Büyük Oyun

1814 yılında Büyük Oyun başında İran
1848 dolaylarında Orta Asya

Büyük Oyun (İngilizce: The Great Game ayrıca Gölgeler Turnuvası olarakta adlandırılır (Rusça: Турниры теней, Turniri Teney)), 19. yüzyıldan başlamak üzere stratejik bölgelerin büyük güçler tarafından paylaşılma mücadelesini tanımlamak için kullanılan addır. Klasik Büyük Oyun dönemi genel olarak Buhara Emirliği gibi ülkelerin düştüğü 1907'de Anglo-Rus Sözleşmesine yani 1813 Rus-İran Antlaşması'na yaklaşık olarak çalıştığı kabul edilir. Daha az yoğun aşaması 1920'lerin ortalarına kadar İran ve Afganistan ile bazı sorunlara neden olan 1917 Bolşevik Devrimi'ni izledi. Mücadele; İngiltere (Büyük Britanya), Çarlık Rusyası, Almanya ve Fransa arasında Orta Asya [1] ve Uzak Doğu ülkelerinin topraklarını elde etmek amacıyla yapılmıştır. Büyük Oyun[2] ve Yeni Büyük Oyun[3] tanımlamaları 21. Yüzyıla değin devam eden güç mücadeleleri için de kullanılmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen sömürge sonrası dönemde, gayri vadeli özellikle Afganistan ve İran'da, bölgedeki jeopolitik güç ve nüfuz rekabeti olarak Büyük güçlerin ve Bölgesel güçlerin jeopolitik entrikalarını tanımlamak için kendi kullanımları devam etmiştir.[4][5]

"Büyük Oyun" koşulu, genellikle Arthur Conolly (1807-1842), İngiliz Doğu Hindistan Şirketinin 6. Bengal Hafif Süvari Birliği'nin bir istihbarat görevlisine atfedilir.[6] Onun romanı Kim (1901), İngiliz romancı Rudyard Kipling tarafından kaleme alınmıştır.[7]

Afganistan'daki Rus-İngiliz çekişmeleri

İngilizler açısından bakıldığında, Orta Asya'da Rus İmparatorluğu'nun genişlemesi İngiliz İmparatorluğu'nun, Hindistan'da "taçtaki mücevher"'ini yok etmekle tehdit ediyordu. İngilizler Çarın askerlerinin Orta Asya hanlıklarını (Hive, Buhara, Kokand) birbiri ardına bastırmasından korkuyordu. Afganistan Emirliği ardından Hindistan'ın bir Rus işgali öncesinde sonrası haline gelebilir.

Siyasi bir karikatür; Şir Ali Han ve arkadaşları, Rus ayısı ile İngiliz aslanı (1878).

Büyük Britanya'ya göre Rusya'nın Orta Asya'daki ilerlemeleri İngiliz Hindistan'ı için bir risk oluşturuyordu. İngiltere Çar'ın büyük ordularının Türk kağanlıklarını işgâl etmelerinden korkuyordu (Hive, Buhara, Kokand). Bu yüzden Afganistan Emirliği Rusya'nın olası bir Hindistan işgâli için durma noktası olarak görev yapıyordu. Bu yüzden 1838 yılında İngilizler Birinci İngiliz-Afgan Savaşı'nı başlattı ve Şüca Şah altında Afganistan'da bir kukla rejim dayatımı girişiminde bulundu. Rejim kısa ömürlü oldu ve İngiliz askeri desteği olmadan sürdürülemez olduğu kanıtlandı.

Geri çekilen İngiliz ordusu (bunlardan sadece 690'ı Avrupalı idi) yaklaşık 4.500 asker ve 12.000 sempatizandan oluşuyordu. Afgan savaşçıları tarafından yapılan bir dizi saldırı sırasında, tüm Avrupalı ama bir, William Brydon, Hindistan'a geri yürüyüşüne öldürüldü; birkaç Hint asker de hayatta kaldı ve daha sonra Hindistan'a geçti.[8] İngilizlerin Kabil'den bu aşağılayıcı çekilmesinin ardından Afganistan'da hırslarını frenlemek zorunda kaldı.

1857 Hint Ayaklanmasından sonra art arda gelen İngiliz hükümetleri bir tampon devlet olarak Afganistan'ı olumlu gördü. Konstantin Kaufman, Mikhail Skobelev ve Mihail Grigoryeviç Çernyayev liderliğindeki Ruslar, Afganistan'a doğru Orta Asya üzerinden giderek güneye ilerlemeye devam etti ve 1865'te Taşkent resmen ilhak edilmişti.

Semerkant 1868 yılında Rus İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi ve Buhara bağımsızlığı hemen hemen aynı yıl bir barış antlaşması ile başladı. Rus kontrolü artık Amu Derya nehrinin kuzey kıyısına kadar genişletilmişti.

İngiltere'nin temel amacı burada bir kukla yönetimi kurmaktı. Ancak 1842'de Afganlı sokak militanları İngilizleri geri çekilmeye zorladı. Böylelikle Büyük Oyunun ilk safhası İngilizler aleyhine sonuçlandı. Bu durumun sonucu olan 1857 Hindistan İsyanı'ndan sonra bile İngiltere hala Afganistan'ı bir tampon bölge olarak görüyordu. İngiltere'in bu başarısızlıklarına rağmen Ruslar Konstantin Kaufman önderliğinde Semerkand'ı ele geçirdiler ve Afganistan sınırlarına ulaştılar. Hatta bu ilerlemenin sonucunda Kraliçe Victoria'nın Başbakan Benjamin Disraeli'ne gönderdiği mektup çok meşhurdur: "Görevimiz Orta Asya Moskoflarını Kafkasya'ya sürmektir." Bu nedenle Kraliçe Victoria, 1876 Kraliyet Yasası ile Rusya İmparatoruyla aynı düzeyde olmak için unvanlarına "Hindistan'ın Kraliçesi"'ni de ekledi (1876).

Büyük Doğu Krizi patlak verince Ruslar elçilerini 1878 yılında Kabil'de bir davetsiz diplomatik göreve gönderdi, ardından İngiltere, Afganistan hükümdarı, Şir Ali Han'ın bir İngiliz diplomatik misyonunu kabul etmesini talep etti. Misyon geri döndü ve misilleme olarak 40.000 kişilik bir kuvvet İkinci İngiliz-Afgan Savaşı'nı başlatmak için sınıra gönderildi. Savaşın sonucu taht Abdurrahman Han'a bırakıldı, o tahtta durumunu sağlamlaştırırken, İngiliz kontrolünde Afganistan dışişlerine yer verdi. O acımasız verimlilik ile iç isyanları bastırmayı başardı ve ülkeyi merkezi bir denetimli hale getirdi.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.