İmroz Deniz Muharebesi (1918)

İmroz Deniz Muharebesi
Tarih20 Ocak 1918
Bölgeİmroz, Ege
SonuçTaktik açıdan tartışmalı
Stratejik açından İtilaf zaferi
Taraflar
Birleşik Krallık Birleşik Krallık Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Alman İmparatorluğu Alman İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Birleşik Krallık Lord Henry Franklin Kitchener
Viscount Broome
Alman İmparatorluğu Amiral Hubert von Rebeur-Paschwitz
Güçler
2 monitor
2 destroyer
12 uçak
Yavuz muharebe kruvazörü
Midilli hafif kruvazörü
1 kruvazör
4 destroyer
Kayıplar
2 Monitor battı
1 uçak
139 ölü
Midilli battı
Yavuz ağır hasar aldı
330 ölü
172 esir

İmroz Deniz Muharebesi, I. Dünya Savaşı dahilinde yapılmış bir deniz savaşıdır. 20 Ocak 1918 tarihinde İmroz'da yığınak oluşturmuş olan Kraliyet Donanması'na Osmanlı Donanması'nın taarruzu ile meydana geldi. İtilaf kuvvetlerinin ağır zırhlı yoksunluğu, Yavuz muharebe kruvazörü ile Midilli kruvazörünün bölgeye taarruz etmesine sebep olmuştu. Saldırı sonucunda İngilizlerin iki adet küçük savaş gemisi batmış, bir uçağı düşürülmüş ve birçok personel de ölmüştür. Savaşı kazanan taraf olan Osmanlı'nın kayıpları daha ağırdı, Yavuz hasar almış, Midilli ise batmış ve çok sayıda asker de ölmüştü.

Muharebe sırasında Osmanlı gemileri hasar almadı, fakat dönerken adayı saldırılardan korumak üzere İtilaf güçlerince döşenmiş olan deniz mayınları çok sayıda zayiata sebep oldu. Yavuz ağır hasar aldı, Midilli battı ve çok sayıda mürettebat öldü ya da esir düştü. Ağır hasar alan Yavuz, kıyıya vurdu ve çok sayıda hava saldırısına rağmen güvenli bölgeye ulaşmayı başardı. Osmanlı Devleti'nin en modern savaş gemilerinin çok ağır hasar alması ve batması, donanmanın gelecekteki hareketlerini son derecede kısıtlamıştır.

Başlangıç

Ocak 1918'de Filistin Cephesi çok zor durumdaydı. Osmanlı Donanması Karadeniz Filosu'nun Alman komutanı Hubert von Paschwitz, Filistin'e yardım götürülmesini tekrar sağlamak ve Ege'de güvenliği sağlamak amacıyla İmroz'u topa tutma kararı aldı.[1] Kraliyet Donanması'nın Ege Savaş Filosu ise İmroz'u kuvvetli bir sığınak yerine çevirmiş, yığınaklar yapmıştı. Paschwitz'in planına göre İmroz'a yapılacak olan baskından sonra süratle Mondros Limanı'na ilerlenecek ve oradaki Kraliyet Ege Savaş Filosu Komutanlığı da topa tutulacaktı.[2] İmroz savunması o an için hazır değildi, az sayıda İngiliz ve Fransız birliği ile birkaç monitor bulunuyordu. Bunlara da iki destroyer eşlik ediyordu. Pre-dreadnought olan HMS Agamemnon ve HMS Lord Nelson bölgede bulunuyordu. Fakat HMS Nelson, Selanik'teki bir donanma toplantısı için bölgeden ayrılmıştı. Alman ve Osmanlı komutanları, bu savaş gemisinin yokluğunda derhal Yavuz ve Midilli kruvazörleri ile taarruz etmeye karar verdi.[2] Muharebe günü adada iki monitor -HMS Raglan ile HMS M28- ve iki destroyer -HMS Tigress ile HMS Lizard- bulunuyordu.[3] Agamemnon Mondros yakınlarında idi, fakat Osmanlı gemilerine yetişmesi mümkün değildi; onlara göre çok daha yavaş kalıyordu.[2]

İki pre-dreadnought'un da yokluğunda, İmroz Osmanlı gemilerinin ağır bombardımanına uğradı. Kraliyet destroyerleri hasar verebilecek toplarla donatılmıştı, 27 knot hız yapabiliyorlardı. Deniz savaşlarında monitorlar, destroyerlerden çok daha iyiydi ama bu savaşta tahrip gücü yüksek toplardan yoksunlardı. Monitorların silahları uçak-savar niyetine konulmuştu. Bir şey yapamayacak durumdaki monitorlar, Osmanlı bombardımanından kaçmak zorunda kaldı. Osmanlı savaş gemileri ise oldukça hızlı ve iyi silahlanmıştı. Midilli, sekiz adet 150 mm'lik top, 120 adet torpido ile iki adet torpido tüpü bulunduruyordu ve 25 knot hızla hareket ediyordu.[4] Yavuz ise saldırının başını çeken gemi idi. 25,5 knot hızla ilerliyordu, on adet 280 mm'lik top, on iki adet 150 mm'lik top, bir düzine de 8.8 cm'lik hafif top ve dört adet torpido topu bulunuyordu.[5] İtilaf güçlerinin elinde bu hızlı ve iyi silahlanmış savaş gemilerini püskürtebilecek herhangi bir kuvvet bulunmuyordu. Osmanlı savaş gemileri herhangi bir hasar almadan İmroz'u şiddetle bombaladı.

Osmanlı kayıpları

Osmanlı donanması İmroz'a doğru yola çıktığında Yavuz, bir mayına çarptı. Fakat hasar gemi için önemsizdi, donanma göreve devam etti. Yavuz, İtilaf iletişim noktasını bombalarken Midilli ise ateş hattının gerisinde güvenliği sağlamak görevi ile bulunuyordu. Sabah 05:30'da İngiliz destroyeri HMS Lizard, Midilli ile Yavuzun bölgeye geldiğini gözlemledi.[6] HMS Lizard, Osmanlı gemilerini durdurmak için saldırıya geçme teşebbüsünde bulundu. Fakat Osmanlı gemilerinden gelen yoğun top atışı ve torpido saldırısı bu saldırıyı safdışı bıraktı. Yavuz, iki İngiliz monitorunun kaçmaya çalıştığını farketti. HMS Lizard, Yavuz zırhlısının monitorların peşine düşmesini durduramadı. Yavuz monitorlara taarruz ederken, Midilli ise HMS Lizard ile mücadelesine devam ediyordu. Ardından diğer İngiliz destroyeri HMS Tigress bu mücadeleye katıldı.[6] Monitorların zor durumda olduğunu gören İngiliz destroyerleri, Yavuzu durdurabilmek amacıyla diğer tarafa çekildi ve gözlemi engelleyen gaz bombaları atıldı. Yine de Yavuz durmadı. Ardından açılan yoğun topçu ateşi ile monitor HMS Raglan ağır isabet aldı, mürettebatı öldü. Yaralı monitor, Yavuz zırhlısına hasar vermek için sert bir dönüş yapıp ateşe başladı. Yavuz hasar almadığı gibi, HMS Raglan monitorunda şiddetli patlamalar gerçekleşti, mühimmat deposu patlamıştı. Yavuz zırhlısının son atışı 11 inçlik (280 cm) bir topla yapıldı ve monitor battı. Bunun ardından Yavuz, HMS M28 monitoruna yöneldi ve o da batırıldı. Saat 06:00 olduğunda iki monitor da batmıştı. Baskının başarıya ulaştığını düşünen Osmanlı komutanları, güneye -Mondros'a- yönelip orada da baskın yapmaya ve harekatı tamamlamaya karar verdi.[6]

Süratle Mondros'a yönelen Osmanlı savaş gemileri, İmroz'u korumak amacıyla İtilaf kuvvetlerince döşenmiş mayınlı araziye girdi. İngiliz destroyerleri de takip etmekteydi. Bu arada İngiliz uçakları da uçuş yapmakta idi, Mondros'a haber verilmeye ve Osmanlı donanmasını yavaşlatmaya çalışıyorlardı. İngiliz uçakları, Midilli hafif kruvazörüne taarruz etmekteydi. Yavuz muharebe kruvazörü, uçak-savar ateşi açtı. İngiliz uçaklarının hareketleri, iki Osmanlı savaş gemisini de mayınlı arazinin içine sokuyordu. Yarım saat içinde Midilli, dört veya daha fazla mayına çarptı. Ağır hasar almıştı ve batmaya başladı. Yavuz, batan gemideki mürettebatı kurtarma amacıyla harekete geçti ama bir mayın darbesi de o aldı ve geri çekildi. İngiliz destroyerlerince kovalanan Yavuz, Çanakkale Boğazı'na ulaşmayı başardı. Bu noktada dört adet Osmanlı destroyeri ve eski bir kruvazörü, İngiliz destroyerlerini geri çekilmek zorunda bıraktı.[3] İngiliz destroyerleri, Gelibolu'nın güney burnunu batıdan topa tuttu ama bir sonuç alamadılar.[6]

Lizard ile Tigress destroyerlerinin takibi ve İngiliz uçaklarının saldırıları, Osmanlı donanmasını ciddi bir zayiata uğratmıştı. Yavuz, toplamda üç mayına çarpmış ve uçaklardan da iki bomba darbesi almıştı. Bu ağır hasara rağmen güvenli bölgeye ulaşmayı başardı ama kıyıya vurdu. On adet Osmanlı uçağının kararlı saldırısı ve Yavuz zırhlısından devam eden ağır uçak-savar ateşi, İngiliz uçaklarını bir kayıp ile geri çekilmek zorunda bırakmıştı.[6] Dört Osmanlı destroyeri, Yavuz bakıma alınana kadar ona eşlik etti.[7] 6 gün içinde defalarca İngiliz hava saldırısı geldi ve zırhlının hasarı arttı.[8] Bundan sonra bölgedeki Osmanlı top bataryaları, İngiliz saldırılarına açık hale geldi. Zira Yavuz ile Midilli, güçlü ve hızlı zırhlılardı. Yavuz, o dönemin en güçlü zırhlılarından sayıabilir, çünkü İngiliz uçaklarından bir keresinde atılan 29 kg. bomba hiçbir hasar verememişti.[1] İngiliz komutanları bu muharebe kruvazörünün derhal safdışı kalmasını istiyordu, çünkü Ege'deki İngiliz saldırılarını engelleyen bir güçtü. Bunun için denizaltı taarruzuna karar verildi, ama teknik sorunlar sebebiyle yapılamadı.

Savaşın sonuçları

Yavuz, uzun sürmeyen bir onarımın ardından tekrar denize açıldı. Ama bu sefer Ege'ye değil, Turgut Reis ile Karadeniz'e açıldı. İngilizler, Yavuz zırhlısının tekrar Ege sularına gelmesini beklemişti ve bu güçlü muharebe kruvazörünü tamamen imha etmek için 27 Ocak'ta bir denizaltı gönderdi, ama zırhlının yokluğunu anlayan denizaltı geri döndü. Bölgedeki Osmanlı yük gemileri sürekli olarak denizaltı saldırılarına uğradı. Fakat bir defasında atılan ikinci torpido erken patladı ve İngiliz denizaltısı ağır hasar aldı.[9][10] Osmanlı sularına sürüklenen denizaltı, sonuçta esir düştü. Daha sonra, Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra mürettebatlar kurtarıldı.[11]

Normal muharebede hiç kayıp vermeden İngilizlere ciddi bir darbe indiren Osmanlı donanması, Mondros'a yöneldiğinde İngiliz uçaklarının şaşırtması ile mayınlara kurban gitmişti. Savaş her ne kadar Osmanlı zaferiyle sonuçlansa da, Osmanlı zayiatları İngilizlerin zayiatlarından çok daha fazlaydı. Savaşın son zamanlarında gerçekleşen bu olay, Osmanlı Devleti'ni ateşkese iten sebeplerdendi. Ateşkesin ardından Osmanlı Ege Savaş Filosu dağıtıldı, subayları ve mürettebatları çok uzak bölgelere gönderildi, bazıları öldü. Agamemnon ve Nelson savaş gemileri bulunsaydı -Silah bakımından oldukça güçlülerdi-, baskının akışı çok daha farklı olabilirdi.[3]

Dipnotlar

  1. 1 2 Halpern 1994, s. 255.
  2. 1 2 3 Jameson 2004, s. 89.
  3. 1 2 3 Chisholm 1922, s. 1082.
  4. Groner 1990, s. 107.
  5. Groner 1990, s. 54.
  6. 1 2 3 4 5 Littlefield 1918, s. 414.
  7. Buchan 1922, s. 241.
  8. 220 Lost on the Raglan, NY Times (25 Ocak 1918), (26 Ağustos 2011 tarihinde görüntülenmiştir)
  9. Jameson 2004, s. 95.
  10. Jameson 2004, p. 96.
  11. London Gazette, 31354 numaralı haber (23 Mayıs 1919), (26 Ağustos 2011 tarihinde görüntülenmiştir)

Kaynaklar

This article is issued from Vikipedi - version of the 6/26/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.