İbn Bîbî

İbn Bîbî (Farsça: ابن بيبى) ya da tam adıyla Nâsırüddîn Hüseyn bin Muhammed bin Alî el-Ca'ferî er-Rugadî el-Münşî, Anadolu Selçukluları hakkındaki el-Evâmirü’l-Alâ'iyye fi’l-umûri’l-Alâiyye adlı Farsça eseriyle tanınan İranlı yazar ve tarihçi.

13. yüzyıl boyunca Anadolu Selçuklu Devleti tarihi birincil kaynak yazarıdır. İbn Bîbî, el-Evâmirü'l-Alâiyye fi'l-umûri'l-Alâiyye adlı kaynak eserinin künyesine ismini "Hüseyin bin Muhammed bin Ali el-Ca'ferî er-Rugadî el-müştehir bi-İbn Bîbî el-Müneccime" olarak kaydetmiştir.[1] Hayatı hakkında bilinenler el-Evâmirü’l-Alâ'iyye’de çeşitli vesilelerle verdiği bilgilere dayanmaktadır. İbn Bîbî’nin Rugadî nisbesinden (Nisbe: Bir kabile, yer, mezhep veya mesleğe mensubiyeti veya ilişkiyi ifade eden isim.) İran’ın Mâzenderan bölgesindeki Rugad şehrine mensup olduğu söylenebilir. Annesi Bîbî Müneccime, Nîşâbur’daki Şâfiîler’in reisi Kemâleddin Simnânî’nin kızıdır.

İbn Bibi hakkında pek fazla bilgi olmamakla birlikte onun hakkında bilgiyi yazdığı eserinde bulunur. Babası Babası Mecdüddin Muhammed Tercümân (Muhammed er-Rugadi) Cürcan (Gorgan)'da bir zaman için yaşamış ve Celaleddin Harzemşah (Jalāl al-Dīn Menguberdī)'ın sahip divanlığını yapmış, daha sonra Selçuklular için idari işlerde çalışmıştır. Annesi, I. Alaeddin Keykubad tarafından Nişabur'dan Konya'ya davet edilen El-Bibi el-Müneccimedir. Annesi sultana müneccim olarak hizmet etmiş, babası Mecdüddin Muhammed Tercümân ise Selçuklu emirleri arasına dahil edilmiş ve divan katibi olarak görevlendirilmiştir. II. Gıyaseddin Keyhusrev zamanında da (1237-1246) tercüman olarak tayin edilmiş ve çeşitli hükümdarlara gönderilen elçilik heyetlerinde yer almıştır. Babasının Mart 1272' de ölümünden sonra onun görevleri İbn Bîbî’ ye verildi. Muhtemelen III. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde (1266-1284) Dîvân-ı İnşâ ve Tuğrâ reisliğine getirildi.

İbn Bibi'nin anı yazıları Farsça yazılmış ve 1192 ile 1280 yılları arasındaki dönemi içerir. İbn Bîbî, el-Evâmirü’l-Alâiyye’yi 1281 yılında tamamlamış ve kendisinden övgüyle söz ettiği Alâeddin Atâ Melik Cüveynî’ye takdim etmiştir. III. Gıyaseddin Keyhüsrev için tek bir el yazması metin günümüze kadar ulaşmış ve İstanbul'da Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde Ayasofya Koleksiyonu'nda yer almaktadır.(Ayasofya 2985) Yazarın kısaltılmış bir Farsça uyarlaması sağlığında 1284-85 yıllarında Mukhtaṣar isminde çevrilmiştir. Birkaç el yazması Ankara, Berlin, İstanbul, Leiden, St Petersburg, Moskova ve Paris'te bulunur.

Eserleri

Bu eserinde özellikle savaş ve eğlence meclisleri betimlerinde Şehname'nin üslubu görülür.

İbn Bibi, "Uluğ Keykubâd" ad ve unvanı ile andığı, Sultan I. Alaeddin Keykubad'ın ölümü üzerine acı ve üzüntüsünü anlatmak için, nükteli ve sanatlı sözlerle şöyle aktarmıştır;

Onun ayrığından şimşeğin ciğeri kebap oldu. Bulutun gözü yaşla doldu. İslâm’ın beli büküldü. Dinin ve devletin damarı kesildi. Dönen felek şaşkınlık içine düştü. Gök matem elbisesi giydi. O günden sonra hükümdarlık düzeninin dizgini, ülke ve memleket işlerinin idaresi, gerileyip bozulmaya başladı.”[2]

Çeviriler

"M. Nuri Gençosman (çeviren), F. N. Uzluk (notlandıran), "Anadolu Selçukû Devleti Tarihi (İbn Bİbi'nin Farsça Muhtasar Selçuknâmesinden)", Ankara, 1941, Uzluk Basımevi, 328 ss.

Notlar

  1. Özaydın, Abdülkerim. "İbn Bîbî". islamansiklopedisi.info. 13 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140313214844/http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c19/c190216.pdf. Erişim tarihi: 13 Mart 2014.
  2. İbn Bîbî (1956: 462; 1996: I, 457.), el-Evâmîrü’l-‘Alâ’iyye fî’l-Umûri’l-‘Alâ’iyye, TTK, Ankara.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/9/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.