah sistemlerinde insan performansını artıracak uygulamalar etrafında başlamış ve gelişme göstermiştir.Türkiye’de gelişimi ise dünyaya göre oldukça yeni denilebilir.İlk olarak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde çalışmalar başlamıştır.Çalışma şekli, kas yorgunluğu,insan makine uyumu olarak ele alınmıştır. 1971’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde 'insan faktörü mühendisliği' adı altında eğitim programına alınmıştır Daha sonra ergonomi bilimi diğer alanlarla entegre olarak hemen hemen her branş, pozisyon ve bilimin içerisinde yerini almaya başlamıştır.

Ergonominin Hedefleri

Ergonominin ana hedefi ilk başlarda özellikle çalışma hayatının kalitesini artırmakken daha sonra insan hayatındaki kaliteyi artırmak olmuştur. Bu hem fiziksel hem de psikolojik şartların olgunlaşmasına bağlanmıştır. Ergonominin öncelikli hedeflerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

a. İnsancıllık ve Ekonomiklik b. Sağlığın Korunması c. Sosyal Uygunluğu d. Teknik Ekonomiklik İnsan ögesi ikinci plana atılarak sadece iyi hizmet, verimli ürün ve ekonomikliğine doğru sonuçlar doğurmayacağı zaman içerisinde mesafeler katedilerek anlaşılmıştır. İnsan yaşamı ergonomisi kavramı iş verimliliğinden ziyade sağlık açısından değerlendirilmesinin gerekliliği araştırmalar sonucu ikinci maddeyle göz önüne serilmiştir. Bir bütün olarak elektronik aletlerin pazar ekonomisi kavramı dışına çıkılarak teknik açıdan bir ekonomiklik kavramı getirilmiştir. En iyi, en kaliteli, en doğru üründe ekonomiklik kavramı olarak ele alınmaya başlamıştır.

Ergonominin Çeşitleri ve Kullanım Alanları

Ergonomik araştırma ve uygulamalarını üç grup altında toplamak mümkündür.Bunlar[4];

a. Fiziksel Ergonomi, b. Bilişsel Ergonomi, c. Organizasyonel ve Yönetimsel Ergonomidir.

Fiziksel Ergonomi

Fiziksel Ergonomi, klasik olarak nitelendirilen ve daha çok endüstri mühendisliği içerisinde ele alınan konuları kapsamaktadır. Özellikle fiziksel çevrenin tasarlanması, çalışan insanın sağlık ve güvenliğine ilişkin tasarımlar, insan vücut ölçüleri ve vücudun bir çalışma ortamı içerisinde en iyi kullanımını konu alır[5]. Fiziksel etkinlikleriyle ilişkili olarak insanların anatomik, antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik karakteristikleriyle ilgilenmektedir. Dolayısıyla çalışma sırasındaki duruş özellikleri, işlenecek materyalle ilgili işlemler, yinelenen hareketler, işle ilgili kas iskelet sistemleri, güvenlik ve sağlık temel konularını oluşturmaktadır (Özkul,2000,s. 17). Biz buna ev ortamında ya da herhangi bir ortamda insanların kullanımına uygun ortam oluşturma ve doğru aleti üretme açısından da bakabiliriz. Fiziksel ergonomi çevremizde performansımızı etkileyebilecek fizik etmenlerini konu edinir. Fiziksel terimi fizikçilerin kullandığı anlamda ısı, ışık, gürültü, toz kimyasallar vb.dir. Kişilerin rahat çalıştıkları bir sıcaklık merkezli konfor sınırı vardır. Ancak ağır iş yaptıklarında daha soğuk bir ortamı yeğlerler. Fiziksel ergonomi bu etmenlerin insan üzerindeki özellikle zararlı etkilerine ağırlık verir. Böylece insanların kendilerine zarar vermeyecek hatta ondan hoşlanacak ve mutlu olacakları bir fizik ortamda bulunmaları ya da o ortamda kullanacakları aletlerin onların fiziksel ve anatomik yapılarına uygun olması durumunu inceler.

Bilişsel Ergonomi

Ergonominin bir alt kolu olan Bilişsel Ergonomi, insan-bilgisayar sistemlerinde daha etkin ve verimli bir çalışma sağlayabilmek için kullanıcı-görev-sistem etkileşimini sistematik olarak incelemektedir[6]. Bilişsel ergonomi temelde enformasyon sistemlerinin tasarımı ve kullanımı ile ilgilidir. Durumsal yaklaşımın kullanım ve değerlendirme araçları ile, ISO üzerine yapılan geniş çalışma temel alınarak bilişim ergonomisi standartları uygunluğun belirlenmesi için iki aşamalı bir süreç geliştirilmiştir.İlk aşama uygulanabilirliğin belirlenmesi ikinci aşama uyumun yerine getirilip getirilmediğidir. Bilişsel tasarılardan biri olan elektronik kitaplara uygulanan yazılım ve standartlar insan makine uyumu gözetilmeden tasarlanmakta sadece pazar kaygısı ve ekonomik kaygı ile üretildiği büyük ölçüde bilinmektedir. Buna yol açan seçici kullanıcı azlığı da sorunsalımızın başını çeken bir unsurdur. İnsan ve makine arasındaki arayüz tasarım ve değerlendirmesi sırasında insane performansını ve bunun bilişsel boyutunu tahmin etmek, ergonomik bir yazılım paketi geliştirmek kaçınılmaz olmalıdır. Bilişsel ergonominin başlıca uygulamaları hata olasılığını en azda tutarak insan performansını artırmaya yönelik olarak kadran, kontrol ve bilgisayar programları geliştirmektir. Bilişsel ergonomi insanlar ve sistemin diğer ögeleriyle etkileşimleri açısından algılama, bellek, mantık yürütme ve motor cevap gibi mental süreçlerle ilgilenmektedir. Bilişsel ergonominin mental süreçlerle (beynin yaptığı işle) ilişkili olduğu belirtildi. Yani algılama, bellek, mantık yürütme, motor cevap, gibi ögelerle insan ve sistemin diğer ögelerinin etkileşimi açısından bakılabilir. Mental iş yükünün bileşenleri arasında karar verme, beceri ile ilişkili performans, insan bilgisayar etkileşimi, insanın karar güvenilirliği, iş stresi ve eğitimini insan sistem tasarımı ile bağlantılı olarak inceler. Klasik ergonomi kitapları bunu açıklayabilmek için hava trafik kontrolünü verirler. Trafik kontrolörü çalışma istasyonunda bir ya da birkaç ekran, telefon ve radyo ile bağlantılı çalışır. Bunların hepsi trafik kontrolörüne anlaması, yorumlaması, olabilecek sorunları kestirmesi, karar vermesi ve verdiği kararı iletmesi gereken süreçle ilgili bilgiyi sağlar. Bilişsel ergonomi bu süreci değerlendirerek çalışma istasyonu, tüm sistem, eğitim ve çalışma istasyonunun bulunduğu çevreyi söz konusu sürecin düzgün ve güvenli olmasını sağlayacak biçimde düzenlenmesine çalışır. Bu nedenle ışığın ekranda parlamasını sağlayacak şekilde aydınlatmayı sağlar. Temel amaç kontrolörün ekranı düzgün olarak görmesidir. Yine kontrolörün en az hata yapacağı çalışma süresinin ne olduğunu belirlemeye çalışır. Mümkün olduğu kadar otomasyonu artırarak kontrolörün dikkatini problemli uçak üzerinde yoğunlaştırmasına olanak verir. Böylece problemsiz uçağa dikkatini ayırması gerekmez. Bu örnek bizim konumuz içinde ufuk açıcı nitelikte bir çıkış noktası olmalı ve elektronik kitap tasarımlar ya da kitap içerik yazılım tasarımları üretilirken kullanacak bireyin sağlık kalitesini önce koruyucu sonra artırıcı yol izlenmelidir. Daha sonra makine ya da ürün kalitesine bu yansıtılmalıdır. Bilişsel ergonomi e-kitaplar için kaynak oluşturmaktadır.

Organizasyonel ve Yönetimsel Ergonomi

Organizasyonel ve yönetimsel ergonomi işletme yönetiminin onu oluşturan sosyal doku ile uyumu amacına yönelik iş programlama, performans modelleme, toplam kalite yönetimi, sosyo-teknik organizasyon tasarımı gibi konuları inceler[7] .

E-KİTAP KULLANIM AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

AVANTAJLARI

E-kitaplar kullanıcılara zamandan tasarruf, mekandan bağımsızlık ve erişimde kolaylık açısından en büyük avantajı sunmaktadır. Bu avantaj günümüz koşullarında azımsanmayacak öneme sahiptir. Çünkü olası teknolojilerin sunduğu fayda ve zararlar kullanıcı özümsemesiyle kısa zamanda ve hızla hayatımızda yer almaktadır. E-kitaplar çevreciler tarafından desteklenmektedir çünkü çevreciler doğal kaynakların tükenmesine karşıdırlar ve e-kitaplar kullanıldıklarında yıpranmayacakları ve yenilenmeyecekleri için çevre dostu bir uygulama olarak görülmektedir[8]. Her ne açıdan bakılacağını bir teknolojik ürün pazar paydaşları arasından kendi belirler. Bu belirleyeceği ölçütlerle insane hayatında yer bulur ve büyük ölçüde kalıcılık sağlar. Yazarların eserleri ile ilgili geri bildirimler almasını sağlar. Kendini yenileme ve güncel kalabilme çağını yaşadığımız bu zamanlarda hiç de azımsanmayacak bir faydadır ki bir çok yazar kendini aşma fırsatı bulmuş ve bulacaktır. Engelli okuyucular içinde büyük ölçüde kolaylık sağlayabilecek bir araçtır. Bu alanda henüz ileri seviye teknoloji kullanılmıyor olsa da gelinen nokta bile bir çok faydayı beraberinde getirmiş ve gelişime öncü olmuştur. Sözlük içermeleri yeni bir yükümlülükten bağımsız olarak bilgiye anında erişim olanağı sunar. Bilgi çağını yaşarken hızlı ve engelsiz, bilgiye anında erişim bu teknolojiyle insan hayatını büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Kendi aydınlatmasına sahip olması, herhangi bir başka gerece ihtiyaç duyulmamasını sağlamaktadır. Böylece zaman ve mekandan tasarruftan ziyade mekan enerjisinden de tasarruf olanağını beraberinde getirir. Kütüphanelerde kullanımıyla da aynı anda sınırsız sayıda kullanıcının ulaşımına olanak sağlar. Böylece bilgi sınırsız oranda ve güçte yayılma imkanı yakalar.

DEZAVANTAJLARI

Birbirine entegre olmayan formatlarda üretilmeleri, henüz uluslar arası standarda sahip olmadıklarını göstermektedir. Bir materyalin kullanımı açısından en önemli unsur ortak payda da diyebileceğimiz, ortak standartlarla, denetlenebilir özelliklerde üretilmesidir. E-kitap okuma cihazlarından bazıları her ne kadar yüksek çözünürlükte okuma olanağı sunsalar da uzun sureli ve sık kullanımlarda baş ağrısı, göz yorgunluğu gibi problemler ortaya çıkarmaktadırlar. Bu bağlamda da ortak sağlık standartları veya ergonomik ilkeler çerçevesinde üretim olanağı sağlanmalıdır. Sağlık açısından niteliksiz üretim daha büyük sonuçlar doğurarak his kaybı, psikolojik rahatsızlık, kas ve iskelet sisteminde kalıcı hasar gibi daha bir çok önemli sorunsalla kullanıcıyı karşı karşıya bırakmaktadır. Bu sorunsalların başında her ne kadar standartlara uygun üretimin olmaması ya da standartlarda iyileştirme olmaması ve denetim sıkıntısı gelse de aslında kullanıcı eğitimi de önemli bir sorundur. Eğitilen, bilinçlendirilen kullanıcı bunları talep edecektir. Arz talep dengesinin sağlanması ile üretim-pazar-kullanıcı arası uyumda kendiliğinden yerini bulacak, zamanla iyileştirilmiş bir boyut kazanacaktır.

Elektronik Kitaplarda Ergonomi İlkeleri

Bir tasarımda koşul ve gerekliliklerin standardı insan ve/veya kullanıcı perspektifinden bakılarak oluşturulmalı bunlar gerekli yol ve yöntemlerle saptanmalı ve standardize edilmelidir bilgisi ışığında yola çıkılarak tasarım ilkeleri aşağıdaki şekilde oluşturulmuş sınırlandırılarak araştırmamızda yer verilmiştir.

Bütünlük

Bir görseli meydana getiren unsurların bir bütün olarak görünmesini sağlayan ögeler arasındaki ilişki olarak ifade edilebilir. Bütünlüğü oluşturabilecek olan ilişkinin kurulabilmesi çizgi, şekil, renk gibi tasarımların doğru kullanımına ve yansıtılmasına bağlıdır. Materyal içinde bütünlüğün sağlanmış olması okumayı, anlamayı, yorumlamayı kolaylaştırıcı etki sağlayacak, beyni yormayacaktır. İnsanın fiziksel ve psikolojik algılarını harekete geçiren rengin, insan-nesne-çevre açısından uyumu ergonomi içerisinde renk faktörünün rolünün dikkate alınması ile mutlaka bir bütün olarak materyalde yer almalıdır.Bütünlüğün sağlanması açısından yapılan hataların başında materyalin içinde çok sayıda birbiri ile ilişkisi düzgün kurulamamış, renk, desen, yazı boyutu, eklentilerin görünürlüğü rahatsız edici olacaktır.Bu tür hataların en aza indirilebilmesi için istenen mesajın tasarımcı tarafından açık net ifade edilmesi gerekir.Özellikle renk faktörü algılama bağlamında ele alınarak farklı tasarım alanlarındaki renk uygulama ve etkileri üzerine yapılan araştırmalarla birleştirilmeli, dikkat, uyarı, misyon, iletişim, yaratıcılık gibi noktalardaki rolüyle ergonomik olarak ortaya konularak tasarlanmalıdır.

Denge

Denge ögelerin yatay ve dikey olarak materyale eşit ağırlıkta dağıtılmasıyla olur. İki türlü denge vardır. Formal (simetrik) denge bir materyalin ortadan ikiye bölündüğünde ögelerin simetrik olarak yerleşebiliyor olması gözü yormayan bir etki sağlayacaktır. İnformal (simetrik olmayan) denge ağırlık olarak iki tarafında eşit olduğu fakat kullanılan ögelerin farklı olduğu dengedir. Materyale belirli ölçüde hareketlilik katarak kullanıcıyı rahatlatacak, işini kolaylaştıracaktır.

Vurgu

Odaklanılacak ögenin farklı şekilde boyutlandırılması, farklı renk ve punto kullanılması materyale özgü diğer görsellerin ilgi merkezinden çıkmasını sağlayacaktır. Kullanıcı açısından olası karmaşa ortadan kalkıp yormayan bir netlik kazanılacaktır.

Hizalama

Görsel materyallerin daha kolay algılanmasında, ögeler arasında kurulan ilişkilerin daha rahat anlaşılmasında önemli rol oynar. Materyal üzerinde düzenli şekilde yerleştirilmiş ögeler okuma ve algılamada kullanıcıya rahatlık kazandırır. Ögeler arası bir hizalama yöntemi değil, materyal boyutuna göre hizalama kullanılmalıdır.Sayfadaki yan boşluklar, harfler arası boşluklar belirli denge gözetilerek yerleştirilmelidir.Örneğin arka arkaya gelen iki kuyruklu harf arası boşluklar azaltılmalı, büyük harften sonra gelen küçük harf daha okunaklı ve eşit görünür olmalıdır.Vurgulamalar noktalama, yazı boyutu gibi ögelerle sağlanmalıdır.

Yakınlık

Küçültülebilirlik ve büyütülebilirlik netliği sorunsuz olmalı ve yakınlık kullanıcı profiline göre seçici ve sabitlenebilir olmalıdır. elektronik kitaplarda yazı karakteri seçimi cihaz tarafından her türlü dosyanın rahatça gösterilebilmesi hedefi gözetilerek geliştirilmelidir. Bu da çok amaçlı ergonomik ve kullanıcı ayarlamalı biçime dönüştürülmelidir.

Kaynakça

  1. Önder, I (2010). E-kitap olgusu ve Türkiye'de durum. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. s. 33.
  2. Ana britannica. İstanbul: Ana. 1988. s. 249.
  3. Doğan, Ü (1987). Verimlilik analizleri ve verimlilik ergonomi ilişkisi. İzmir: İzmir Ticaret Borsası. s. 34.
  4. Kıraç, Y (2005). Büro yönetiminde ergonomi ve ergonominin verimliliğe etkisi. Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Büro Yönetimi. s. 19.
  5. Ozkul, A (2000). "Ergonomi". Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları: 15-17.
  6. Emre, A (1995). Bilişsel ergonomi. İstanbul: Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları. s. 15.
  7. S, Başar (2011). "Atatürk Üniversitesi Öğrenci Bilgi Sisteminin Ergonomisinin İncelenmesi". Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 1 (15): 25-42. http://e-dergi.atauni.edu.tr/ataunisosbil/article/viewFile/1020007456/1020006663.
  8. Anameriç, H (2003). "E-kitap teknolojisi kullanımı". Türk Kütüphaneciliği dergisi 2 (17): 151-155. http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/viewFile/218/213.
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/19/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.